mDünya ekonomisindeki olumsuzlukların bağzı ekonomik gerçekleri su üzerine çıkarmaya başladıgı açıkca görülebiliyor.Bu gerçeklerin en başındada geçmişte ve bugün yaşanan nüfus hareketlerinin; yani göçlerin ekonomiye etkisi açık bir şekilde görülüyor.Nüfusun en kalabalık oldugu bölgeler ekonomik yönden en zengin ve ençok yatırım çeken bölgeler olurken göç veren bölgeler en fakir bölgeler oluyordu.Burdan anlıyoruzki her birey yaptıgı harcamalar ve zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için vs yaptıgı alışverişle tüketimi arttırarak ekonomik bir degeri temsil ediyor yani kişi başı gayri safi milli hasılayı GSMH temsil ediyor.Son gelişmeler ekonomide oluşan balon gibi nüfus artışdada bağzı şehirlerde bir balon oluştugunu yani göçlerle yapay bir nüfus artışı saglanarak o bölgeye daha çok para çekmeye çalışıldıgını gösteriyor.Aslında bu kapitalizmin dogal sonuçlarından biri.Bu sistemin sürdürülebilmesi için nüfus artışının artarak devam etmesi gerekiyor.Fakat nüfus artışında oluşan bu balon ekonomideki balonla birlikte patlamış bulunuyor.Örnegin İstanbul onbeşmilyonu geçen nüfusuyla büyümesini sürdürebilmek için heryıl yüzbinlerce insanı bu şehre çekmek zorunda.Her ne kadar İstanbul fazla göç alan ve bunu istemeyen bir şehir gibi görünsede ekonomik büyüme ve yaşamak için buna mecbur olan bir ilimiz; ama İstanbul artık bunu saglıyamıyor tam tersine geriye göçler görülebiliyor.İstanbul’un enbüyük nimeti muhteşem bir bogaza sahip olması fakat burada yaşayan insanların büyük çoğunluğu binalar arasında yaşadıkları için bu manzaradan hep mahrumlar; İstanbulda yıllarca yaşayıpta daha denizi görmemiş olanlar bile var.İstanbul’da insanları bunaltan pek çok sorun var; bunlardan bağzıları trafik sıkışıklıgı, gürültü, egzoz dumanı, çarpık yapılaşma, depreme uygun olmayan binalar, suç oranının diger illere göre fazla olması, çevre kirliligi ilk anda aklagelenlerden bagzıları.İstanbul ekonomininde durgun olmasının etkisiyle doyum noktasına ulaşmış artık büyüyemiyen kendini yeniliyemeyen modern bir şehir görünümünden uzaklaşıp tarihi ve nostaljik görünümü agır basan hatta yer yer köhneleşen bir şehir haline geliyor; İstanbul’un artık dinlenmesi kendini toplaması gerekiyor.İnsanlar artık alternatif bir şehir arıyor!İstanbul yaşlanırken hep gözlerden kaçan genç ve işlenmemiş bir elmas gibi duran ve İstanbul gibi güzel ve degerli bir bogaza sahip olan Çanakkale dikkat çekmeye başlıyor.Boğazıyla sadece İstanbul’a degil egeye açılmasıyla İzmir ve diger ege şehirlerinede alternatif olan, Bursa ve Kocaeli’dende insanları çok rahat çekebilecek Çanakkale’nin tek eksigi modern ve güzel bir bogaz köprüsü.Çanakkale tarihi, dogası, konumu ve diger özellikleriyle çok büyük bir potansiyele sahip.Çanakkale’nin altyapısı ne kadar saglam ne kadar modern olursa ışıgını o oranda etrafına saçıcaktır.Altyapının saglam ve modern olması için yapılması gerekenlerin en başında çarpık kentleşmeye asla izin vermemek gelmelidir.Şehrin yapılandırılması için dogal olarak çok modern ve işlevsel bir şehir pilanı yapılmalıdır.Bu pilan şehrin bütün potansiyelini ortaya çıkarıcak modern yapıları, işyerlerinide kapsayan modern gökdelenleri, binaları, müstakil evleri,alışveriş merkezlerinin yanında denizden ve bogazdan en iyişekilde yararlanması için büyük bir marinayı, uygun bir yerde teknolojinin en iyi imkanlarını kullanan tersaneyi, büyük bir ticaret limanını ve deniz ulaşımını kapsamalıdır.Kentin enerji ihtiyacını temiz enerji kullanarak saglamak, organik tarım agırlıklı modern tarım uygulamalarını desteklemek kenti büyük ve modern park ve bahçelerle donatmat şehrin dogal yapısının korunmasını ve insanların bundan en iyi şekilde yararlanmasını saglıyacaktır.Çanakkalenin zengin dogal güzelliklerinden Gökçeada ve Bozcaada’daki muhteşem kumsallardan Asostan ve diger dogal zenginliklerinden, herkezin bildigi çok büyük tarihi zenginliklerinden turizim alanında sonuna kadar yararlanılmalıdır.Daha birçok zenginlige sahip olan Çanakkale’nin en büyük olumsuzlugu birinci derece deprem bölgesinde olmasıdır; bu konuya dikkat edildigi sürece Çanakkale gerçekten muhteşem bir şehir oldugunu ve dahada büyüyüp güzelleşecek potansiyele herzaman sahip oldugunu açıkça göstermektedir.