bildirgec.org

khun hakkında tüm yazılar

Oyun Oyun İçinde

khun | 25 May 2007 20:21

Oyunları vardı ben’in, oyun içinde ve ben’lerin. Ben, oyunlar oynardı ben’e ve ben’lere. Herkes oyunlar oynardı kendine ve herkese.
Oyun oyundu sadece, ama hayattı aslında, yaşamaktı.Ben bunu bilirdi, herşey ben içindi, yaşamak da.
Yaşamak bir oyundu, iç içe geçmiş oyunlardı. Ben bunu bilirdi, yaşamakdı asıl olan. Herşey bir oyundu ve hepsi yaşamak. Ve hepsi ben içindi.
Ben varolmak demekti, anlamak, bilmek, acıkmayı, doymayı, doyamamayı, öfkeyi, kıskançlığı, sevgiyi ve plan yapabilmek herşeye dair, oyunlar oynayabilmek.
Ben bilirdi, hayatın kuralları vardı, şartları ve sınırları, hepsi kendisi içindi. Oyunlardı hayat, oyun içinde.
Oyun hesaptı sadece, yalan değildi, yanlış da. Kötü ya da iyi ya da çirkin veya güzel. Sadece oyun, sadece hesap, ben bilirdi hesabını. Çünkü oynamayı bilirdi, herşeyi anlamlı yapan kendisiydi, herşey ben içindi. Gerisi önemli değildi.
Herşeyin bir açıklaması vardı, zaten olmasa ne olurdu ki? Önemli olan hesaba uymasıydı ve herşey hesaba uydurulabilirdi. Bu bir oyundu.
Bazıları düşer, bazıları ayakta kalırdı, hayat böyleydi.
Sınırları vardı hayatın ve kuralları. Ben bilirdi.
Ben’ler vardı ben içinde ve ben’e oyunları, bu, yaşamaktı sadece, hayat böyleydi, ben bilirdi.
Oyunlar önemliydi, hesap önemliydi. Hesap yaşamaktı. Ben hesabını bilirdi. Gerisi önemli değildi. Bunu bütün ben’ler bilirdi, iç içe veya yan yana. Bütün ben’lerin oyunları vardı. Çünkü hayat buydu.
Sadece ben ve ben’lerin hesabı önemliydi, çünkü herşeyi var eden ben’di ve anlamlı. Ben olmasa hayat da olmazdı, kurallar, sınırlar ve oyunlar da.
Ben en önemli olduğunu iyi bilirdi nasıl bilmesindi ki?
Bütün oyunlar sadece oyundu yaşama dair ve isimleri önemli değildi ya da sıfatları ya da ayrıntılar. Önemli olan sonuçlardı. Sonuçlar içindi bütün oyunlar, hesaba uygun olmalıydı bütün sonuçlar. Şimdi doğru olan biraz sonra yanlış olabilirdi. Hayat değişkendi.
Ben bunu bilirdi bütün ben’ler bilirdi.
Hayat böyleydi.

Ben ben içinde..

khun | 22 May 2007 18:47

Benler vardı, sınırlar içinde ayrı ayrı. Benler vardı, ben içinde bir arada. Ben’e ve benlere göreydi, bütün sınırlar ve ben için.
Ben, bilirdi herşey kendisi içindi. Sınırlar da benler de. Ben’e göre tanımlanmıştı herşey ve tanımlanacaktı, çünkü öyle olmalıydı.
Çünkü, ben’di herşeyi anlamlı yapan. Çünkü, ben’di varolmak denen.

Ben olmazsa sınırlar da olmazdı, tanımlar ve kurallar da. Ve hayat da. Tanımdı herşey, sınırdı.
Ve ben bunu bilirdi.
Suyun bile ben’leri vardı, ben içinde. Sonsuzluğun içinde bir sınırı ve sınır içinde sınırları. Atomları, molekülleri. Dalgaları vardı okyanusların ve akıntıları.

