bildirgec.org

insan hakkında tüm yazılar

Dalgalandım da duruldum

mahirgul | 20 April 2009 11:45

Sevgili hafif takipçileri önceki yazımda bahsetmiş olduğum ekonların sosyal hayatları ile ilgili bazı detayları sizlerle paylaşmak istedim.

Ekonlar
Ekonlar

Efendim bu ekonlarsportmen yaratıklardır. Okyanus kıyısında yaşadıkları içinde en iyi yaptıkları spor sörftür. Ancak şunu bilmekte fayda var ki;
Ekonların sörf tutkusu insanlara en çok zarar veren etkinliklerindendir.

Evrenin Sonu Var Mı?

Max27 | 20 April 2009 11:44

Dünya üzerinde bu soruyu merak etmiyen kişi yoktur diye tahmin ediyorum. Acaba evren sonsuza kadar gidiyor mu? Yoksa bir yerden sonra başamı dönüyoruz, veya bir sonu var mı? Varsa sonunda ne var? Hep merak etmişimdir bu soruların cevaplarını ama ne yazık ki daha tam olarak kimse bir kanı getiremedi. Belkide sonsuza dek insanların merak ettiği bir gizem olarak kalacak.

Ama bilim adamlarının bu konularda bazı teorileri bulunmaktadır. Bilim adamları bu sorunların cevaplarının uzayın şekliyle alakalı olduğunu tahmin etmekte, zama ımızın teorilerine göre uzay sarmalbiçimde aynı merkez etrafında eğilmiştir. Yani insan asla evrenin dışına çıkamıyacak ve izlediği yolun sonunda tekrar başa dönecektir. Bunun daha rahat anlaşılması için bir örnek vermek gerekirse Dünyadaki “C” noktasından “D” giden bir uçak düz bir rota izler. Bunu bir kağıda çizersek düz çizgiden farklı olur. Çünkü bu çizgi bir küre üzerine çizilmiş olur. Yani kürenini merkezine her noktada eşit uzaklıktadır. Eğer bu olmasaydı uçak “D” noktasına vardığında milyonlarca kilometre yukarıda olurdu. Ama eğimli bir uzayda hareket ettiğinden düz rota izlese bilene tekrar başlangıç noktasına dönecektir.

Uzayın bükülmesi bilim adamlar na göre bu örnekten daha da karmaşıktır. Şekli veya modeli yapılamaz ancak matematiksel heraplarla gösterilebilinir. Böylece, sonuna varmadan uzayda sonuna kadar ilerliye biliyoruz. Tabi hepsi teori gerçeği bir gün umarım buluruz.

Kendinizi kısaca tanıtın

FEYZAN | 17 April 2009 11:41

Geçen gün, bir gazetenin blogunda yazı yazmak için üye olmak istedim. Sizlerde bilirsiniz pek çok soru çıkıyor karşınıza. İşte, adınız soyadınız, gün ay ve yıl olarak doğum tarihiniz vesaire vesaire.Bütün bunları doldurduktan sonra da bir paragraflık bir boşluk bırakmışlar, kendinizi tanıtın diye. O blogu okuyan kimseler benim kim olduğumu merak ederse bu kadın da şöyle şöyle biridir babında. Ne yazsam dedim şimdi. Evliyim bir kızım var ev hanımıyım bu. Bu mudur hakikaten?
Oysaki ben,Feyzanım,kadınım anneyim, zevceyim, ablayım birilerinin evladıyım( annem ve babam gittiler ama yine de onarlın evladı sayılırım herhalde),Rumeli kökenliyim, kentliyim İstanbulluyum. Şehrimde olan her şey beni ilgilendirir, yeni açılan mekanları, yeni alışveriş merkezlerini, tüm sergileri konserleri festival filmlerini, tiyatro oyunlarını görmek isterim.Belli bir tarzı tavrı olanlardan, güzel insanlardan,kitap sevenlerden,ikizler burcu kadınlardan,yengeç burcu erkeklerden ( en azından tanıdıklarımdan) inançlı insanlardan,derviş gönüllülerden, rengini belli edenlerden köy kültüründen, babacı kızlardan, anneci erkeklerden,başarılı kız babalarından ( ki bu zor bir iştir, o çocukluğunda size hayran kızlar ergenlik çağında babalarının yanlış tutumları yüzünden ondan uzaklaşır)güvenilir insanlardan sadece kötü gün değil iyi günde de yanında da olan insanlardan, kendini her daim yenileyenlerden,başarılı kadınlardan, başarılı erkeklerden, donanımlı insanlardan evin de bir kütüphanesi olanlardan, iyiden güzelden anlayanlardan, değer bilenlerden, ışık yayanlardan,sanattan, modern dansçılardan,genç kızlardan balerinlerden,bestekarlardan,şairlerden,ressamlardan, üflemeli çalgılardan,bir enstrümanı ileri derece çalabilenlerden, evleri temiz olanlardan, gece geç yatmaktan, sabah geç kalkmaktan, aşktan,güneşin batışından,sonbahardan, sonbaharda İstanbul’,dan,sonbaharda güneş batarken gökyüzünün renginden, aşk filmlerinden, minik ayaklı kadınlardan,et yemeklerinden, unlu mamullerden, anne yemeklerinden,çekici,seksi,alımlı,çarpıcı kadınlardan,kültür turlarından,Avrupa şehirlerini görmekten,dünyanın her yerinde var olabilen insanlardan dinsel inancı olanlardan, yeni değişmiş mis gibi bir yatakta uyumaktan, beyaz tenlilerden hoşlanırım

