bildirgec.org

kadın hakkında tüm yazılar

işte Erkek !

koza 68 | 11 September 2006 11:26

İŞTE ERKEK !
İŞTE ERKEK !

Bayanlar dikkat !…Dışarısı bunlarla dolu…

Oğlanı sünnet ettirmek?

menguzar | 08 September 2006 17:36

Bir çocuğun sünnet olup olmayacağına ebeveyn olarak siz karar verebilir misiniz? Bu konuda ne kadar bilgilisiniz?

Çok önemli kararları, çoğunlukla çok temelsiz önermelere dayanarak, rastgele verdiğimize canı gönülden inandığımdan bu konuya dikkat çekmek istiyorum.

Sünnet nedir? İlk aklımıza gelen tanım şu: “Erkek cinsel organının ucundaki fazla [bazı tanımlarda ‘gereksiz’] deri parçasının cerrahi müdahale ile alınması.”

Neymiş? “Fazla” deri parçası. Bu noktaya geri geleceğiz. Yahut linke gidip sonra siz geri gelirsiniz.

Erkekleri Eğitelim – 1

linnux | 04 September 2006 16:33

Verdiğimiz bir eleştiri sözünü tutarken, toplumumuzdaki
bazı eğilimleri de eleştiriyoruz bu yazımızda.
Mekanımız asker ocağı, başlayalım!

Acemi birliğinde, akşam yemeğinden sonra bir de akşam dersi yapılıyordu.
Atatürkçülük eğitimi falan…

Aklıma gelmişken, “Atatürk’ün tanımı” diye birşey vardı.
On maddelikti sanırım. Yani tüfeğin silahın tanımı olur da,
“Atatürk’ün tanımı” kavramını hangi akla yakıştırırsınız,
bunu TDK’ya havale ediyorum.
Gerçi bu tanımın, “hangi aklın” eseri olduğuna dair duyumlar almadım değil.
Ama kesinliği olmayan bir konuda polemiğe girmeyelim deyip,
TDK’ya saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz(nedense!).

cinsel çekiciliğin sırrı

asymptot | 28 August 2006 13:07

feromonlar insanlarda ve hayvanlarda bulunan, kokusu olmayan salgılar. bu salgıları insanlar en çok koltukaltlarından salgılıyorlar. havaya yayılıyor. ve havadan diğer hayvanlar/insanlar karşıdakinin ne salgıladığını algılıyor. ne yazıkki bilim bunu keşfedeli 20 yıldan biraz fazla olmuş.
böyle bir şey keşfedilir de kullanılmaz mı?
insanların böyle bir bilgiden mahrum kalması düşünülebilir mi? şüphesiz ki hayır.
araştırılmış, insana özel feromonlar bulunmuş ve listelenmiş.

androstenone: insanlarda ve domuzlarda bulunuyor. hem erkeklerde hem de kadınlarda ama daha çok erkeklerde bulunuyor, agresif, dominant bir aura yaratıyor.
androsterone: yalnızca erkeklerde bulunuyor, maskülen bir aura yaratıyor ve güvenli bir aura yaratıyor. kadınlar bu feromon olan kıyafetler giydiklerinde fdaha iyi bir moodda oluyolar.
copulins: erkekler bu feromonu farkettiklerinde uyarılıyorlar ve eğer ortamda kadın varsa üreme içgüdleri harkete geçiyor.
burada ise feromonları kulanacaklar için yararlı bilgiler var.
feromonun etkili olması için ne kadar zaman geçmeli, feromonları nereye sürülürse daha etkili olur, kendi doğal feromonlarımla yapay feromonlar karışırsa neler olur, copuins kullanan kadınlar diğer kadınlar için çekici hale gelir mi ve çok daha fazla soru yanıtlanmış.

Hudud Yasası

| 26 August 2006 11:30

Pakistan’da devlet başkanı Müşerref Hudud yasasını değiştirmeye kalkınca muhafazakarlar ayaklandı.

Hudud yasasına göre bir kadın tecavüze uğradığını kanıtlamak için 4 dindar erkek şahit bulmaz ise zina suçundan 100 kırbaç veya recm cezası alıyor.

Muhafazakarlar bu yasanın değişmesini Kuran’dan sapmak olarak görüyor.

