bildirgec.org

james franco hakkında tüm yazılar

Rise of The Planet of The Apes (2011)

padmess | 19 August 2011 16:46

İlk defa 1968’de Franklin J. Schaffner tarafından çekilip 6 filmlik bir seri yaratılan maceranın başlangıcı: Rise of the Planet of the Apes !

Son olarak Tim Burton tarafından yılında çekilen Planet of The Apes, pek de beklenen ilgi ve başarıyı eleştirmenlerce yakalayamamıştı.
Kendi tarzını özellikle de oyunculardaki makyajlarla hissettiren Burton, Mark Wahlberg ve Helena Bonham Carter ile çalışmıştı.

Maceranın en başı ve serinin aslında ilk filmi ise bu yıl karşımıza Maymunlar Cehennemi Başlangıç olarak çıktı.

James Franco

AsetilCoa | 10 April 2011 16:29

Bir çok Hollywood genç aktörünün aksine James Franco gösterdiği performanslarla geleceğinin ne kadar parlak olduğunu kanıtladı.

Tv dünyasına adımı 1999 yılında çekilen Freaks And Geeks adlı diziyle attı. İlk film deneyimi 2000 yılında çekilen “Whatever It Takes adlı gençlik filmiydi. Bu film onun kariyeri açısından önemli değildi. İyi bir aktör olacağının sinyallerini asıl James Dean’ i canlandırdığı tv dizisinde verdi. Bu rolle altın kürenin sahibi oldu. Amerika’da hızla yükselmeye başladı bu diziyle. Fakat dünya çapında tanınması tabi ki Spiderman serisiyle oldu. Bu seride Peter Parker karakterinin gölgesinde kalsa da oyunculuğuyla dikkat çekti.

Ye Dua Et Sev

admin | 08 March 2011 12:13

En son “Ye, Dua Et, Sev” isimli filmi izledim. Başroller, Julia Roberts, James Franco, Javier Bardem, Billy Crudup, Richard Jenkins tarafından paylaşılıyordu. Film, yazar Elizabeth Gilbert’ın kendi yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı aynı isimli kitabından uyarlanmış.

Julia Roberts’ın oynadığı filmleri ve onun oyuculuğunu seviyorum. Filmde gerçekten hissediyormuş gibi oynuyor. Çok samimi bir ifadesi var. Vücut dili, bakışları hepsini çok iyi kullanmış. Sempatik bir kadın. Başarılı bir oyuncu.

83. Akademi Ödülü Kazananları

AsetilCoa | 28 February 2011 14:08

Oscar‘a 12 dalda aday olan King’s Speech’ En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek oyuncu ödüllerini alarak geceye damgasını vurdu. Gecenin sunucularından Anne Hattaway(28) “En Genç Oscar Sunucusu” unvanını elde etti. Çok fazla süprizler yaşanmayan törende izleyicilerin favorileri ödüllere layık bulundu…

Oscar Ödül Töreni (2011)

dmrhn | 18 February 2011 09:32

Dünya’nın en çok merak edilen ve beklenen sinema ödüllerinden Oscar Ödül Töreni yaklaştı. Başlamasına sayılı günler kalan 83. Oscar Ödül Töreni, yine iddialı işler ve isimlerle dolu. Çoğu eleştirmenin ”En İyi Film” ödülünü almasına kesin gözüyle baktığı ”The King’s Speech ” (Zoraki Kral) ve yine aynı filmden ”En İyi Erkek Oyuncu” ödülüne aday Colin Firth iddialı isimler arasında yer alıyor.

Your Highness (2011)

queennothing | 04 January 2011 12:15

Amerikan senarist/ yapımcı/ yönetmen David Gordon Green‘in yönetmenliğini üstlendiği 2011 çıkışlı sinema filmi “Your Highness“in senaryosu Danny McBride ve Ben Best tarafından yazıldı. Başrolde de yine McBride, İsrailli aktris Natalie Portman, James Franco, Zooey Deschanel, Toby Jones, Justin Theroux, Noah Huntley, Brian Steele, Caroline Grace-Cassidy, David Garrick ve Ben Wright rol alıyor. Fantastik komedi tarzındaki film, ülkemizde 3 Haziran 2011 tarihinde vizyona girecek. Filmle ilgili tuhaf bir ayrıntı da, McBride’ın diyaloglarının bir çoğunun doğaçlama olması. Filmin fragmanını izlemek için buraya tıklayın.

Tarih; dinozorlar, yırtıcı ejderhalar ve cesur ve yakışıklı şövalyelerle doludur. Aynı tarih, gerçek başarılar ve kahraman olmaya çalışırken çuvallayan şövalye adaylarıyla da doludur. Filmimiz “Your Highness“, işte böyle bir dönemde işlenmiş başarılı bir epik komedi.

Aron Ralston’ın İnanılmaz Yaşam Mücadelesi

neandertal | 27 December 2010 10:57

Aron Ralston
Aron Ralston

Hayatta, yaşama isteğinden daha güçlü bir istek yoktur.

