bildirgec.org

kültür hakkında tüm yazılar

Uşak’ta Kültür Sanat ve Gençlik

64egesel64 | 18 June 2009 21:43

Uşak Tarihi ve kültürel anlamda potansiyeli olan bir şehrimizdir. Tarihi zenginliklerimizin, kültürümüzün ve Uşak ile özdeşleşmiş değerlerimizin tüm Türkiye’ye ve Dünya’ya tanıtılması gerekmektedir.

Uşak Gençlik Kültür Sanat ve Dayanışma Derneği olarak bu zor ve bir o kadar da gurur verici misyonu üstlendik ve çalışmalarımıza başladık.

Tiyatro gurubumuz ilk oyununu Avgan beldesinde oynadı. Ayrıca müzik gurubumuz ise Ulubey festivalinde Onur Akın öncesinde sahneye çıkarak dinleyicilerden tam not aldı.

Tiyatro gurubumuz Haziran,Temmuz ve Ağustos aylarında Ulubey, Karahallı, Eşme, Çivril, Afyon da oyunlarını sergileyecektir.

insan bildiği kelime kadardır

taha3045 | 01 June 2009 11:01

Avrupa Topluluguna üye ülkelere bakacak olursak o ülkelerde ilköğretim bitiminde çocukların yaklaşık 5000 kelime öğrendigini görebiliriz, ülkemizde ise ilkokul mezunu biri okulda sadece 1500 kelime öğrenmiştir.

Çevremize bakacak olursak en düzgün kelime hazinesine sahip,düzgün konuşabilen kaç insan görürüz acaba, eskiden haber spikerleri konuşma kurallarına uyardı şimdi onların çogu herkesten beter bir anlayışla konuşma yapmaktalar. Dilimizi en güzel şekilde kullanması ,örnek olması gereken televizyoncular ,her gün gözümüze baka baka dilimizi katletmekteler, zamanında Yök başkanının ” Türkçe ile ilim yapılmaz” sözü ise ülkeyi ileri götürmekle görevli ilim adamlarının dilimize bakış açısını gözler önüne seriyor. O halde dilimizi mi değiştirecegiz ilim yapabilmek için?

Gençlerin giyim tarzları ve kültür yapıları

rasgon | 19 May 2009 12:25

Tiki, soytarı, serseri, bilmiş, entel, rapçi, punkçı, gotik, inek…

Bütün gençlere bu gözlerlemi bakıyoruz. Bir toplumun temel yapı taşını oluşturan gençler neden, nasıl giyinirler hiç merak ettinizmi ? Yaşadığımız çevre bizi ne kadar etkiliyor ? Gençler nasıl oluyordahangi tarzın kendilerine daha çok yakıştığını düşünebiliyorlar…

Şimdi tek tek her tarzı inceleyelim ve bu tarzların nedenleri, sonuçları ve sorulmayan sorulara cevaplar bulalım…

Halk arasında “tarz” diyince ne algılıyoruz. Giyim biçimi, ayakkabıları, saç biçimi, konuşması, kullandığı kelimeler, yedikleri, içtikleri bir inasanın tarzını belirleyen bazı unsurlardır. Örneğin; İnsanlar normal olarak, eğer bir hastalıkları yoksa, çayı şekerli içerler ama herkesin çay içtiği bir ortamda birisi farklı olarak çayı şekersiz içiyorsa bu bile ona duyulan saygıda farklılıklar yaratır ve kişinin kendine olan özgüvenini arttırarak tarzını güçlendirir. Yani bi bakıma basit bir ilk okul formülü uygularsak;

Cömertlik Tatlı Şeydir

nzright | 18 May 2009 09:59

Eskiden sadece yazın tüketilen bir besin olan dondurma; artık Algida tarafından üretilen Carte d’or ile yaz kış sofralarımızda. Carte d’or çeşitlerinin tanıtılması amacıyla yeni bir site hazırlanmış. Tv reklamlarında da tanıtımı yapılan Cömertlik Tatlı Şeydir sitesinde; Carte d’or’dan kutu kutu süprizler de sizleri bekliyor. hergün fotoğraf yükleyen 10.kişi hem kendi kapaklı kutu tasarımını hem de süpriz bir hediye kazanıyor. Ayrıca sitede; haftalık kültür ve sanat etkiinlikleri hakkında bilgilere de yer verilmiş.

barış için müzik: playing for change

biSGen | 11 May 2009 10:12

Sanat çok güçlü bir “iletişim” ve “ifade” aracıdır. Sanat ve sanat eseri aracılığıyla hiç tanımadığımız, bilmediğimiz kültürleri tanır, öğreniriz. kültürel olduğu kadar “estetik” düzeyimizi de geliştiririz.
belki dinlediğmiz bir şarkıda, belki baktığımız/gördüğümüz bir tabloda, bir fotoğrafta ya da bir heykelde tüm insanlığın yaşadığı, izlediği, hissettiği duygu ve düşünceleri bulabiliriz. Sanatın tarihselliğini de unutmamalı. İkinci dünya savaşı denilince benim gözümün önüne hep picasso‘nun “guernica”sı gelir sözgelimi.

guernica ( picasso )
guernica ( picasso )

bu arada hazır konu açılmışken “müziğin evrenselliği” üzerine buraya ve şuraya bakmanızı da öneririm.
insanoğlunun binlerce yıldır özlemini duyduğu şeydir barış.

