bildirgec.org

kompleks hakkında tüm yazılar

Sen neymişsin be abla, pardon abi!?

hayalicindegecti | 11 October 2010 09:19

Onunla biiiin yıl kadar önce mahallemizde tanışmıştım, bizim sokağın en güzel, en beyaz hem de şömineli evinde otururlardı, ama annesi sokağa çıkmasına izin vermezdi. Balkona ya da salonun penceresine hapsolup, pencereden bizim oyunlarımızı seyrederdi. Biz ona gülümserdik, o bize asık yüzle bakar, nanik yapardı, sonra biz seslenirdik:
Faaazıl, pabucu yarıııım, çık dışarıyaa oynayalıııım.
Öfkelenir, annesini çağırırdı, annesi, “Çekilin bakayım sizi gidi arsızlar sizi, terbiyesini bozmasanıza benim prensimin” diye bizi kovalardı bakımlı bahçelerinden.
Sonraki yıllarda o da sokağa, bizlerin arasına karıştı, karıştı dediysem uzakta durup bizi seyretti sadece. En güzel bisiklet onundu, kimseyi bindirmez, zaten kendi de doğru dürüst binemezdi. Onun topu hep pırıl pırıldı. Hiçkimseyle oynamaz, zinhar oynatmaz, hep koltuğunun altında tutardı. Biz “sokak çocukları” ise çılgınca eğlenirdik o bize bakarken, yarım saati 1 liraya bisiklet kiralardık köşedeki tamirciden. Öbür köşedeki boş arsada yakantop ya da tek kale futbol oynarken yerlerde yuvarlanır, çamur içinde kalır, kahkahalarla gülerdik.Hepimiz üçbeş kuruştan ibaret harçlıklarımızı birleştirir, yavru kedilere kasaptan et alır, beslerdik. O bize uzaktan bakıp, “Hepiniz kuduz olacaksınız” tehdidini savururdu.
Sonra okula başladık, ödevlerimiz için gereken kaynakları Saadet Apartmanının 8 numarasında oturan hakim amcaların kitaplığındaki Hayat Ansikpoledisi ciltlerinde arardık, ona ise özel hocalar gelirdi ders vermek için. Komşular pişirdikleri özel yemekleri, tadımlık da olsa en güzel tabaklarda birbirlerine gönderirdi, o bu değişime hayret eder, aslında kıskanır ve bize gittikleri o lüks lokantaları ve hiçbirimizin hayatında hiç görmediğini söylediği o muhteşem yemekleri, tatlıları, pastaları anlatırdı. Oynamaktan terleyip susadığımızda biz mahalledeki inşaatın musluğuna ağzımızı dayayıp kana kana su içerdik. O evine gidip annesinin Taşdelen damacanasından bardağına koyduğu suyu yudumlardı. Gizlice sigara içtiğimizi gördüğünde bizi hemen annelerimize gammazlamıştı da nasıl cezalandırılmıştık. “Paramı çaldı, kalemimi yürüttü” diye kapıcımızın oğlunu yalan yere itham edip bir kaç kez babasına dövdürdüğünde ise hepimiz onunla konuşmama kararı almıştık.
Derken lise,üniversite yılları geldi. Zaman içinde hepimiz iyi kötü okuyup adam olduk, çeşitli mesleklerde tutunduk, evlendik, çoluk çocuğa karıştık. O ise hep yalnızdı, buralarda doğru düzgün bir okul kazanamadı, yurtdışında okutuldu, sonunda memlekete döndüğünü duyduk.
Haberlerini aldık. “Küçük dağları hep o yarattığı” için, soyadının yüzsuyu hürmetine girdiği her işyerinde başarısız olmuş. Buna rağmen herkesi küçük görür, herkesi alaya alırmış. En güzel araba, en manzaralı yalı dairesi, en parlak seyahatler, en nadide tablolar hep onunmuş. Beraber olduğu hiçkimseyle ilişkisinde dikiş tutturamamış, hepsinin mutlaka bir eksikliği, bir kusuru, bir kompleksi varmış, oysa kendisi, “örnek alınacak, mükemmel, herşeyi bilen, herşeye kadir, en en ama ennnn güzel insanmış…”
Geçenlerde o mükemmel arabasıyla kaza yapıp vefat etmiş, kocaman, sayfa sayfa ilanlar verilmiş gazetelere ama cenazesine katılanlar bir elin parmaklarını bile geçememiş. Birisi de demiş ki:
“Ne kendi etti rahat, ne aleme verdi huzur, yıkıldı gitti cihandan dayansın ehl-i kubur.”

