bildirgec.org

likya hakkında tüm yazılar

Büyük Buluşma Efsanesi

CihanTurK | 18 December 2009 23:47

Büyük Buluşma Efsanesi

Büyük Buluşma Büyük buluşma M.Ö. 520 yılında Antalya bölgesinde yaşamış bir ailenin yerel halka olan öfkesinin sonucudur. Hikaye kısacası; m.ö. 520 yıllarında Antalya da yaşayan bir ailenin hazin yok oluşunu anlatmaktadır. Tek geçim kaynakları balıkcılık olan bir ailenin yerel hak tarafından dışlanması sonucu denizden uzak ormanın içine sürerler ve denizde avlanmaları yasaklanır. Aile orman yaşantısına ayak uyduramaz. Bunun üzerine ailenin en küçükleri olan “Mattis” hastalanır. Doktora götürmek isteselerde kimse yardım etmek istemez. Evin büyük oğlu “ Verri” ve baba “ Lipti” ailesi için kimsenin haberi olmadan denizin en tehlikeli noktalarından avlanmaya giderler. Hem gece hemde dik sarp ucurumların diplerinden avlanan Verri ve Lipti ailesi için bu tehlikeli ava her gece çıkıyordu. Ailesi eski günler gibi mutlu olmaya başlamıştı ki bazı insanlar bu olanları fark eder. Hava hergünden daha da kötüydü. Fırtına çok şiddetliydi buna rağmen Verri ve Lipti denize gitmişlerdi. Ama denizdeki dalgalar insan boyunu geçiyordu. Baba oğul dalgalarla uğraşırken gerçek olay ormanda olacağını bilemezlerdi.

Gizli Kentler-Fellos-Dövüşen Geyik

turgut bilgin | 03 December 2008 19:10

Gizli Kentler-Fellos-Dövüşen Geyik
Efsaneye göre Likyada, Fellosu çevreleyen ormanların içinde Likya Birliğinin hazineleri saklıdır. Hazinelerin olduğu yerde dövüşen geyik heykeli ya da kabartması bulunmaktadır. Ve dövüşen geyik heykelini kim bulursa Likyanın zengin hazinelerine de kavuşmuş olacaktır. Fellos 5 bin yıllık tarihi olan antik bir Likya kentidir. Kaşın 15 km kuzeyinde ve Akdenizi yay gibi çevrelyen torosların tam doruğunda kurulmuştur.Kent, şehir meydanı, sokakları ve anıt mezarları ile bugün de canlı bir tarih gibi ayaktadır. Fellosa 40 yıl önce ortaokul sıralarında iken bir grup sınıf arkadaşımla birlikte gitmiştik. Önce hemen Fellosun bulunduğu dağın eteğindeki Çukurbağ köyünde yattık. Sabah erkenden yürüyerek ve tırmanarak tepedeki kente 2 saatte ulaştık. Kasım ya da Aralık ayı idi ve hava çok soğuktu. Fellosa geldiğimizde ellerimiz ve burnumuz buz gibi olmuştu. Karşımızda tam bir antik kent duruyordu. Yerlerde küçük taşlar ve bol miktarda paslı demir paralar ve her yerde lahitler vardı. Şehir meydanında iki katlı ve ulaşamayacağımız yükseklikte iki tane büyük aslan başlıklı kral mezarı duruyordu. Tepeden aşağı doğru inerek dövüşen geyik heykelini aradık ve lahitlerin içinde ısındık Bir mağarada birkaç kemik bulmuştuk. Fellosu 40 yıl sonra bugün tekrar görecektik. Şimdi kentin 5 km yakınına kadar yol yapılmış Arabamızı Pınarbaşı köyündeki orman yangını gözetleme kulesinin yanına bıraktık Ağaçlardan dökülen yapraklar ile döşek gibi olan toprak orman yolundan yürüdük. Çam ağaçları, sandal, çalı süpürgesi, geven, pıynar gibi bitkiler dar yolun sağından ve solundan tepelere doğru yayılarak bütün dağı örtüyordu. Hemen yanı başımızdaki çalılıkların arasından pır diye uçan karatavuklar, yolun ortasında ve yanlarında sık sık gördüğümüz ayı, domuz ve tilki inleri bize ormanda kaybolmamamız gerektiği korkusunu vermişti. ormanın içlerine doğru bir saat kadar ilerledik ve sonra yolun sol tarafında sarı “Likya Yolu-Fellos 2.5 km.” levhasını gördük. Hep tepeye tırmanacak ve bu defa tam dağın içinde kayalarda kırmızı işaretlerle belirtilen izlerde yürüyecektik. Antik kent Fellosa geldiğimizde güneş tam tepemizdeydi. Gökyüzü omuzlarımıza dokunacak kadar yakın, dağlar ve adalar Akdenize sanki kollarımızın arasından akıyor gibi idi. Antik kentin sokakları ve lahitler dağ çilekleri ve çalılar arsında dağınık vaziyette ama yine bugün de canlı bir tarih görüntüsü veriyorlardı.Dağ çilekleri arasında yürüyen geyiklerin ayak seslerini duyarak Fellos antik kentinin merdivenlerinden 5 bin yıllık tarihin içlerine doğru gezinti yapmak hissi bizde muhteşem bir duygu bırakmıştı . Gezi için www.bilginotel.com sitesini ziyaret ediniz.

