bildirgec.org

ispanyol sineması hakkında tüm yazılar

Te Doy Mis Ojos (2003)

queennothing | 26 May 2010 09:58

İspanyol yönetmen Icíar Bollaín‘in yönetmenliğini yaptığı dokunaklı bir kadın filmi olan “The Doy Mis Ojos” (Gözlerimi de Al), 2003 çıkışlı bağımsız bir yapım. İspanya’nın başarılı aktrislerinden Laia Marull ve aktör Luis Tosar‘ın başrollerini paylaştıkları film, Avrupa Film Ödülleri, Goya Ödülleri, ADIRCAE gibi bir çok festivalde gösterilip, ödüllere layık bulundu.

Genç ve güzel bir kadın olan Pilar, küçük oğluyla birlikte bir gece evi terk eder. Evlilik hazırlıkları yapan ablasının yanında kalmaya başlayan Pilar, kocası Antonio tarafından şiddete maruz kalmış ve dayanma sınırının sonuna gelmiştir. Ablasının boşanması üzerine baskı yaptığı genç Pilar, her şeye rağmen kocası Antonio’ya derin bir aşkla bağlıdır. Sinirlerini kontrol edemeyen Antonio ise, genç ve güzel karısını kıskanmakta; vurma isteğini bastıramamaktadır.

Cansada de besar sapos (2006)

queennothing | 02 March 2010 12:01

İspanyol Sineması’nın başarılı örneklerinden biri olan “Cansada de besar sapos” (Tired Of Kissing Frogs), 2006 senesinde vizyona girdi. Jorge Colon‘un ilk yönetmenlik deneyimi olan romantik/ komedi filminde Meksikalı aktris Ana Serradilla, José María de Tavira, Ana Layevska, Miguel Rodarte, Monica Huarte ve Juan Manuel Bernal rol alıyor.

Martha, bir kaç senedir birlikte olduğu erkek arkadaşıyla aynı evi paylaşan, biraz fazla takıntılı genç bir kadındır. Ebvlenmeyi düşündüğü erkek arkadaşının uzun zaman önce kendisini aldattığını öğrenen Martha, bu olayı çoktan aşmış olmasına rağmen, sevgilisinin kendisini tekrar aldattığından şüphelenmektedir. Çok geçmeden şüphelerinin haklı olduğunu ortaya çıkaran Martha, sevgilisinden ayrılır. Yalnızlıkla baş etmeye çalışan genç kadın, iş yerindeki arkadaşının önerisi üzerine bir arkadaşlık sitesine kaydolur ve arkadaş aramaya başlar.

İspanyol korku şaheseri [Rec] serisi üzerine

gorcun | 01 March 2010 18:19

[Rec]
[Rec]

Yazı özellikle ikinci filmle ilgili ayrınıtılı bilgi ve fotoğraflar içerir. İzlemeyenlerin dikkatine.

İspanyol korku filmi ”[Rec]” , 2007 yılında çeşitli festivallerde gösterildikten sonra, Kasım ayında İspanya’da genel gösterime girdi. Kısa süre içerisinde ünü tüm dünyaya yayılan film, Amerika’da sinemalarda gösterime girmemesine rağmen DVD olarak satışa sunuldu. Ardından Amerikan yeniden çekimi ”Quarantine” (Karantina) için yapım hakları satın alındı. Aynı hızla filme çekilen ”Quarantine”, ”[Rec]”in hikayesinden, çekimlerine kadar birebir kopyası olmasına rağmen ününün dünyaya yayılması açısından başarılı oldu. Muhtemelen yapımcılarına ve orijinal filmin yapımcılarına kazandırdığı paralar dışında başka da bir başarısından söz edilemez. Ülkemize filmin gelmesi de bu sayede oldu ve ”[Rec]: Ölüm Çığlığı” adıyla vizyona girdi. İlk filmin konusu için şuraya bakabilirsiniz. Filmde, sıradan insanların yaşadığı sıradan bir apartmanda hızla yayılan tehlikeli bir virüsün kontrol altına alınması için bina karantinaya alınıyordu. Hikaye, sakinlerinin yanı sıra, yerel bir televizyon kanalının çalışanları, itfaiyeciler ve polislerin de içinde bulunduğu mekanın içindeki korku dolu anları anlatıyordu. Çok sıradan ve basit görünen hikaye, filmin tek bir kameradan (handy-cam) sahte-belgesel havasında çekilen görüntüleriyle korku sinemasında şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş gerçekçi bir virüs salgını hikayesi sunuyordu.

[Rec]
[Rec] 2

Carmen (2003)

queennothing | 02 December 2009 09:46

1803 – 1870 yılları arasında yaşamış Fransız yazar Prosper Mérimée‘nin 1845 senesinde tamamladığı klasikleşmiş eseri “Carmen“den uyarlanan 2003 çıkışlı başarılı bir İspanyol Sineması örneği olan “Carmen“de Paz Vega ve Leonardo Sbaraglia başrolleri paylaşıyor.

Yazar Prospero, yanında kahyasıyla İspanya’ya doğru bir seyahate çıkar. Yolda gördüğü bir adamla yiyeceğini paylaşan yazar, kahyasının onaylamadığı bu davranışını daha da ileri götürerek, adının Jose olduğunu öğrendiği genç adamla muhabbet etmeye başlar.
Yoluna devam eden yazar, kahyasıyla birlikte İspanya sokaklarını arşınlar. Tekinsiz sokaklarda büyüleyici bir güzelliğe sahip olan çingene kızı Carmen ile tanışan yazar Prospero, tuhaf bir tesadğf sonucu tekrar Jose ile karşılaşır ve genç adamın Carmen ile ilgili hikayesini diinlemeye başlar.

