bildirgec.org

iyilik hakkında tüm yazılar

Kötü adam..

sekoci | 15 July 2008 16:53

Yorulduğunda yoluna çıkıp birileri
dinlenmen gerekiyor demeyecek

Sanma ;
sandıklarından ibaret bir kılıf yaratacaksan…
boşluğun üzerine kapandığı vakitten erken başlayan varlığına tanrı minnet duyacak.. ki
yeterince düştüğün vakit hissedeceksin ne kadar yüksekte olduğunu…
süren yarışmaları seyrederken kaygısız gözlerle
kimi zaman onlardan biri olmalıydım diye düşünme!!
Neyi yapamadığını bilecek kadar güçlüsün sen…
Güçlüsün her bildiğini yapacak kadar..
Bırak kötü adamı oynatsınlar sana..

tartışmalara son noktayı siz koyun

mentor | 02 April 2008 07:56

Elbette herkes gibi benim de siyasi ve dini görüşlerim var ama bu konularda tartışmaya girmekten nefret ederim. Hele bir de karşımdaki kişi sınırları aşıyorsa hiç bulaşmam. Sonuçta ne ben fikrimden dönerim ne karşımdaki döner. Geniş kapsamlı olduklarından bildirgec ve hafif’te sık sık bu tür tartışmalar çıkıyor. Kimileri havadan nem kapıyor. Olmadık yerlerden olmadık anlamlar çıkarıyor. Hatta bazen küfürleşmeler bile oluyor. aslında kişiler de belli. birkaç kişi sürekli her yazıda birbirine sataşıyor. bir önceki yazıda yazılan cümlelerin aynıları tekrar tekrar karşımıza çıkıyor. Her ne kadar bu durumları görmezden gelsem de bazen bildirgec’in tadı kaçıyor. wordpress’in yeni sürümünü, tarayıcıların acid3 testindeki durumunu incelerken sağ tarafta 40-50 ahkam kesilmiş bir yazının sürekli tepeye zıplaması beni ziyadesiyle rahatsız ediyor.
gelelim konumuza. ben küçük bir oyun oynuyorum böyle durumlarda ve genellikle eğer iki kişi 2-3 dakika arayla birbirine cevap vermiyorsa tartışmalar bitiyor. efendim tartışmalar genellikle uzun süre devam ettiğinden yazı birinci sayfadan gerilere düşüyor zamanla. sağda son yorumlar bölümünde göründüğünden tartışmalara sürekli yeni kişiler katılıyor. kimseye yararı olmayan bu saçma sapan konuların yanında sitelerde çok güzel yazılar da var.
yapmamız gereken tek şey yazıyı ana sayfadan düşürmek. bunun için öncelikle 15-20 güzel, tutulacak yazı açıyoruz. tümüne yorumlarımızı bir güzel yazıyoruz ama gönder butonuna basmıyoruz. eğer basarsak tartışma sürdüğünden konu yine üste zıplayabilir. 15-20 yorumun gönder butonuna yorumları yazdıktan sonra ard arda tıklıyoruz. bir anda sağ sütun bizim seçtiğimiz konularla doluyor. şanslıysanız tek seferde tartışma bitiyor. bitmezse aynı şeyi bir daha tekrarlıyorsunuz ve sağda konuyu göremeyenler çoğunlukla yeni yorum gelmediğini sanıyor. az önce bu şekilde, pek hararetli bir tartışmayı daha -tek seferde- bitirdim. eğlenceli oluyor. hiç mesaj yazmadan konuya son noktayı koyuyorsunuz. tavsiye ederim. 🙂

Ankete katıl bağış kazan! Sizin adınıza bağış yapılsın!

NLPMaster | 03 August 2007 11:31

Katıldığınız anketle bir deniz kaplumbağalarına katkıda bulunmuş olabilirsiniz!
Katıldığınız anketle bir deniz kaplumbağalarına katkıda bulunmuş olabilirsiniz!

Katıldığınız bir anket ile hem araştırma yapılan konuda yardımcı olmak hem de bağış yapmak istemez miydiniz?

Bu sitede yer alan anketlere katılanlar aynı zamanda bağış yapmışoluyorlar. Çünkü sponsor firmalar sizin adınıza bağış yapıyorlar.

Araştırmaya her katılımınızda tehlike altında olan deniz kaplumbağlarının hayatlarını koruyacağınızın bildirildiği sitede, her araştırma için WWFTürkiye’ye bağışyapılmakta olduğu bildiriliyor.
Deniz kaplumbağları kampanyası hakkında bilgi için buraya, üye olmak için buraya,
siteyi arkadaşlarınıza tavsiye etmek için buraya tıklayabilirsiniz.

“Sır”…

| 09 May 2007 03:27

http://www.iyibilgi.com/index.php?s=dosya&id=20219&k=16

Rio

kopanisti | 14 February 2007 11:02

İnişli çıkışlı hayat devam ediyor. Savaşlar, hayvan katliamları, bozuk ekonomi, bozuk sosyal yapı, mutsuzluk, doyumsuzluk, gelecek endişesi, işsizlik vs.vs.vs…
Hayatı yaşarken cennetin de cehennemin de tadına varıyoruz. Her akşam uykuya dalınca ölüyor, her sabah uyanınca yeniden doğuyoruz. Sevdiklerimiz kaybedince anlıyoruz bazı şeyleri, yok artık bundan böyle şöyle böyle olacağım diyoruz ama birkaç hafta sonra yine aynı tarz bozuk hayatımızı devam ettiriyoruz. Canımız yanınca ağlıyor, başkalarının canını yakarken çekinmiyoruz. Karşımızdakine tonla kötü lafı olanca kolaylığıyla tüketirken, basit bir özür kelimesi dudaklarımızdan çıkıvermiyor. Kafalarına vuruyoruz çocukların ama yanaklarına sıcak bir öpücük konduramıyoruz. Sevgimizi kelimelerle, gözlerimizle anlatamadığımız için, paralar harcayarak kanıtlamaya çalışıyoruz. Haydi bırakın tüm olumsuzlukları, müzikle dans ederek kovalayın kötü ruhları, buraya buyrun.
Rio Karnavalı’na
18-19 Şubat 2007, karnavaldan canlı yayın

başka bir dünyanın hikayesiydi bu

wurgun5 | 25 May 2006 16:37

Başka bir dünyanın hikayesiydi bu…

“Bütün aşklarda sınanmadan sevdana sevda demeyeceğim”

“Bin yılına tanık oldum Güneyin. Yaralı ve yorgunken yakaladı zaman beni. Her şey değişiyor. Her şey yeni baştan yıkılıyor ve kuruluyordu. Karanlığın güçleri dışında,
kimse ama hiç kimse hazır değildi ; ne yıkmaya ve yıkılmaya ne de kurmaya ve kurulmaya” demişti Tanrıça

Tarihin başlangıcı ve bitişine inanılmayan zamanlarda yaşıyorlardı. Sadece zaman vardı; nadiren iyi ve genellikle kötü zaman.

“Brahm aşkına Zena ” diye haykırmıştı savaşçı ve bütün hikaye böyle başladı.