Hayvan Hakları

hag | 14 April 2009 14:33

Boğanın cevabı
Boğanın cevabı

Hayvan Hakları
Televizyonda veya gazetelerde zaman zaman karşımıza çıkar,hayvanlara yapılan eziyetler.Yada sokakta yürüken görürüz,bir köpeğe tekme atan,kediyi taşlayan insan kılığındaki azgelişmiş mahlukatı.Dünyada yaşayan beyin ve zeka olarak en gelişmiş varlık olan insan,nasıl oluyorda bilerek ve isteyerek savunmasız bir canlıya zarar veriyor.Avcılık denen saçma olay zaten bir tez konusu olmalı.Hayvanlar sadece beslenmek için avlanırken,insan olduğunu zanneden bir kısım yaratık sadistce zevki ve kendini tatmin için bir canlıyı yüzünde pis bir sırıtmayla öldürebiliyor.Köpek ve horoz dövüşleri nasıl bir mantıkla yaptırılabilir.

haftanın sözü-8-

| 04 April 2009 12:14

www.frmtr.com/
www.frmtr.com/

“Neşelenmek, içimizdeki toplanan zararlı birikintileri dışarı atmaktır.”
Kemal B.velioğlu…

Ne güzel söylemiş sayın yazar; hakikaten neşelendiğimiz zamanlar, içimizdeki tüm stresi ve hüznü veya biriken acıları bir nebze olsun dışarı atarız. Bir süredir stres yoğunluğu içindeydim. Bu yoğunluğu atmak için eğlence amaçlı bir tatil yaptık; baya neşeli geçti tatilimiz, döndüğümde epeyce zararlı birikintilerimden kurtuldum diyebilirim. Ta ki yeni birirkintilere kadar…

İNSANIZ….

serasu | 01 April 2009 09:49

Hayatta birçok şeyle karşılır insan.Doğar büyür ve ölür. Geçenlerde bir haber okumuştum .Doğrusu çok ilgimi çekti bir adam evet bir japon adam 256 yaşına kadar yaşıyabilmiş bunun sırrı ne doğrusu çok merak ediyorum .Temiz havamı sade bir yaşammı iyi beslenmemi ona sormuşlar bunun sırrı ne diye ;
kaplumbağ gibi otur
kalbini besle
tavşan gibi uyu
ve bol yürü demiş
muhakkakki bunlarında faydası vardır fakat hiç düşündünüzmü bizden önce kimler bu taşlara ayak basmış yada ne şekilde ölmüş bizim soyumuz kimlere dayanmış geçmişmi daha iyi yoksa gelecekmi ? Ya da bu gelecek kaygısı neden?Nasıl bir toplumun parçasıyız biz çok ilginç ben ölücem ve hatırlanmıcam acı dimi ölüm bu kadar kaçınılmazsa neden dikkat etmeyiz
kazalar olur içkili yola çıkarız eş katili yada anne baba katili oluruz çok rahat adam vurabiliririz ağzımızdan küfür düşmez stres hat safhada
çocuklarımızı sevdiğimizi söyleriz onları döveriz yetmez eşlerimizi döveriz ağzımızda dindarız ticarette herşey mübah mantığı
hayvanları sevdiğimizi söyleriz hayvan beslemeyiz
doğa için bir bitki dikmeyiz bayramlar artık yanlızca tatil günleri mendil içinde şeker vermek para vermek el öpmek tarih….
Kapalı açık derken düşmanlık ırkçılık nasıl bir toplum olduk biz ?
Yılbaşını dört gözle beklerken evlilik yıldönümlerine senede 365 günde bir günümüzü birisini mutlu etmeye harcıyamayız herşey maddiyat yaşam çok zor kirli perdelerimizle okadar bütünleşmişizki hayatımız egolarımızda buna insanlık deriz .Acıma vicdan ahlak duygularını yitirmiş bir topluma merhaba biz bumuyuz gerçekten yada gerçek bumuydu bizmiyiz oyuncu Demek yanılmışım ben çok Bunun için büyümüşüm bu çarka ortak olmak buna parça kılınmak için ve ben insanım.İŞTE 2009 DAN BİR PENCERE SAHNE OYUN İSMİ İNSANLIK…..

Çok eşlilik(kadınlar için)

mhbbslmn | 16 March 2009 16:36

Bir büyüğümüzden dinlediğim olayı anlatmak istedim … Bazı sözüm onlara İLERİ GÖRÜŞLÜ , ÇAĞDAŞ, AKILLI, ERDEMLİ,ZİHNİYETLİ insanlar vardır bilmiyorum farklılık olsun diyemi derler dikkat çekmek için mi , topluma , geleneğe göreneğe , dine, aykrı fikirler ortaya atarlar… Her toplumda , o toplumun geleneğine kültürüne ters bişey söylemek , toplum tarafından, söylenen doğruda olsa tepki görür . Tabi ki bazı şeylerin belirli toplumlarca doğru veya yanlış görülebilme durumu olacak .kültürel farklılıklar mevcut…. Ama insan fıtratında bazı şeyler bellidir mesela erkek ; erkeklerin liderlik vasfı daha yüksektir , fiziki olarak daha kuvvetlidirler… Kadınlar (Bu arada kadınlar ne ister ? şuraya bir tıklayın :D) yapı olarak daha narin , his bakımında daha ince , şevkat bakımından daha fazla kapasiteye sahipdirler vs… Yani ; tabii eğilim, hazır olmak, huy, cibilliyet, içgüdü, istidât(Bir şeyi yapma kabiliyeti ,
Bir şey olma kabiliyeti) bir nevi bellidir….