Sınır sınır içinde..

khun | 08 May 2007 23:55

Bir köyde yaşıyorlardı zamanla büyüyüp genişleyen.
Bir düzenleri vardı, çünkü kuralları vardı, sınırları içinde, basit.
Sınırları vardı aralarında ve etraflarında. Sınırlar iyiydi. Ve kuralları vardı, karmaşık görünen, ama basit.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, düşündükleri, hayaller kurdukları. Umut ettikleri.
Herkesin kendi sınırı vardı ve herkese ortak bir sınır, içinde yaşarlardı.
Kuralları vardı kendileri için. Ve kuralları vardı ortak. Çünkü bir düzenleri vardı. Hep vardı ve hep olacaktı.
Sınırları vardı aralarında, sınırlar gerekliydi, çünkü herkes kendi sınırları içinde yaşardı.
Sınırları vardı etraflarında ve hepsi o sınırın içinde yaşardı birlikte, ama ayrı. Çünkü herkesin ayrı sınırı vardı, sınır içinde.
Sınırlar birlikte çizilmişti özenle, etraflarına ve hepsinin etrafına.
Kuralları vardı sınırlar içinde.
Sınırların kuralları, kuralların sınırları vardı, düzen içinde.
Çünkü hayat böyleydi.
Kurallar koymuşlardı sınırlar içinde, zamanla ve gelişmişti kurallar kendi içinde.
Unutulmuştu bazı kuralların neden konduğu, zaman içinde, ama gerekliydi herhalde.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, sevdikleri, sevildikleri, paylaştıkları.
Kuralları vardı sınırlar içinde ve sınırların.
Paylaşmaktı esasında sınırlar, özgürlüğü, sevgiyi, umudu, hayalleri.
Ve ayırmaktı sınırlar, herkese ait olanı.
Sınırlar vardı sınırlar içinde, aşama aşama, derece derece.
Sahiplenmekti aslında sınırlar, belirlemekti neyin kime ait olduğunu ve ne kadarının.
Böyle olmuştu hep, sorgusuz, çünkü hayat böyleydi.
Bir sınır vardı bütün sınırları kapsayan ve herşey o sınırın içindeydi sınırlarla birlikte.
Kurallar vardı, artık kimsenin hatırlamadığı, nasıl konduğunu.
Böyle iyiydi, çünkü hayat böyleydi.
Kurallar iyiydi, kuralsız olmazdı, sınırlar içinde.
Sınırlar vardı herkesin bildiği, çünkü içinde yaşarlardı.
Pek azı merak etti sınırların ötesini, çünkü herşey zaten sınırların içindeydi, hayat buydu, bunu herkes bilirdi.
Sınırlar vardı tanımlı, tanım, tanım içinde.
Ben, vardı sınırlar içinde tanımlı, ben’le başlayan.
Ben’e göre yapıldı tüm tanımlar, ben için. Sınırlar vardı ben içinde, ben’le başlayan tanımlı.
Ben içinde sınırlar vardı, sınırlar içinde ben’ler.
Hayat böyleydi.
Sınırlar gerekliydi.
Sınırlar, paylaşmaktı, sahip olmaktı, yalnız kalabilmekti kalabalık içinde, var olmaktı.
Sınırlar ben içindi. Çünkü ben, var olmaktı, sevmek, kıskanmak, öfkeden deliye dönmek, anlamak, ağlamak, tiksinmek, alışmak, kanıksamak, acıkmak, doymak..
Sınırlar, bensiz olmazdı ve ben, sınırlar olmadan.
Sınırlar ölçüydü, ben bunu bilirdi.
Bunu herkes bilirdi.
Kurallar buna göreydi ve sınırlar.
Ben’ler vardı yan yana, aralarında ve etraflarında sınırlar.
Düzen içinde yaşarlardı, çünkü kuralları vardı.
Düzen içinde düzen vardı, çünkü kural içinde kural, sınır içinde sınır vardı.
Sınırlar tanımdı, hayatı özetleyen.
Ben bilirdi, herkes bilirdi, hayat böyleydi.
Bir köyde yaşarlardı sınırları belli, ordan ötesi önemli değildi.
Çünkü ordan öte birşey yoktu.
Hepsi buydu.
Bunu herkes bilirdi.

Nephilimsigiller…

khun | 09 April 2007 01:08

ciddiyetimizi güzelleştirsin !
ciddiyetimizi güzelleştirsin !

Soru :
1 – Kendisini insanlığı kurtarmaya adayan kutsal ırk kim?

2 – Eğer bunlar kutsal ise biz kutsal olmayan zavallı koyun sürüsünü neden böyle cansiperane bir şekilde korumaya çalışıyorlar?

3 – Kutsal olanlar, olmayanlar ve şeytansıların Tanrı’ları ayrı ayrı mı?

4 – Eğer herkesin Tanrı’sı ayrı ise neden bazıları kendinden olmayan ‘aşağı ırk’ için kendini feda ediyor?