bildirgec.org

italya hakkında tüm yazılar

Ferzan Özpetek’in kamerasından İtalya depremi

queennothing | 20 April 2009 09:50

6 Nisan 2009 tarihinde, İtalya’nın L’aquila’nın merkezi başta olmak üzere; bir çok semtte kayıplara neden olan deprem, İtalyan yönetmenlerle birlikte Ferzan Özpetek’in de sinemaya değerli bir eser kazandırmasını sağladı.
4 dakika 36 saniyelik bir kısa filmle İtalya’daki sarsıntıyı bir kez daha unutulmaz kılan Özpetek, kısasına “Nonostante tutto è Pasqua / Her Şeye Rağmen Paskalya” adını verdi.

bir bardak Akdeniz

kumsacli | 27 March 2009 10:07

Zamanın İnanılmaz serüveninde gözden kaçırdığımız med-cezirler dünyadan öyle büyük parçacıklar koparırlar ki göğe yükselirkene milyonlarca yıldız arasına karışırlar. Yıldızlar bu kopuşun ardından döktükleri gözyaşları bir deniz oluşturur. Günümüze kadar akıp gelen bu miras; denizlerin incisi, balıkların gözdesi, mavinin gerçek sahibi Akdeniz’dir.
Mavi payından paydasına düşen kıyılarında Akdeniz, hayallerde canlandırılanlar kadar renkli. Serin ve dalgasız alacakaranlık suları, göz kamaştıran sıcağı, yalın ayak serilen pıtırlı kumları ve daha sıralayamadığımız şölende ne saklı?
“Adem ile Havva” temasını belirleyip çalmaya başladığımızda kulağımıza fısıldanan sesler Akdeniz’le gelir -varoldukları kıyılar olarak da bilinir -Tarih senarosunda Akdeniz uzun yıllar boyunca ulaşılmaz, gizemli, kapalı bir dünya olarak kaldı insanlığa. İlk çağdan beri ticari amaçlar, kültürel temaslar, siyasal çalkantılar Avrupa, Asya, Afrika kıtalarının çanağında Akdeniz de oluşmaya başladı. Akdeniz mavisinden mahrum kalmamak adına birçok ulus-devlet bu bölgenin ele geçirilmesi ve buraya hakim olabilmek büyük istilalar yaşanmıştır. Fenikelilerden Truvalılara, Kartacalılardan Romalılara bu kıyılar yaşanmışlıklara seyir etmiştir. Akdeniz’ Akdeniz olarak yaşayan iki güçlü deniz devleti vardı. Bunlardan biri Fenikeliler; diğeri ise Girit’teki Minos devleti idi. Doğu-Batı yönünde ilerleyen akımlar Akdeniz havzasını güçlü bir sömürgeleştirme merkezine çevirdi. Akdeniz ile uğrak yerlerin deniz yolculuğu Yunan adalarında çanak-çömlek, şarap, zeytinyağı; Mısır ve İtalya’dan tahıl; Anadolu’dan kereste, demir ile baş gösterdi. İlk Akdeniz çıkarması Romalılar tarafından yapılmıştır. Akdeniz havzasında yerini alarak bölgenin kültürünü ve dilini benimsemiştir her egemenliğin altına aldığı uygarlıklar gibi. Ayrıca Roma tarihinde, “Akdeniz bir roma gölüdür” olarak geçmektedir. Türk tarihlerinde ise, Selçukluların Akdeniz yakınlarına büyük bir devlet kurma girişiminde bulunması ve göçebeliklerini bu verimli topraklara kaydırdırmasıyla, “Akdeniz bir Türk gölüdür” sözü vardır. Coğrafi keşiflerle birlikte çözüm aradıkları ticaret yolları alternatiflere zafer bayrağı açarken eski önemini kısa süre ile kaybetti. Fakat yinede İspanya ile Fransa, Fransa ile Büyük Britanya (İngiltere), Haçlı seferleri ile Hristiyanlar ve Müslümanlar aynı sahneyi paylaştılar Akdeniz’in parlak güneşinde çatışmaları fişekleyerek. Osmanlı döneminde Süveyş kanalının açılmasıyla itibarını güçlendiren Akdeniz, dünyanın en işlek ve ehemmiyetli bir deniz yolu oldu. Haçlı seferleri ile namına nam katarak Avrupa devletlerinden Fransa ve İngiltere’nin gözdesi olup çıktı. Mesafeler azalınca Hindistan’ın ticari insiyatifinden daha çok yararlanmak için birbirlerini saf dışı etmeye başladılar. Bu sırada araya Rusya faktörü eklendi. Bu duruma ortak etmek istemediklerinden Rusya’yı sur gibi engellemek istediler. İtalya’nın ne eksik kalır yanı mı var? İtalya da Oniki ada ve Trablusgarp’ı alarak bu ilerleyişte bende varım diyenlerden olmuştur. Tüm bu gelişmelere paralel Sanayi Devrimi ile ticaretin canlanmasını hız kazanır ve Birinci Dünya Savaşına kadar süregelen bu anlayış İkinci Dünya Savaşı ile ABD’nin söz hakkı doğmaya başlar. Ama sömürgecilikten kurtulma girişimleri, Sanayi devrimi ile ortaya atılan realist fikirler sonrası doğan Kapitalizm ve Uluslararası yaşanan iktisadi bunalımlar ile Akdeniz’in güncelliği alt sıralara düşer.
Bir göç ağı gibi, ticaret ve etkileşim bu denizi Batı ve Doğu arasında bir bağ haline getirmiştir. Daha da önemlisi başka hiçbir deniz Akdeniz kadar çalkantılı, serüven dolu, yazılı tarihin binlerce yıl öncesine dayanan bir geçmişe sahip değildir Kıtalar, insanlar, fabrikalar, şehirler tarafından kuşatılmış bile olsa, nefes kesici güzellikleri sayesinde ehlileştirilmemiş bir çekiciliğe sahibi olarak modern dünyamız içinde hep bir gizem barındıracaktır.

