bildirgec.org

İnsanlar da evrim geçirir., bu konunun üzerinde biraz duralım isterim; insanlar sopalarla oynamaya başlar (sanki bir oyunmuş gibi!), sonra taşları görür ve kayalarla güç yarışı yapmaya çalışırlar, efenime söyleyeyim kimseler dinlemesin!!., bunlar yetmiyormuş gibi savaş için buldukları her türlü silahla savaşmaya başlarlar.., “yazı”nın bulunması ve kullanışının ne kadar iyiden kötüye gitmesi gibi..
Sonra bir bakmışlar ki AAA!! o da ne; dilimiz sürtç-ü lisan eylemeye başlamış, ne yapalım! Eee çok kolay helva yapsâna, helva yapsâna!! Tabii işin şakası ama bir de şu bir gerçektir, bu arada bir’ler çoğalıyor, hemen topla-çıkar metoduyla azaltın..Neyse konu şu evrim geçirmenin neresi gerçek ki! Varsa gerçek yanı açıklasın biri bana!!Ama gelgelelim bu açıklanmayacak kadar ‘işgüzar’ bir konu..

05.02.06Bugün korku-gerilim, psikoloji ve dram sayabileceğimiz türden filmleri izledim:”Garez”, “Korku Evi” .. İnsanın doğasında vardır korkmak; bir film yapalım deniyor, hemen film birkaç “Bööö” replikleriyle başlayıp sona eriyor fakat, ya da, hakkaten bu “Böööö” nün yanına biraz da müzik eklendi mi, tamam., oldu bitti. “Garez” filmi biraz komik; Evin içerisinde belalı bir afacan; işi gücü yok, büyükleri korkutmaya çalışıyor, belki onlarla biraz oyun oynamak istemişti.. Tabii bizim “Yeşilçam” filmlerimizdeki “Ömercik” ler gibi değil, ama daha eğlenceli., örneğin; birisine yardım etmek istiyorsanız hemen başlayın, bakın nasıl işe yarayacak., malzemeler: Bir adet ev, bir adet yatak odası (önemli ve şart!), bir adet yaşlı ve psikolojik bunalımda olan, artı(+) konuşamayan bir teyze, bir adet park çocuğu, bir adet yanmayan ampul, bir adet (bu arada bir’ler çoğalmaya başladı, bir de toplayın bir’leri!) çocuğun havada asılı kalması için görünmez ip; valla bu ipi nereden alırsınız bilmem fakat, bir sihirbaz bulursanız belki size yardımcı olur (hani yerse, belki yiyebilir!).. Başlayalım., çocuğu asın ama, boğazlamadan yapın!, oyunun sonuna kadar lazım.. Yalnız unutmadan çocuğa “Bööö” dedirteceksiniz!! Şimdi yaşlı teyzenin (Sanki başka teyze var gibi; işte salak, ne yapsın, lisan-ı öğrenmeden yazmaya kalkıyor!) yanına oturun, onu konuşturmaya çalışın:
– Ne oldu Nuşumo!Teyze sessiz sessiz çocuktan korkmuş edasıyla titrer gibi yapıyor..Siz onu konuşturana kadar devam ediyorsunuz..
– Ne oldu Nuşumo! Ne oldu!
– N’oldou!
– N’oldou!
– Pınar N’oldou!!Bu ne ya diyeceksiniz, biliyorum da yazıyorum., Cem Yılmaz’ın Stand-up’larından birisinde Pınar’a seslenişi., belki size biraz ilham verir diye yazdım, çünkü Cem bey sayısını bilmediğim ve hatta tanımadığım ne idüğü belli olmayan insanların içinde söylüyor, siz de topu topu üç kişisiniz yahu!! Şimdi
– O Cem Yılmazdiyeceksiniz!
– Eeee anam-yavrum sizde ‘siz’siniz!!diyeceğim. Neyse devam edelim., çocuk havada kalmaya devam etsin, yalnız söyleyin kendisini süpermen (süper adam) ya da örümcek adam sanmasın! Onu bir terminatör’e dönüştürün! Hemen yaşlı teyzeye “N’oldou” demeyi kesin ve Pınar’ın pardon Nuşumo’nun baktığı yere bakın! İşte gerilim için müziğe ihtiyacımız yok! Yoksa çocuk gerçek bir çocuk olduğundan altına kaçırabilir. Evet sona yaklaşıyoruz, çocuk;
– Bööö
– Böööö
– Böüee, Böüüee, öhö, öheeeSesleri çıkarmaya devam ederken siz bir anda çocuğu göribi yapın ama görmeyin! Şaka şaka yapın anasını satayım, sakın başkasına bırakmayın! Ve;
– Aaaeeuu!!!İnce, tız bir ses çıkartın, yalnız sesi çıkardığınız yere dikkat edin!, Allah muhafaza..! Ve sonra malum,”-Böööö” sesleri artık kulağınıza ninni gibi gelmeye baş diyeceğim lakin, unutmadan “-Böööö” sesleri çıkartan çocuğa;
– N’oldou!
– N’oldou!da diyebilirsiniz! Ya da hemen kaçın..!
Böööööö!!!!N’oldou!!

