bildirgec.org

italya hakkında tüm yazılar

Ruhu Tazeleyen Ülke; “İtalya”…!

| 05 November 2009 19:30

Mozzarelle
Şarap
Makarna
Limondan yapılan harika içkiler
Yakışıklı erkekleri
Pizza Kulesi
İncecik hamurdan Pizzası
Vatikan’ı
Tarihle olan iç içeliğin baş döndürücü büyüsü…İtalya ile ilgili akla gelen ilkler bunlardır. Akdeniz ülkesi olması daha bir cazip kılar ülkeyi diğerlerine oranla.

Büyüdür İtalya, şu iğrenç dünyada sizi ve ruhunuzu dinlendiren, yeni doğmuşcasına yenileyendir. Atalarla ve geride bıraktıklarıyla iç içelik farklı heyecanlar katar benliğinize.

demokles’in kılıcı

hafifmesrep | 23 October 2009 11:19

M.Ö 4. yüzyıl.
İtalya/ Sicilya Adası, Antik Yunan çağında bir koloni devleti olan Syracusa’nın kralı Dionysos, kralların kralı diye tanınır.
Öyle ki;

  • Sırf müzik yarışmasında Apollon‘a oy vermediği için Apollon tarafından kulakları eşek kulağına çevrilen Midas, Dionysos’a yaptığı bir iyilikten dolayı itibar kazanır. Böbürlenir. Dionysos, bu iyiliğine karşılık Midas’a vereceği hediyeye bir türlü karar veremez. Midas’tan hediyeyi bizzat kendisinin belirlemesini ister. Midas, Dionysos’tan bir dokunuşla herşeyi altına dönüştürebilme gücünü kendisine vermesini rica eder.
    Gücü aldığında öyle heyecanlanır ki, deli gibi gördüğü herşeye dokunmaya başlar. Etrafındaki tüm canlılar altına dönüşmüştür. Bakar olacak gibi değil, Dionysos’a gücü geri alması için yalvarır.
    ” Senin bu güce sahip olmayacağını biliyordum. Güç sana sahip oldu.” der Dionysos ve gücünü geri alır.

Monica Bellucci

supertramp35 | 17 October 2009 11:05

Monica Bellucci
Monica Bellucci

1964 yılında İtalya Umbria’da doğan ve küçük yaşta çoğu ünlü aktris gibi modelliğe başlayan Monica Bellucci podyumlardan film setlerine transfer olmuştur. Aslında hukuk fakültesini kazanmış, ancak modelliğin daha cazip gelmesiyle avukatlık kariyerine başlayamadan veda etmiştir.

İngilizce, Fransızca ve İtalyanca olmak üzere üç dil konuşabilen Bellucci 1999 yılında aktör Vincent Cassel ile evlenmiştir ve bu evlilikten bir kız çocuğu vardır.

Dünyanın en küçük ülkesi; Vatikan

24black mamba24 | 24 July 2009 09:56

Vatikan Devleti, nüfus ve yüzölçümü olarak dünyanın en küçük ülkesidir. İtalya’nın Roma kentinde bulunan Vatikan devletinin sınırları 0,4 kilometrekareye dağılmıştır. Vatikan devletinin yerleşik nüfusu 900 civarındadır.

Vatikan belki dünyanın en küçük ülkesidir ama dünya devletleri arasında etkisi çok büyüktür. Çünkü Hıristiyanlığın en büyük mezhebi olan Katolik Kilisesi’nin merkezidir. Bu Katolik Kilisesi’nin başkanı Papa‘dır. Papa bu küçücük ülkede oturmaktadır.

Yönetimi Mutlak monarşiye dayalıdır. Yani anlayacağınız burada Papa herşeydir. Papa, hem devlet başkanı hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir.

Vatikan
Vatikan

Vatikan Devleti’nin tarihi 1929’da Patti Lateranensi antlaşması ile çizilmiştir. Bu antlaşma İtalya ile Klise arasında yapılmıştır. Bu antlaşmada Roma’nın Katolik dinine sahip olanlar için kutsal bir yer olduğuna karar verilmiştir.

Avrupa’da yer alan Vatikan’ın iklimi ılımandır. Hiçbir doğal kaynağı yoktur. Bütün ihtiyaçlar İtalya’dan karşılanmaktadır.

Dünya Fizikçisi; Albert Einstein

24black mamba24 | 16 July 2009 17:33

14 Mart 1879 yılında Almanya’da Württemberg kentinde doğmuş olan Albert Einstein dünyanın en önemli fizikcileri arasında gösterilmektedir. Babası Hermann ve abisi Yakob elektirik mühendisliği ile ilgili bir şirket kurdular.