Olmazlara Direnen İnsanlar…

SuBirikintisi | 08 January 2009 11:57

Tarih bu tarz insanların başarılarıyla doludur. En ümitsiz anlarda bile ümitvar olan, yapılamaz denilen işleri gerçekleştiren insanlar. Şöyle bir düşünsek tarihimizden kimbilir kaç örnek buluruz. Aşılamaz diye düşünülen Konstantinapol surlarını yerle bir edip, fethedilemez denilen bu şehri fetheden Fatih Sultan Mehmet geliyor aklımıza.

Ancak hakkında yeterince bilgi sahibi olduğumuz, her fırsatta ziyadesiyle anlatılan Fatih Sultan Mehmet Han’ı anlatmak yerine burada gözlerden uzak kalmış ama 2. Dünya Savaşı’nda önemli işler yapmış bir askerden, bir komandodan; Otto Skorzeny’den bahsetmek istiyorum.

Çocukluk ve gençlik yılları hakkında fazla bir bilgi bulunmamakla birlikte mühendislik okuduğu ve bir düello sırasında yanağından yara aldığı biliniyor.

Federico FELLINI : “Geçmiş Zamanın Dünya Çapındaki Yönetmeni”

| 25 December 2008 13:29

Federico Fellini(1920-1993) Rimini’de doğan İtalyan yönetmen; gençlik yıllarında çizgi roman ve karikatür çizerek hayatını kazandı. Senaryolarını 1939 yılında yazmaya başladı. 40’lı yıllarda Alberto Lattuada, Pietro Germi ve Roberto Rossellini ile birlikte çalışarak senaryolar yazmaya devam etti. “Lo Sceicco Bianco”(Beyaz Şeyh-1951) ve “I Vitelloni” (Aylaklar-1953) kendisine ait ilk uzun metrajlı filmlerdir.

La Strada (Sonsuz Sokaklar-1954): Egoist bir sirk artisti Zampano’nun (Anthony Quinn), kendisine köle gibi bağlanan yardımcı kızı (Giulietta Masina) satın alır. Başroldeki Masina aynı zamanda Fellini’nin karısıdır. Fellini’nin bu filmi, İtalyan Sol’u tarafından realiteden uzak olmakla suçlanır ve fazlasıyla eleştirildiği halde Fellini’nin dünya çapındaki ilk başarısı olur. Oscar ödüllü bu film aynı zamanda 50’ye yakın ödülle ödüllendirilmiştir.

DON JUAN…

akoni | 26 November 2008 10:15

Don Juan
Don Juan

Yaşamda en büyük merakı cinsellik olan, küstah ama sevimli erkeklerdir kadın avcıları. Kadınlar, tehlikelere aldırmadan, uzun bir zincirin yalnızca bir halkası olduklarını bile bile onların peşine takılırlar. Bu “harika aşıklar” ve onlara kapılan kadınlar nasıl insanlardır acaba?

Kadın avcısı erkekleri, herkes genellikle bir bakışta ayırt edebilir. Yakışıklıdır, sevimlidir, dedikodulara göre aşırı cinsellik düşkünüdür. Hiçbir kadın dayanamaz onlara. O ise, hiçbirini önemsemez. Kadın avlama işine akıl almaz bir enerji ve zaman ayırır. Ancak hiçbir zaman köklü sürekli bir ilişkinin tadını öğrenemez.

italyan polisinin yeni arabası 320km/s’lik gallardo

bildigimiz son sey | 27 October 2008 20:03

560 beygir gücüne sahip olan yeni Gallardo, italyan polisinin yeni bineği olacak. saatte 200 mil yani yaklaşık 322km hıza ulaşabilen Lamborghini, hız ve gücünün yanında özel yapım olmasıyla da dikkat çekiyor. ilginç bir özelliği de, trafik kazaları ve benzer acil durumlar için, organ ve kan (plazma) taşıma amaçlı mini soğutucu ve defibrilatöre sahip olması.

Bir daha düşünün!

wowo | 01 October 2008 18:15

apple iphone 3g
apple iphone 3g

apple iPhone 3g şu sıralar satış patlaması yaşıyor. Ancak aslında diğer bazı basit telefonlarda bulunan birçok özelliği bile taşımıyor. özellikle ülkemizde iphone 3g kullanmanın yarattığı dezavantajlar var. Mesela ülkemizden bir iphone 3G almak yerine italya’ya geziye gidip oradan almanız aynı ücrete mal oluyor! yada oldukça iyi bir notebook da alabilirsiniz. unutulmaması gereken bir başka şey de toplam 17 dili desteklemesine rağmen türkçe menüyü desteklememesi. Türkçe kullanım klavuzu da yok. türkçe şarkılar zil sesi olarak atanamıyor çünkü mp3 ler zil sesine çevrilmiyor, iTunes‘dan müzik yüklemeniz gerekiyor ancak türkçe içerik yok.

meeting of styles padova

Oozamca | 23 September 2008 01:17

Graffiti dünyada hızla yayılan bir sanat hatta Avrupa’da sanattan öte bir sorun.Fakat graffiti sanatçılarına ayrılan özel yerlerde yapılan calışmaların hepsi takdire şayan.İşte sizi büyüleyecek büyük duvarlar.

boost
boost
dado
dado
dado
dado
dado
dado
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti
graffiti