Ölmeden önce mutlaka gidin-3:Fethiye

kalamara | 13 August 2008 15:55

Fehiye inanılmaz güzellikte bir turizm cennetimizdir.

Eski ismi Telmesos olan Fethiye Anadolunun en eski uygarlıklarından olan Likya Devletinin önemli kentlerindendir.
Fethiye olağanüstü güzellikleriyle insanı içine çeker ve hiç bırakmaz adeta.Fethiye denince akla hemen Ölüdeniz gelir.

Ölüdeniz, dünyanın en popüler yamaç paraşütü bölgelerinden biridir. Bu yıl Acro Attack 2008 Akroasi sampiyonasina ev sahipliği yapmıştır.

Kelebek Vadisi

uuuucar | 13 August 2007 23:29

Kelebekler vadisini en az ifade eden tanım “bir nevi tatil mekanı”.

Bir kaçamak mekanı, delikanlıların eğlence mekanı ya da özgürlük adını verip hakikatte bağımlılıklarını sürdürecekleri ondan sonra da kendilerini unutup doğal çevrelerinden de bihaber bi şekilde dönüp gittikleri bi yer de değil..
Üzerindeki endemik türlerin çokluğu nedeniyle dünya mirası olarak korunması tavsiye edilen Babadağ eteklerindeki Ölüdeniz gibi Kıdırak ya da Kabak koyu gibi bir coğrafya cilvesi vadi.

gizli kentler 3 – Kaş ve Meis

bilgin | 25 December 2005 00:27

ışık şehri Kaş, tarihi Likya bölgesinin tam ortasındadır. Kaş, akdeniz, turkuaz koylar ve adalarla kucak kucağa bir doğaya sahiptir. Kaşın karşısındaki Meis adası(kastellorizon)Yunanistanın Türkiyeye en yakın mesafede olan adasıdır (15km). Her iki taraftan da akşamları karşıdaki evlerin ışıkları görünür, sabahları horoz sesleri duyulur. Nicolas Cage’in oynadığı yüzbaşı corelli’nin mandolini adlı filmin aslında meis adasında yaşandığı söylenir. filmdeki İtalyan subayı ile yunanlı kızın arasında geçen aşk veya benzeri bir aşk hikayesi bu adada yaşanmıştır. ikinci dünya savaşında meis adasındaki yunanlılarla, italyan ve alman müttefikler arasında geçen savaşın canlı tanıkları olan kaşlılar savaştan hemen sonra bir alman ve bir italyan subayının birlikte bir,iki ay kadar topal mehmedin evinde saklandıklarınıve bu aşktan topal mehmede söz ettiklerini anlatırlar. Bu savaşta meis adası yakınlarında batan üç pervaneli italyan savaş uçağı batığı bugün dalış sporu ile uğraşanların çok ziyaret ettikleri batıklardandır.

Gizli Kentler- Demre, Noel Baba

bilgin | 19 December 2005 12:29

Noel Baba(Santa Claus) Kaş-Patarada doğmuş, Demrede yaşamıştır. Mezarı Demrededir ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Demre, Akdağların eteklerinden denize uzanan bir sahil kasabasıdır. Demre halkı tarih boyunca tarımla uğraşmıştır. Noel Baba öyküsü de burada geçer.

Noel Baba öyküsü; Demrede çok fakir bir çiftçi ailenin çalışkan ve çok sevimli iki kızı varmış. Evlilik çağında olmalarına rağmen yoksullukları yüzünden evlenemiyorlarmış. Hep iyilik ve iyi birer kısmet için dua ederlerken bir gün evlerinin bacasından odalarına paketler içinde hediyeler ve altın çıkınları atılmış. Bu, daha sonraları başka evlerde de tekrarlanmış ve böylece pek çok iyi kalpli, çalışkan ve ihtiyacı olan çiftçi yoksulluktan kurtulmuş. Evlere hediyeler bırakan bu kişinin Noel Baba olduğu bilinmektedir. Noel Babanın gizlice tedbili kıyafet yaparak 3000 m. yükseklikteki Akdağların doruğundaki kar kütlelerinin oluşturduğu bir kar mağarasındaki hazinelerini kızakları ile taşıyıp yoksul yöre halkına dağıttığı rivayet olunur. Noel Baba gezisi ve konaklama için lütfen www.bilginotel.com adresini ziyaret ediniz.