Bu yazıyı yazarken aslına bakarsanız biraz utanıyorum. Nedeni; sözde müslümanız denilip geçiliyor, peki müslüman isek ve bizim dinimizin ön gördüğü nokta bir yerde “Allah”a şirk koşmamaksa ve bunu biz’ler yani sözü edilen “god” kelimesinin sadece Türkçe’ye çevrimini neden esas alarak bu özel olmayan ve küçük harfle de yazılabilen bir kelimenin bizim dinimizde benimsenmesinin gerçeğinin farkına varılmıyor?Ne güzel bir isimdir ki, bizim bu güzel Türkçe’mize de yakışan o güzel ismi(Allah) kullanmayız!! O kadar kötümü hakikaten!!! Yani ismini bile söylerken inanın içimde sanki bir nefesimin kesilmesini hissediyorum..Şimdi sizinle paylaşacağım ve bu güne kadar kolay kolay hiç kimsenin bile keşfedememiş bir düşünceyi aktaracağım: T.V. programlarındaki magazin ‘dünya’sının
sürekli ağzında sanki bir sakız ya da bir laçka olarak söylediği tanrı kelimesinin ibret verici bir gerçeğini, inanın sahtekâr olan (bırakın olsunlar!) dilenen onca insanın ve hatta birinin bile o güzel ismi hiç şaşmadan öyle güzel söylüyorlar ki!! (Buraya bir mim koyun)., bizleri aldatmaca uğruna bile olsa onlar bile bu uğurda o mübarek, o güzel ismi sabah erken saatlerden başlayarak akşamın iş çıkış saatlerine kadar bizlerden bir umut vesilesi olarak o güzel ismin(Allah)’ın karşılığında hiç yoktan ufak da olsa bir lûtuf ya da güzel söz bekliyorlar, hiç olmadı en iyi ihtimalle karınlarını doyuracak bir ekmek!!!İşte güzel halkımın neticesiz bireyleri(Sözüm meclisten dışarı 🙂 ) o T.V. programlarındaki magazin dünyasının ağzından çıkan iğrenç saçmalıkları dinleyerek bir yerden haz alıp verirken, bir yerden de hiç kuşkusuz onların kuklaları oluyorsunuz! Sonuç olarak ABD’nin bizim bu güzel vatanımızdaki insanlarımıza içten bir savaş açarak bizleri ne hale getireceği de gözler önünde., aslına bakarsanız tek yapmamız gereken ayakta, otururken hep gözlem yapmak onu da yapamadınız magazin programlarını izlediğiniz gibi çevrenizi izlemeniz!!

Saygılarımla,genç bir arkadaşınız…