Böyle yazıyordu afişte. Henüz izlemediğim fakat fragmanına hayran kaldığım son Danny Boyle filmi 127 Hours‘ta. Fragmanı izleyene dek Aron Ralston’ın varlığından bile haberim yoktu. Şimdi ise en büyük ilham kaynaklarımdan biri. Neden mi?:

Aron Ralston, 1975 doğumlu Amerikalı bir mühendis. Intel’de çalışan, Fransızca bilen, piyano çalan bu genç adam aynı zamanda profesyonel bir dağcı. Haftasonlarını ve tatillerini kanyonlarda dolaşarak, dağlara tırmanarak, kayak yaparak geçiren Ralston bir süre sonra Intel’i bırakarak kendini tamamen zorlu doğa sporlarına adıyor. En sevdiği roman, Sean Penn tarafından filme çevrilen ve genç bir adamın vahşi doğada yaşadıklarını konu edinen Into the Wild. 2003 yılında, Nisan ayının 26. gününde, Into The Wild’ın kahramanı gibi hiçkimseye haber vermeden Utah’ın muhteşem Blue John Canyon‘una kendi deyimiyle “parkta gezi” yapmaya gidiyor. Deneyimli bir sporcu olan Ralston’ın onu neredeyse ölüme sürükleyen inanılmaz deneyiminin kilit noktası da bu. Hiçkimseye hiçbir şey söylemeden, adete insanlardan kaçarak gittiği kanyonda, aslında hayatında yer alan insanların ne kadar değerli olduğunu acı bir şekilde deneyimliyor.

Aron Ralston gezdiği bölgeyi fotoğraflamak için yanına video kamerasını da almıştı.
Aron Ralston gezdiği bölgeyi fotoğraflamak için yanına video kamerasını da almıştı.

Kanyonun gizli kalmış, karanlık köşelerinde dolaşırken ansızın hayatını tamamen değiştirecek bir şey oluyor; 400 kiloluk bir taş sağ kolunun üzerine devrilerek onu kanyonda dar bir alana sıkıştırıveriyor ve onu orada tam altı gün boyunca esir alıyor! Yanında çok az suyu ve yiyeceği olan Ralston’ı kimsenin ne duymasına ne de bulmasına imkan var. Ralston’ın yanında taşıdığı video kamerası onu hayatta tutan tek şey. Oradan kurtulamayacağını anlayınca, ailesi ve yakın arkadaşlarına hoşçakal mesajları kaydediyor. “Bedenimi bulduğunuzda bu videoları aileme ulaştırın” diye başlıyor kayıtlarına. Vasiyetini, yakılmak istediğini, pişmanlıklarını dile getiriyor. Çantasındaki, kayayı oymaya çalışmaktan körleşmiş küçük bıçağıyla ismini, doğum ve ölüm tarihlerini kanyon duvarına kazıyor, üzerine de ekliyor: RIP.

127 Hours (2011)

AsetilCoa | 25 September 2010 17:21

Aron Ralston
Aron Ralston

Amerikalı dağcı Aron Ralston 2003 yılında Utah’da bir kanyonda tek başına kayaya tırmanırken dengesini kaybetti, yuvarlandı ve yüzlerce kiloluk bir kaya sağ kolunun üzerine düştü. Bu ıssız kanyonda bağırsa da fayda etmeyeceğini biliyordu. Sıkıştığı ve kollarını kullanmadığı için telefonla yardımda çağıramıyordu. Günlerce hareketsiz kaldı ve yaşama o kadar bağlıydı ki oradan kurtulmak için kolunu bile feda edebilirdi. Kendi ağzından anlattıklarına göre önce bileğindeki kemikleri kırdı. Kurtulamayınca sol koltukaltına yerleştetirdiği kör bıçakla omuz hareketleri sayesinde kolunu kesmeye başladı. Ve kolunu tamamen kesip oradan kurtulması 3 gün sürdü.

Aron Ralston&James Franco& Danny Boyle
Aron Ralston&James Franco& Danny Boyle

İşte bu çılgın dağcının inanılmaz yaşam öyküsü “127 hours”ismiyle Aron Ralston‘un kendi hayatını anlattığı “Between a Rock and a Hard Place” adlı kitabından beyaz perdeye uyarlanıyor. Filmin yönetmeni ve senaristi Oskarlı Danny Boyle. Dağcıyada Altın Küre ödüllü, yetenekli aktör James Franco hayat verecek. Lizzy Caplan Ralston’un kız kardeşini, Clémence Poésy ise sevgilisini canlandıracak.

Eat Pray Love (1 Ekim 2010)

AsetilCoa | 16 August 2010 18:45

“Eat Pray Love”Elizabeth Gilbert‘in Türkiye’de “Ye Dua Et Sev” diye yayınlanan kitabının beyazperdeye uyarlaması. Başrolde Julia Roberts‘ı görüyoruz. Ayrıca oyuncu kadrosu James Franco, Javier Bardem, Richard Jenkins, Billy Crudup gibi tanınmış oyuncularla dolu. Yönetmen ve senarist ise Ryan Murphy.

Kitap 30’lu yaşlarında başarılı, mutlu, imrenilecek hayatı olan bir kadının boşanma ve ardından gelen depresyonla başlayan içsel seyahatini ve kendini keşfedişini anlatan sıcacık bir anı kitabı. Filmde de aynı sıcaklık Julia Roberts’ın sempatikliği ile sağlanmış gibi görünüyor. Filmde Julia Roberts Elizabeth Gilbert’ı canlandırıyor ve onun ağzından hayatını dinliyoruz.
Film1 Ekim’de vizyona girecek. Bakalım kitabının yakaladığı başarıyı yakalayabilecek mi. Merak edenler için işte fragman.

Milk

queennothing | 23 February 2009 17:06

Amerika’nın ilk ‘gay’ siyaset adamı Harvey Milk‘in yaşamını anlatan “Milk“, 81. yılında Oscar Ödülleri’nde 8 dalda adaydı.

Eşcinsel olduğu için dışlanan 1930 doğumlu Harvey Milk, kendi deyimiyle ‘bugüne kadar hiçbir şey başaramamıştır‘.

Halk tarafından ‘mahalle baskısı‘na maruz kalan Harvey ve eşcinsel arkadaşları, polis tarafından da sürekli şiddet görmektedir.