gece. salonda uyumuşum. ışık yakmamıştım. mumlar sönmüş. karanlık. dışarıdan bir hışırtı geliyor. belli ki yağmur yağıyor. dalları balkonumun penceresine çarpan kiraz ağacının sensiz koparmaya kıyamadığım meyveleri acaba dökülür mü ? dökülürse “sensiz yapamadıklarım” defterine bunu da mı ekleyeceğim? “sensiz yapamadıklarım” defterini iptal edip de “sensin yapamadıklarım” diye bir defter mi açsam ki?
yağmur hızlanıyor. derenin sesi coşar simdi. ya da derecik. ya da “yağmur yağınca su miktarı artan, sesi çoğalan, pencerem açıksa yağmur damlalarıyla birlikte içeri kaçan akan su parçası” her neyse işte..