bildirgec.org

kırpık hakkında tüm yazılar

Kirpiklerimin ucunda ölüm.

ceyhunak | 12 January 2009 09:29

Kirpiklerimin ucunda ölüm,
Ben ona bakıyorum, o bana…
Bıçak yarasıyla yaşarken,
Yarı zamansız zamanlarımda,
Birden”ÖLÜM” çıktı karşıma.
Nerede Meleğim;
Neredesin Meleğimm..
Uçup giderken, yüzünü bile göremedim.

Kirpiklerimin ucunda ölüm,
Senin bana olmadığın kadar,
O bana yakın..
Sensiz zamanlarımda ki,
En büyük korkum..
Ölüm.
Öldün.
Öldüm…

Susam Sokağını Hiç Böyle Görmediniz

xerre | 17 June 2008 19:31

Minik Kuş ve Son Akşam Yemeği Tablosu
Minik Kuş ve Son Akşam Yemeği

susam sokağını bilmeyen, bilip de sevmeyen hemen hemen yoktur sanırım. Sanatçı ve yazar Joel Schick de seviyor olacak ki, susam sokağı temalı, “ünlü eserlerin parodileri” başlıklı oldukça eğlenceli bir galeri oluşturmuş. sanatçı bu galeride, susam sokağı karakterleri ile ünlü ressamların en bilinen tablolarını yeniden resimlemiş.

Kurabiye Canavarı ve Belleğin Azmi Tablosu
Kurabiye Canavarı ve Belleğin Azmi Tablosu

edi ile büdü, minik kuş, kurabiye canavarı ve diğer karakterler ile salvador dali, da vinci, picasso, matisse, munch, duchamp, warhol gibi ünlü ressamların tablolarını bir araya getirmiş ve de hoş bir online sergi ortaya çıkarmış.

Elmo ve The Scream Tablosu
Elmo ve The Scream Tablosu

9

buddhala | 22 November 2007 09:05

Bir dilek tut!
Ne oldu?
Bir dilek tut işte. Kirpik var gözünde,eğer hangi gözünde olduğunu doğru tahmin edersen, dileğin olur derler.
Tuttum o halde!
Hangi gözünde?
Sol…

Aşırı rüzgardan eriyen bir sigara, burasından açamadığım bir neskafe ve otobüslerde yolcuların uykusunu getirmek için koyulan vurdulu kırdılı filmlerden biri. Ne yazık ki filmi daha fazla izleyemedim. Kalbime ağrılar giriyordu. Gözüm uzaklara dalıp, uykuya dalmak istediğinin sinyalini veriyordu. Ayağa kalkıp, yatağa gideyim dedim. İçtiğim son nefes sigaranın benden almak istediği bir şey vardı sanki. Mideme bir soğukluk geldi ve sessizliği delen uçak gürültüsünü duydum bir tek. Birden, üstünde onlarca büfenin, restorantın ve yemekevinin telefonlarının basılı olduğu mıknatısları taşıyan buzdolabının rutin motor sesi sahneye çıktı. Eskiden buzdolabının içi yemek dolu olurdu, şimdi dışı yemekevlerinin basılı olduğu mıknatıslarla dolu ama içi boş. Hatta hayatın başlangıcı sayılan su bile damacanada bir telefonla getirilmeyi bekliyor. O da buzdolabının üstünde telefon numarası bir mıknatısa görsel güzelliklerle basılmış, buzdolabının geniş hacmi ve antibakteriyel özelliğine rağmen. Meyveler de ya kurutulmuş ya da botokslu… domatesin selülitleri mavi ışık teknolojili buzdolabına koyunca gitmeyecekse, buzdolabı sadece arada bir devreye giren motor sesinden başka birşey olamaz ki!