Albert Einstein okuma hayatından hiç hoşlanmıyordu. Ama 1884 yılında gelecekteki eğitimi için özel dersler almaya başladı. Ailesinin iflası sonucu Munich’den İtalya’ya taşındılar.

Kameramanlara dil çıkartması
Kameramanlara dil çıkartması

Babası Albert Einstein’ın elektirik mühendisi olmasını istiyordu ama Albert küçüklüğünden beri bu mesleği yapamayacağını anlamıştı. 1896’da “Swiss Federal Polytechnic Enstitüsü”ne matematik ve fizik öğretmeni olmak için giden Albert orada “Elektromanyetik Teorisi”üzerine çalışmalar yaptı.

Vatikan’daki Laikler: Opus Dei

nacak | 08 June 2009 15:55

Katolik kilisesi içinde gizemli bir güç .Vatikan’da etkili LAİK kurum .Opus Dei’nin her yerde rastlayabileceğiniz (nette) genel tanımı bu . Nasıl bir laiklik anlayışıysa artık .

Da Vinci Şifresinde geçen bu gizemli tarikat çok tartışılan ve merak edilen bir tarikat .Dünyada 45 milyon satan Da Vinci şifresi dikkatleri bir anda Opus Dei’ye çekmişti. Dan Brown Opus Dei için Vatikan Piskopoluğu demişti. Radikal bir Katolik mezhebi olduğunu söylemişti.

Jose Maria Escriva de Balaguery Albas isimli en az tarikat kadar karmaşık ismi olan bir papaz tarafından kurulmuş . 1928 ‘de Madrid ‘de .Papazın amacı din adamlarını bir araya toplamak değil Papa’ya Vatikan dışında destek olacak elit bir grup oluşturmaktı.

Opus Dei’nin Latince anlamı ‘Tanrının işi ‘ . Tanrıya ulaşmak için ille de papaz veya rahip olmak gerekmiyor opus dei felsefesine göre . Ne işle uğraşırsanız uğraşın yaptığınız işe Hristiyanlık ruhunu getirebilirseniz o zaman Tanrı’ya ulaşırsınız . Tarikat üyeleri Tanrı’nın çağrısına uyan ve aynı vücudun parçası olan insanlardır . Opus Dei hristiyan olmayan insanları bile tarikata üye yapmak için Katolik kilisesinden izin almıştı.Bu bir ilktir. Katolikler sıkı kurallara bağlıdırlar . Opus Dei’ye burada bir ayrıcalık tanındığı görülüyor .Papaz Jose Maria’yı sadece bu sebebe dayanarak sapık olarak itham edenler bile oldu Katolikler arasında . Yani tarikata hristiyan olmayan üye alınması nedeniyle .

Gözlüğün Geçmişine Yolculuk ve Camın Hikayesi

nacak | 05 June 2009 09:04

Gözlüğün olmadığı dönemlerde görme sorunu olan insanların nasıl sorunlarla karşılaştıklarını hiç düşündünüz mü? Hele de göz numaraları çok yüksek olan insanların. Evden çıkmayıp, sosyal hayata karışmamış olmaları ihtimal dahilinde. Tabii eğer soruna başka türlü bir çözüm bulamadılarsa. Ben yine de bir şekilde bu soruna da çözüm bulmuşlardır diye düşünüyorum. Geçmiş çağları araştırınca, o devir insanlarının beyinlerinin daha fazla bölümünü kullandıkları belli. Teknolojik aletlerin de olmadığını düşünürsek hele ki internet gibi her aradığını insanın önüne anında çıkaran ve beyin yormak zorunda bırakmayan bir icadı düşününce başka çareleri olmadığını anlamamak da mümkün değil zaten. Tek çözüm sorunlara çare üretmek.

Antik çağ insanlarının optik camlar hakkında bilgileri olduğu biliniyor. Girit’te yapılan kazılarda M.Ö 1000 yılına ait büyüteç bulunmuş. Gözlüğü ilk bulan kişinin kim olduğu ise muammasını koruyor. Bilinmeyen bu şahsa teşekkür mü etmek gerek yoksa kızmak mı gerek bilemiyorum. Zira gözlük icad edilmeseydi belki lazer ameliyatlara çok daha önceden başlanabilirdi. Bu da garip bir yaklaşım oldu galiba.

Gözlüğü bulan kişi bilinmese de Venedik’te yaşamış birisi olduğu düşünülüyor. Zira ortaçağda Venedik cam üretimiyle çok ünlenmişti. 13. yy’a doğru unutulup giden renksiz cam yapma tekniğini Venedikli cam ustaları yeniden canlandırmıştı.