yeni nesil, akıllı, minyatür, mikro pompalar

Banned | 11 May 2008 23:55

yenilikçi mikro pompa modeli
yenilikçi mikro pompalar insandaki yemek borusu gibi çalışıyor : sol taraftan sıvı içeriye giriyor(üstteki resim); pompanın büzülmesi ile sıvı ileriye doğru itiliyor (ortadaki resim); ve sağ taraftan sıvı serbest bırakılıyor (alttaki resim)

Yenilikçi mikro-pompalar, tıp alanında eser miktardaki sıvıların, doğru bir biçimde ve esnek bir aralıkta dozajını ayarlamaya imkan tanıyor. Bu akıllı pompalar, sahip oldukları aktif kompozitler ve elektronik kontrol mekanizmaları ile tam bir doğrulukla ileriye ve geriye pompalamayı, çok düşük bakım masraflarıyla garanti ediyor.

Tıp alanında çalışanlar bazen çok düşük miktardaki sıvıları yönlendirme/kontrol etme ihtiyacı duyarlar. Örneğin on mililitre miktarında bir ilacı hastaya ideal olan tedaviyi gerçekleştirmek için tam bir doğrulukla vermeleri gerekir. Mikro pompalar, çok düşük dozajları ayarlamaya inanılmaz bir şekilde yardımcı olurlar.

peristaltik harekete örnek : insandaki yemek borusunun hareketi
peristaltik harekete örnek : insandaki yemek borusunun hareketi *

Aslında akıllı mikro-pompaların çalışma mantığıyla çalışan, yani peristaltik hareketi baz alan pompalar 25 yılı geçkin bir süredir kullanılmakta. Ve çok düşük sıvı miktarlarıyla çalışılan bu pompalar, medikal mühendislikten mikro üretim teknolojilerine kadar bir çok alanda kullanılmakta. Fakat bu tip pompalar şimdiye kadar istenilen düzeyde esnek çalışma koşullarını sağlayamamışlardır. Örneğin tek bir yönde çalıştırılabilmişlerdir, sıvı içerisindeki baloncuklar çalışmalarını olumsuz etkilemiştir, sıvıdaki yabancı partikülleri tolere edememişlerdir vb…

Cyrano Kompleks Olmuş!

exorientelux | 22 March 2007 09:17

“Cyrano idi onun adı,
Çok şey olayım derken hiçbir şey olamadı.”


Okunası Bir Eser

Olmuş olmuş, Cyrano bir komplekse ad olmuş.
Kendi isteklerinin yerine başkalarının isteklerini koyup onların başarı ve mutluluklarıyla mutlu, mesut yaşamak olarak kısaca açıklayabileceğim bu kompleks, araştırdığım sitelerin hemen hemen hepsinde cümlesi cümlesine aynı tanımlanıyor.
“Kişinin kendi ihtiyaç, istek ve amaçlarının başkaları tarafından gerçekleştirilmesini tercih eden tutuma verilen addır. Bu komplekse sahip olan kişiler, başkalarının başarılarından, en az kendi başarılarından duydukları kadar sevinç duyarlar.
Kişinin, kendisini bir başkasının yerine tam olarak koyabilme yeteneği bu kompleksin temelidir. İşin içine, suçluluk duyguları, kendi kendini cezalandırma tutkusu ya da mazoizm gibi şeyler karıştığı takdirde, Cyrano kompleksi bir hastalık halini alabilir.”