Sonuçta olan kadınlara olurken 4 müslüman erkeğin gözü önünde olmadığı sürece tecavüzcüler paçayı kurtarıyor.

Otobüsteki Bayana Yer Veren Orta Yaşlı Adam

mavitooth | 24 August 2006 22:54

Bu, sıradan bir iş gününde, otobüs yolculuklarım esnasında zaman zaman karşılaştığım ve kendimce üzerinde fikir ürettiğim, bazen de düşünürken gülümsediğim, biraz da kızdığım saptamalarımdan birisidir. Öncelikle şunu söylemeliyim ki az sonra yapacağım canlandırma, öyle binde bir karşılaşılacak cinsten değil, aslında herkesin her gün gözünün önünde gerçekleşen olaylardan biridir. Olay şöyle gelişir. Belediye otobüsü herhangi bir durakta durur ve otobüse 30 yaşlarında bir bayan biner. Muhtemelen alımlı, makyajını yapmış, topuklu ayakkabılarıyla kıyafetini tamamlamış, kendine güveni olan, başı dik, alnı ak, karnı tok, parfümünü her ne kadar biraz fazla sıkmış olsa da, belediye otobüslerimizdeki kötü kokuları bastırdığı için “Allah’ ım iyiki çok sıkmış” dediğimiz, adını hiçbir zaman bilmeyeceğimiz ve bir daha görmeyeceğimiz bir bayandır bu. Otobüste kişi sayısı, koltuk sayısından en fazla 5 fazladır. Koltuklar dolu fakat otobüs boştur. Normal şartlarda koltuklar dolu olduğu için bu bayanın, otobüsün orta kısımlarına geçip ayakta durması gerekmektedir. Ama oda ne! Daha akbilini yeni basmış genç bayanımız otobüsün ortasına kadar dahi yürümeden 2. sıradaki 48 yaşındaki bir bey ayağa kalkar ve bu bayana yer verir. Yolculuğun o anından, benim ineceğim yere kadar geçen zaman diliminde genç bayan oturur, orta yaşlı amcamız ayakta yolculuğa devam ederler. Ben indikten sonra da tabii ki yolculuk bu şekilde devam ediyordur ama görmediğim şeyi iddia edip amcamızın hakkını daha fazla yemek istemem. Neyse gelelim konumuza.
Toplumumuzda şöyle bir bilinç vardır. “Bayanlara yer verilir.” Ama birisi bana açıklayabilirmi, boş bir otobuste 50 yaşındaki bir adam, genç bir bayana neden yer verir. O bayanın yere ihtiyacı mı vardır, yoksa erkek oturmaktan mı sıkılmıştır. Bu kişiye bakarak neden içimden gülümsediğimi herhalde anlayabiliyorsunuzdur. Doğru olan o bayanın adama yer vermesidir. Çünkü benim için bir otobüste yer verme kriteri; yer verilecek kişinin ayakta dayanabilme gücüdür. Yaşlı teyzemize, amcamıza, gözünden yorgunluk akan orta yaşlı birine, kucağında bebeği olana, eşyasını taşımaktan yorgun düşene, hastaya, daha doğrusu oturma ihtiyacı olduğunu hissettiğimiz tüm insanlara otobüslerde yer vermeliyiz. Hatta mesela bazen otobüsler çok kalabalık olur, bir bayanın sıkışıklıkta ezildiğini görürseniz, yaşı sizden küçük olsada ona yer verebilirsiniz. Bayanlara yer verilir derken bunu burada uygulayabilirsiniz. Ama ne zamanki boş bir otobüste, gencecik bir kıza yer veren 50 yaşındaki amcayı görsem, içimden hem gülerim, hem sinirlenirim. Düşüncemin aslında daha derin olduğunu eminim anlayabiliyorsunuzdur ama daha detaya girmeyeceğim.
Son olarak şunu söyleyeceğim. Bunun bir düşünce olduğunu hatırlarsak eğer, buna katılmak yada katılmamak tabii ki sizin insiyatifinizde, benim tek beklentim saygı göstermeniz. Herkese teşekkürler…

