bildirgec.org

kültür endüstrisi hakkında tüm yazılar

‘Kadınlar Şunu İster’ Saçmalıkları

admin | 06 February 2010 15:43

Böyle bir zihniyetin bu kadar egemen olması sinir edici. Kadınları aşağılayıcı. Buna izin veren gene kadınlar. Kim komik durumda? Bunu anlatıp hayalini kuran kadın mı yoksa eşek dediği adam mı?

Kadın, karşımda kendisinin zevkli olduğunu sandığı konularda konuşmaya başladı.

‘Ay, bugün facebook’ta bir yazı vardı. Kadınlar dört şey ister: kapısında jaguar, dolabında vizon, üçüncüsünü hatırlamadım, dört, bunları yapabilecek bir eşek.’

‘Üçüncüsünü unutman normal. Hep bunlara benzer şeyler hatırladığından o kafan sandığın şey artık seni terk etmiştir.’ diye düşünürken; ‘Niye öyle olsun ki?’ diye söze girdim.

GERÇEĞİN YIKILIŞINA İSYAN

admin | 08 December 2009 13:37

Bir yol vardır, gideceğini bilirsin, nasıl olduğunu da bilirsin. Bedenlenmekten kaynaklanan bir durum ki, yol almak zor gelir; zaten yol almayı bırak bedenlenmeyi kabul edemeyen ruh gideceği yolu nasıl etsin?

EN ZOR YOL NEREYE OLAN YOLDUR?

Yollar vardır, içe doğrudur. En zoru da Gaia’ya doğru değil de içe olandır. Oysa insanoğlu mekan değiştirmenin zor olduğunu düşünür. İçinden bir yerden başka bir yere en son ne zaman ulaştın? Yoksa sen de içini dinlememeyi tercihleyenlerden misin? Zaten bu daha kolay olandır. Diğeri içten geçer ve cayır cayır enkarnede olduğunu hissettirendir asıl.

BİLMEK VE DEVAM ETMEK

Tüm reklamcıları dövesim gelir!

ikonoklast | 09 December 2006 21:46

…ve onlara alet kutusu olan bilcümle reklam tasarımcılarını…

Bu gezegene reklam tasarımından daha fazla zarar veren işler, en çok reklam yaptıran şirketlerin uğraştıkları işlerdir. Örneğin otomotiv sanayii. Otomobillerin hem üretiminde, hem kullanımı sırasında salgıladıkları zehirli atıklar sayesinde artık bebeklerin analarından emdiği sütte bile ağır metaller var. Bir başka reklam verenimiz, velinimetimiz, petrol şirketleri… Bunların başarılı lobi çalışmaları sayesinde savaş filan çıkıyor, bebekler ağır metallerle zehirlenmeye fırsat bulamadan ağır silahlarla sizlere ömür… Küresel ısınma ve hava kirliliği de yanında hediye. Kutluyorum kendilerini. Yine en çok reklam yaptıran sektörlerden biri, deterjan ve benzeri temizlik ürünleri üretenler… Siz televizyon karşısında iki yüz milyonuncu kere çıkmayan zor lekeler veya pırıl pırıl bulaşıklar anatemalı o şiirsel reklamı seyrederken, deterjan fabrikalarından pırıl pırıl akarsulara envai çeşit zehirli atık karışıyor. Bulaşıklar temiz pak oluyor da sularımız zor kirler misali arıtılaması imkansız bir yığın pislikle doluyor. Böylece içtiğimiz su, yediğimiz sebze meyve, çeşitli zehirlerle tatlandırılmış olarak soframıza geliyor. Fosfat olsun, kükürt, cıva olsun, hastasıyız, bağımlısıyız bunların. Hepimize afiyet olsun.

ELDEN GİDEN TÜRKÇE

astral | 19 October 2006 00:45

harschena’nın dilimiz üzerine yazısına atfen!!

Thedor Adorno Frankfurt Okulu’nda bu duruma kültür endüstrisi diyor. Öyle ki mesajı aktarandan, ideoloji sistemli ve düzenli olarak kitle iletişim araçlarından hedef kitleye ulaşmaya devam ettiği taktirde ileti bir süre sonra pekiştirilir, farkında olmadan içselleştirilir.

Devletin İdeolojik Aygıtları’nda Althuser bizim de doğal olarak değişim göstermememize neden olan ideolojinin eğitim kurumları, devlet ve aile aracılığıyla nasıl yayıldığını anlatır.

Bu anlamda değişim normal fakat hangi konularda değişmeli buna dikkat etmeli. Küreselleşmeye tamamen kaptırıp yerel bir değer olan dilimizi tamamen boşlamalı mıyız??