bildirgec.org

Harika mühendis çocuk Ian Culhane 2 metre boyunda Oyuncak Roller Coaster yaparak 10.000 $ kazandı. 6000 plastik parça ile ejderha şeklindeki Roller Coaster yaptı. Bu sitede ve burada ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.

nathan sawaya, legolarıyla yatıp kalkan, adeta lego bağımlısı olan, onlardan çeşitli modellemeler, kreatif şekiller yapmayı seven şekil amcalardan birisi.yaptıkları da az buz cinsten değil hani, sabır ve iyi bir konsantrasyon gerekiyor.eserleri gerçekten çok güzel. cnn röportajı burada.

Burada, midstorm lego kiti kullanılarak nasıl USB şarjı yapacağınız anlatılıyor. Şarj cihazı bir lego motoru kullanarak akım oluşturuyor ve bu akım voltaj regülatöründen geçtikten sonra usb portu ile cihazınıza gidiyor. Cep telefonlarını bilgisayardan şarj edenler için kullanışlı olabilir belki. Acil durumlar için neden olmasın.

Lego ile ilginç araçlar yapmak mümkün. Buradakiler de legodan tuvalet sifonu üretmişler. Sitedeki yönergeyi izleyerek siz de üretebilirsiniz hatta.
Lego Mindstorms NXT kullanılan sifon ultrasonic sensör sayesinde klozette meydana gelen hareketi algılıyor ve buna göre tepki veriyor.
Kaynakta bir de video mevcut.

Lego firması, ipod için lego görünümünde hoparlör tasarlamış. ipod ile uyumlu olması açısından oldukça ufak görünen bu hoparlörlerin ses kalitesi ne kadar tatminkar olur bilinmez ama lego-sever ipod kullanıcılarının çılgınca satın alacağı bir ürün olmuş gibi görünüyor.

Ürünün şu anda kırmızı, mavi ve sarı olmak üzere 3 farklı rengi bulunuyor.

Bakalım ipod ve yan ürünleri çılgınlığı daha nerelere varacak.

http://watchthisvideo.blogspot.com/2007/08/lego-advertisement.html

Amele kelimesinden hiç hoşlanmazdım. O kelimeyi kullanmayı da sevmezdim. “Iyyy amele gibi giyinmişsin” ,”Amele yanığı gibi olmuş”, “Amele gibi yürümesene oğlum” cümlelerinden dolayı amele kelimesine sıcak bakmam çünkü sanki amele aslında işçi demek değil. Aşağılamak için uydurulmuş birşey gibi… O yüzden sevmezdim. Biri öteki için “Amele gibi olmuşsun” dediğinde kızardım, üzülürdüm:( Sanki herkes annesinden ballı mı doğuyor?

Almanya’da yaşamak bir nevi kendi kendinin amelesi olmak demek. Giysi dolabı aldık geldik diyelim. Parça parçadır her bir yanı. Karton içinde alırsın. İçinde bir tarifi vardır. Ona göre inşa edersin kendi dolabını. Yapboz gibi işte:) İlk geldiğimde ders çalışma masası aldığımızda çok iyi hatırlıyorum bütün parçaları odaya döküp babamla iki gün boyunca onu yapmaya uğraşmıştık. Sonra mutfakta ayrı bir problemdir Almanya’da. Taşınılan evlerin mutfakları yoktur. Gider bir mutfak beğenir, ısmarlarsın. 1 ay sonra da hazır olur.O bir ay içinde de aç mı kalırsın susuz mu kalırsın senin bileceğin iş. Eeee medeniyet(!) başka tabii, kimse kimseyi tınlamıyor. Ya para verirsin gelip takarlar ya da kendin günlerce uğraşıp yine oyuncak parçaları gibi hepsini birleştirirsin. Yanlış olduğunda bozar tekrar yaparsın. Mutfağa en ucuzundan 2000 euro ödedin mi, bir de üzerine mükemmel bir amelelik yaparsın.

Mona Lisa bu sefer legocular tarafından resmedilmiş. Farklı çalışmalara şuradan ulaşabilirsiniz.

Münih havaalanının LEGO’lu hali!

Kırmızı, yeşil, sarı ve mavi renkleri mevcut olan, çocukluğumuzun oyuncağı Lego, artık bir flash drive. Zip Zip ismiyle piyasaya sunulan bu 1GB lik ürününn yurtdışı satış fiyatı 48 dolar. Detaylar için