koklaşa koklaşa

plumprune | 24 August 2006 18:02

Belki bilgisi olan vardır, ben yeni keşfettim. Dr. Alan Hirsch‘in kurup yönettiği, koku ve tat alma üzerine çalışmalar yapan The Smell & Taste Treatment and Research Foundation (STTRF) adında bir kuruluş varmış. Dr Hirsch, 25 yıl uğraşmış, üşenmemiş o koku senin bu koku benim incelemiş, bir sürü insan üzerinde denemiş ve enteresan sonuçlar elde etmiş. Gizmag‘da yayınlanan eski tarihli bir makale ile dikkatimi çeken bu beyefendi, erkeklerin gözünde kadınları neştersiz doktorsuz iki fıs fısla gençleştiriyormuş. Erkekler, “Timeless View” isimli bu formülü kullanan kadınları, oldukları yaştan ortalama altı yıl daha genç algılıyormuş. Timeless View’in, bildiğimiz vücut spreylerinden -kadınları olduğundan genç göstermesi dışında- hiçbir farkı yokmuş.

Tanrı mı? Yoksa bu benim patronum olmasın!!

ysngul | 22 August 2006 02:57

Bu yazıyı yazarken aslına bakarsanız biraz utanıyorum. Nedeni; sözde müslümanız denilip geçiliyor, peki müslüman isek ve bizim dinimizin ön gördüğü nokta bir yerde “Allah”a şirk koşmamaksa ve bunu biz’ler yani sözü edilen “god” kelimesinin sadece Türkçe’ye çevrimini neden esas alarak bu özel olmayan ve küçük harfle de yazılabilen bir kelimenin bizim dinimizde benimsenmesinin gerçeğinin farkına varılmıyor?Ne güzel bir isimdir ki, bizim bu güzel Türkçe’mize de yakışan o güzel ismi(Allah) kullanmayız!! O kadar kötümü hakikaten!!! Yani ismini bile söylerken inanın içimde sanki bir nefesimin kesilmesini hissediyorum..Şimdi sizinle paylaşacağım ve bu güne kadar kolay kolay hiç kimsenin bile keşfedememiş bir düşünceyi aktaracağım: T.V. programlarındaki magazin ‘dünya’sının
sürekli ağzında sanki bir sakız ya da bir laçka olarak söylediği tanrı kelimesinin ibret verici bir gerçeğini, inanın sahtekâr olan (bırakın olsunlar!) dilenen onca insanın ve hatta birinin bile o güzel ismi hiç şaşmadan öyle güzel söylüyorlar ki!! (Buraya bir mim koyun)., bizleri aldatmaca uğruna bile olsa onlar bile bu uğurda o mübarek, o güzel ismi sabah erken saatlerden başlayarak akşamın iş çıkış saatlerine kadar bizlerden bir umut vesilesi olarak o güzel ismin(Allah)’ın karşılığında hiç yoktan ufak da olsa bir lûtuf ya da güzel söz bekliyorlar, hiç olmadı en iyi ihtimalle karınlarını doyuracak bir ekmek!!!İşte güzel halkımın neticesiz bireyleri(Sözüm meclisten dışarı 🙂 ) o T.V. programlarındaki magazin dünyasının ağzından çıkan iğrenç saçmalıkları dinleyerek bir yerden haz alıp verirken, bir yerden de hiç kuşkusuz onların kuklaları oluyorsunuz! Sonuç olarak ABD’nin bizim bu güzel vatanımızdaki insanlarımıza içten bir savaş açarak bizleri ne hale getireceği de gözler önünde., aslına bakarsanız tek yapmamız gereken ayakta, otururken hep gözlem yapmak onu da yapamadınız magazin programlarını izlediğiniz gibi çevrenizi izlemeniz!!

Saygılarımla,genç bir arkadaşınız…

sinsi kadınlar!

koza 68 | 15 August 2006 14:06

Onlarla her sabah Göztepe tren istasyonunda karşılaşırım…Büyük çoğunluğu evlere temizliğe giden genç kadınlar…Bildiğimiz gündelikçi kadınlar…Trende, banklarda uzun geliş gidişlerin yorgunluğunu, dertleşerek azaltmaya çalışıyorlar…
Yoksulluğun kol gezdiği varoşlardan, dalga dalga gelip, çevredeki evlere dağılıp, hanımlarına hizmet ediyorlar…Köylerinde edindikleri becerilerin deneyimlerin değer yargılarının ,alışkanlıkların yeni ortamlarında işe yaramadığının farkındalar…
Kent yaşamının baş döndürücü değişimlerine ve değer yargılarına uyum sağlamaya çalışıyorlar…