Bir toplum nasıl okunur?

kahramancayirli | 05 May 2009 11:24

Bir toplum, diğer bir toplumdan hangi özellikleriyle ayrılır ve biz bunu nasıl ölçebiliriz? Maalesef bu soruya verilen en yaygın yanıt, yaklaşık 25 yıldır aynı ismi içeriyor: Geert Hofstede. Hofstede, dört kültürel boyut belirlemiş ve 1967 – 1973 yılları arasında 70 ülkeden topladığı verilerle bu dört boyutu rakamlarla ifade edip, ülkeleri birbirleriyle karşılaştırılabilir hale getirmiş. Dört boyutun birincisi, bireysellikkollektivizm, karar verme sürecinde bireyin kendi başına karar alabilirliği ve aile, akrabalar, arkadaşlar gibi referans gruplarının verilen kararı şekillendirişi arasında salınıyor. Türkiye’nin bu ölçüden aldığı skor 1980 yılı için 46’ymış. Yani kollektivizme bir parça daha yakın bir toplum.İkinci boyut, güç uzaklığı, toplumdaki hiyerarşiyi, merkezileşmeyi ve ast-üst arasındaki güç mesafesini ölçüyor. Ülkemiz bu kriterden 63 puan almış, yani güç uzaklığının biraz yüksek olduğu bulunmuş.Bir diğer boyut olan erkeksilik-dişilik ise erkeksi toplumların başarı ve sonuç odaklı, dişi toplumlarınsa, sonuç değil süreç odaklı olduğu öngörüsü üzerine kurulu. 1980 verilerine göre 44 rakamı çıkıyor karşımıza, bu da demek oluyor ki, Türkiye, dişi özellikler gösteren, süreçi biraz daha fazla önemseyen bir toplum.Belirsizlikten kaçma (.doc), bu yazıda üzerinde tartışılacak bir diğer boyut. Ülkemiz bu ölçüde 88 puan alıyor, yani harekete geçmek / yeni bir işe girişmek için çevreden bilgi toplama düzeyimiz çok yüksek. Hofstede, bu boyutlara daha sonra “kısa ya da uzun vadeye dönüklük”ü de ekledi, ancak bu boyut için Türkiye verisi mevcut değil.Bu uzun girizgahı yaptıktan sonra verilerin güvenilirliği, toplumumuzun heterojen yapısının ayrıca değerlendirilmesi gerektiği gibi noktaları da dışarıda bırakıyorum.

Daha bireyci, erkeksi, belirsiz ve kısa vadeli bir toplum

Keşke bu boyutları değerlendiren ve güncel veriler üzerinden hesaplanan yeni çalışmalar yapılsa. O zaman rakamlar üzerinden karşılaştırma imkanımız olurdu ve görece daha somut tespitler yapabilirdik. Oysa ben burada daha farklı bir yönteme kalkışıp toplumumuzdaki 25 yıllık gelişimin bu rakamları hangi yönde ve ne derece değiştirebileceğini tartışmaya çabalayacağım.

Organik formlu gaz lambaları ile sıcak ışık…

| 10 March 2009 12:14

Menu Pernille Vea’nın tasarımı olan organik formlu gaz lambaları ile sıcak ışıklı bir ortam yaratabiliriz. Bu aydınlatma şekli, İskandinav kültürünü taşımakta; basitlik,estetik ve işlevselliğe güzel bir örnek teşkil etmekte…
Organik formlu gaz lambalarını; bahçenizin çeşitli yerlerinde kullanabileceğiniz gibi, evinizdeki mekanlarınızı da sıcak aydınlatma efekti ile süsleyebilirsiniz.
İç ve dış mekanlarda, sıcak ve keskin ışıklara zıt efekti ve organik estetik formlarıyla tasarımınıza sıcaklık getirebilirsiniz. Gerekli zamanlarda, doğru kullanımı ile elektirik tasarrufuna da bir nebze yarar sağlanabilinir…

Batının İlmini Değil, Ahlaksızlığını Aldık

Max27 | 04 March 2009 22:04

Bence batıyı yanlış örnek almaktayız. Bu nedenden dolayı kültürümüzü ve kendimizi kaybediyoruz. Batıdaki iyi şeyleri örnek almamız gerekirken kötü şeyleride fazlasıyla beraberinde getiriyoruz. Batının Bir tane iyi bir yönü aldığımız da on tane kötü yönüde alıyoruz.. Kültürümüzü, sanatımızı, ahlak anlayışımızı tamamen değiştiriyoruz. Bu arada değişim zararlıdır demiyorum sadece değişim yararlı olmadığı sürece zararlıdır.