Mimar Sinan G.S. Üniversitesi: İspanyol Sineması Seçkisi

queennothing | 14 November 2009 14:57

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi‘nin Sinema – TV Bölümü, çok özel bir seçki düzenleyerek dünya sinemasının tanınmasına katkıda bulunmaya devam ediyor. 16 – 25 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan bu özel seçki, İspanyol Filmlerinden oluşuyor. 60lı yıllardan günümüze, toplam 9 başarılı yapımın gösterimini gerçekleştrecek olan MSGSÜ, İspanyol Sineması haftasına tüm sinemaseverleri bekliyor.

Gösterimi yapılacak filmler;

16 Kasım Pazartesi günü, saat 16:00
Otuzdan fazla yapıma senaristlik/ yönetmenlik yapan, 1983 senesinde hayatını kaybeden İspanyol sinemacı Luis Buñuel‘in 1961 senesinde tamamladığı draması “Viridiana“.

[Rec] 2 Yeni Fragmanı Çıktı!

gorcun | 05 June 2009 12:02

[Rec] 2
[Rec] 2

2007′ de Jaume Balagueró ve Paco Plaza tarafından çekilen İspanyol gerilimi [Rec]’in devamı olan [Rec] 2’nin yeni fragmanı piyasaya sürüldü. Daha önceki fragmanın dışında biraz daha fikir sahibi olabileceğimiz bu görüntüler [Rec] 2’nin daha kanlı ve daha hızlı bir film olduğu hissini veriyor. İlk film için. Lafı daha fazla uzatmıyorum. İşte [Rec] 2’nin yeni fragmanı…

[Rec] 2
[Rec] 2

7 Virgins

azadeath | 11 March 2009 17:49

İspanyol sinemasının bana göre en iyi örneklerinden biri. 7 vírgenes. Islahevinden kardeşinin düğünü için 48 saatliğine çıkan bir gencin dopdolu hikayesi. İspanya’nın arka sokakları, şiddet, hırsızlık, aşk ve ölüm. Filmde irdelelen soru, başka birinin arkadaşlığı için sorgusuz sualsiz herşeyi yapmaya değer mi? Özgürlük, nereye kadar?
Gerçekçi, sade, doğal ama bir o kadar da etkileyici bir anlatım.
Buna genç oyuncuların performansları da eklenince sizi de hayran bırakacak bir film. Unutmadan filmin müzikleri de çok iyi. Özellikle düğün sahnesindeki müzik ve Haze tarafından yapılmış filmle aynı adlı parçaya dikkat çekmek isterim.

Timecrimes (Cronocrímenes, Los)

13thMonkey | 20 January 2009 10:01

Timecrimes (orjinal adıyla Cronocrímenes) İspanyol yapımı gerilim yüklü bir bilimkurgu/macera filmi.

Hector ve Clara

Filmin konusu kısaca şöyle; Hector ve eşi Clara yeni taşındıkları evlerini yerleştirme telaşındadırlar. Bir mola anında Hector evinin bahçesinde dürbünüyle karşılarındaki ormanlık araziyi izlerken garip birşey görür ve ne olduğunu anlamak için oraya gittiğinde yüzü sargılı bir adam tarafından saldırıya uğrar. Hector adamdan kaçmaya çalışırken neresi olduğunu bilmediği bir binaya saklanır.

Filmin devamını sürprizleri bozmamak için anlatmıyorum ama Hector’un yaptığı hataları düzeltmek için zamanda 1 saat geri gitiğini ama herşeyi daha kötü hale soktuğunu söylemem bilimkurgu merklılarının filme olan ilgisini arttıracaktır.

Filmin yönetmeni ve aynı zamanda senaryo yazarı, çektiği kısa filmlerle tanınan İspanyol Nacho Vigalondo. Timecrimes Nacho Vigalondo‘nın ilk uzun metraj çalışması.Yönetmen ayrıca filmde önemli bir rolde de karşımıza çıkıyor.

[REC] (Rec: Ölüm Çığlığı)

queennothing | 19 January 2009 14:34

Bir kameraman ve bir muhabir, ‘şehirleri yangından koruyan itfaiye kuruluşu ve itfaiyeciler‘i konu edinen bir program çekmek üzere, şehrin en büyük itfaiye merkezine gelirler. Muhabir olan Angela, itfaiyecilere çeşitli sorular sorarak hem merak ettiklerini öğrenmeye, hem de programı biraz eğlenceli hale getimeye çalışır.

Röportaj esnasında “Bunun kötü olduğunu biliyorum ama, keşke bir ihbar gelse..” diyen Angela’nın ihbar üzerine itfaiye ekibi, Angela ve kameraman Pablo, olay yerine giderler.

üç korku filmi …

kahramancayirli | 24 December 2008 16:42

Son bir hafta içerisinde izlediğim üç korku filminden bahsedeceğim bu yazıda. Üçünü de önerdiğimi belirteyim öncelikle. Çünkü çok keyifliler, film süresince geriliminizi belli bir seviyede tutuyorlar.

yetimhane (2007)
yetimhane 2007

İlk film El Orfanato (The Orphanage) – Yetimhane. 2007 yapımı filmi Juan Antonio Bayona yönetmiş. Belen Rueda’nın (Laura) başrolünü oynadığı film, Laura ile küçük oğlu Simon arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Açıkçası filmin konusu hakkında ne kadar ileriye gitmem gerektiğini kestiremedim, filmin büyüsü kaçsın istemem. Eli yüzü düzgün bir İspanyol gerilim filmi. Türü sevenlerin beğeneceği bir film.