bildirgec.org

izmir hakkında tüm yazılar

izmir – çeşme

kahramancayirli | 20 July 2009 12:25

sehirler.net adresinden alınmıştır
sehirler.net adresinden alınmıştır
cesme-cesme.com adresinden alınmıştır
cesme-cesme.com adresinden alınmıştır

Güneş eski Güneş değil artık. İzmir’den Çeşme’ye motorla gidelim dedik, bacaklarım hâlâ yanıyor. Haftasonu da acılar içinde geçti. Oysa yanımda güneş yağı, kremi .. muhtelif alet edevat var sür işte değil mi!
Karşıyaka’da oturup Çeşme’ye gitmeye kalkışınca, şehirden çıkmak büyük azap oluyor. Bitmek bilmedi şehiriçi. Hoş zaten Güzelbahçe biterken Urla başlıyor, Zeytinlikti, Ildırı’ydı, Karaburun yol ayrımlarıydı derken insan Alaçatı’ya varıyor. Rüzgar pervanelerini görünce Çeşme tabelası kafanıza iniyor. İsmini andığım her yer çok güzel. Ayrı ayrı övmeye, iç kıymaya gerek yok.
Çeşme’de Burger King, Mc Donalds vb. zincir burger mağazalarından yok. Sadece Pizza Pizza var. Niye? Alaçatı’da da, Ilıca’da da. İsmi olmasına rağmen az insan yaşadığı için olabilir mi? Bu tip yiyeceklerin delisi olduğum için bu durumu ayıplıyorum. Ayıp bir şey!
Eski karayolundan giderseniz Ildırı yol ayrımını muhakkak göreceksiniz, 16 km içerideymiş, eskiden bu tip tarihi kalıntılar sıkardı, boğardı vb. ama son birkaç yıldır tarihe ve başta Knidos olmak üzere muhtelif arkeolojik kalıtlara çok ilgi göstermeye başladım. Bir tanıdığım da Datça’da geçirecek yıllık iznini. Kıskandım.
Benim isteğim şu: İzmir’den motorla yola çıkıp İstanbul’a dek deniz kenarından kasabaları, köyleri göre göre gitmek. Diyelim Foça’ya varıldı, iki saat deniz molası; Ayvalık, Cunda Adası vb. bin kere dura dura gitmek. Bence esas gezmek böyle olur. Ama çekindiğim noktalar da yok değil. Bakalım epey maceralı bir izin yolculuğu olacak mı..

Degişen İç Göçler ve Ekonominin Çanakkaleye Etkileri

fayda | 18 July 2009 16:46

mDünya ekonomisindeki olumsuzlukların bağzı ekonomik gerçekleri su üzerine çıkarmaya başladıgı açıkca görülebiliyor.Bu gerçeklerin en başındada geçmişte ve bugün yaşanan nüfus hareketlerinin; yani göçlerin ekonomiye etkisi açık bir şekilde görülüyor.Nüfusun en kalabalık oldugu bölgeler ekonomik yönden en zengin ve ençok yatırım çeken bölgeler olurken göç veren bölgeler en fakir bölgeler oluyordu.Burdan anlıyoruzki her birey yaptıgı harcamalar ve zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için vs yaptıgı alışverişle tüketimi arttırarak ekonomik bir degeri temsil ediyor yani kişi başı gayri safi milli hasılayı GSMH temsil ediyor.Son gelişmeler ekonomide oluşan balon gibi nüfus artışdada bağzı şehirlerde bir balon oluştugunu yani göçlerle yapay bir nüfus artışı saglanarak o bölgeye daha çok para çekmeye çalışıldıgını gösteriyor.

Best Buy Türkiye’de

annie | 14 July 2009 15:00

Dünyanın en büyük tüketici elektroniği mağazalar zinciri Best Buy yıl sonunda Türkiye’ye geliyor. İlk mağazasını İzmir’de açacak olan şirket daha sonra Bursa ve Ankara’da mağazalar açacak.

Chuck‘ı seyredenler az çok Best Buy’ın nasıl bir yer olduğunu hayal edebilirler zira dizideki Buy More büyük bir oranda Best Buy’dan esinlenerek oluşturulmuş bir ortam. Her konuda uzman bir eleman bulunduran, özellikle Geek Squad ile dertlere derman olan, müşterisini dinleyen, anlamaya çalışan bir şirket.

Bu şirketin bir de Mavi Tişörtlüler (Blue Shirt) adı verilen ve bu tişörtü giymekle gurur duyan çalışanları var. Best Buy, Türkiye’de çalışacak Mavi Tişörtlü takım arkadaşlarını da değişik bir yöntemle arıyor. Klasik yöntemler yerine “Bu İş’te Bi’ İş Var” isimli online bir oyun projesi ile hem teknolojiyi seven, internetten anlayan hem de genç ve dinamik bir kitleye hitap ederek doğru insanlara ulaştıklarını düşünüyorum. Aynı zamanda Facebook ve Twitter üzerinden de iletişime geçerek diğer tüketici elektroniği mağazalarını sosyal medyada sollamış oldular.

Bu İş’te Bi’ İş Var

annie | 14 July 2009 10:02

Amerika’nın en meşhur tüketici elektroniği mağazalar zinciri Best Buy Türkiye’ye geliyor. İlk şubeyi de İzmir’de açacaklar.

İşe alım süreçlerini klasik yöntemler yerine daha dinamik, eğlenceli ve şaşırtıcı bir yolla başlatıyor. Kariyer sitelerinde reklamlar bannerlar yerine bu sefer “Bu İş’te Bi’ İş Var” isimli online bir oyunla duyuruyor.

Oyun Emin, Mert ve Aslı’nın, sorulan sorulara verdikleri cevapları dinleyip doğruyu bulmak üzerine kurulu. Verdiğiniz cevaplara göre başvuru kaynaklarına yönlendiriliyorsunuz.

On yedi temmuz ikibin sekiz

kahramancayirli | 15 June 2009 09:27

Bir haftadır İzmir’deyim. Üç yeni kişiyle tanıştım, ikisinden pek söz etmeye gerek yok, hiç beğenmedim onları.

25 yaşında. 1.89’a 84. Bana internetten gönderdiği fotoğrafta 76 kiloymuş, 8 kilo almış. İlk buluşmaya arabayla geldi. Arabaya binince ne kadar bozulduğumu anlatamam. Suratım beş karış oturdum. İnciraltı’na götürdü. Sohbeti fena sayılmaz. Profilden yüz hatları da güzel. Ama kilo vermeli.

Balon gibi şişirmişler ruhunu. Kendini dünyanın en önemli insanı sanıyor. Sürekli kendinden bahsediyor. Oysa yarın ölse, hiçbir şey değişmeyecek hayatta, bunu ona da söyledim. Kendini çok seviyor. Psikolojik bir vakayı izler gibi seyrediyorum onu.