bildirgec.org

iletişim hakkında tüm yazılar

ilk e – mail

525 | 11 May 2007 19:34

http://openmap.bbn.com/~tomlinso/ray/firstemailframe.html

9898: avea acilçıkış servisi

burc | 09 May 2007 10:44

www.avea.com.tr
www.avea.com.tr

avea ilginç bir servis hazırlamış: Acil çıkış kapısı”. 9898‘e 3 SMS/6 kontör karşılığında bir mesaj atıyorsunuz, sistem sizi 1 dakika içinde geri arıyor ve siz de içinde bulunduğunuz sıkıcı durumdan kurtulma şansı yakalıyorsunuz.

Kimine göre saçma kimine göre yaratıcı bir servis. Ben bu tür fikirleri desetkliyorum ama 3sms biraz pahalı sanki…

Altkültürler ve İletişim

nevdalist | 18 April 2007 16:42

Altkültür tanımı çeşitli kavramlar ile açıklanabilir. Merkezin dışına itilen, ötekileştirilen, gelenekten ayrı düşen bütün kavramlar, sanat, kişiler altkültür öğesi olarak tanımlanır. Kültür kavramının bir başka boyutudur. Konuyu biraz daha açarsak; popüler / popülist kültürün dışında kalan, kendi kendini yaratan ve haliyle kendine has kuralları ve yaşantısı olan topluluklara verilen addır. Peki altkültür olduğunu nasıl anlıyoruz? Neye göre bir oluşuma, seçime, kültüre altkültür diyoruz. Veyahut altkültür olmak kötü bir şey midir? Altkültürü belirleyen unsurlar genellikle grubun estetik, dinsel, mesleki, siyasi ve cinselliğe bakış açılarıdır.

Altkültür yapısı gereği muhaliftir. Muhalifliği ise dışlanmışlığıyla alakalıdır. Geleneksel veya popüler kültüre zıttır. Zıtlıklar ise çatışmayı veya ayrışmayı getirir. Her şeyden önce azınlıktır ve azınlıkların doğası gereği kendi içine kapanır ve kapalı bir kutu olarak yaşamayı sürdürürler. Bu çalışmadaki amaç; bu kapalı kutuya nasıl dahil olacağımız veya iletişim yolları olup olmadığıdır. Altkültürden bu kadar bahsetmişken, genel kültürden bahsetmemek olmaz. Toplumun genel özellikleri, beğenisi, sanat ve estetik anlayışı, inançları kısaca somut ve soyut her şeyi diye tanımlayabiliriz.

Dünden Bugüne İletişim

admin | 31 March 2007 14:02

Hep merak ettiğim bir noktadır bu iletişim. İletişim denen şey nasıl başladı?
İletişim bence insanların birbirleriyle konuşması sayesinde başladı büyük ihtimal. İnsanlar birbirleriyle konuşmaya başlayınca, duygularını, fikirlerini, düşüncelerini birbirlerine anlatmaya başladılar. Yalnız sözlü iletişim insanlar için yeterli değildi. Yakındakilerle konuşuyorlar yalnız uzaktaki insanlarla iletişim kuramıyorlardı. Sonra şu meşhur Kızılderili iletişimi denen dumanlı iletişim ortaya çıktı. Red Kit’te sürekli olurdu bu iletişim. Ardından posta sonra posta güvercinleri, altı iletişim falan derken Telgraf çıktı ortaya.

Telgraf Mucidi
Telgraf Mucidi

Telgraf nedir? 1830 yılında Joseph Henry elektriği teller vasıtayla uzaklara taşıyıp, uzaktaki zili çalıştırmayı başardı. Bu sayede telgraf orataya çıkmış oldu. İlk telgraf hattı ise 1843 yılında Washington ile Baltimore, Maryland arasına çekildi.

1891'deki Ana Telgraf Hatları.
1891’deki Ana Telgraf Hatları.

Teknoloji ilerledikçe iletişimde telefon, teleks, faks(belgegeçer), cep telefonu, e-posta ortaya çıktı.
1879 yılında Graham Bell, telefonu icat etti. Telefon, telgraf gibi iletişim sağlıyordu. Yalnız telefon ses enerjisini mekanik enerjiye, mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirip sesi karşı tarafa aktarıyordu. Aynı taraftaki alette işlemi tersine çevirip sesi aktarıyordu.

En Sevdiğim Model.
En Sevdiğim Model.

Türkiye’de ilk telefon 1908 senesinde uygulanmaya başlandı. Kadıköy ve Beyoğlu santralları 1911 senesinde hizmete açıldı.
Ardından 1935 yılında telgrafın yerini yavaş yavaş teleks almaya başladı ki telekste telgraf gibiydi. Yalnız telekste telgraf gibi Mors Alfabesi kullanılmıyordu. Metin daktilo tarzı bir aparatla yazılıyor ve karşı tarafta metni kağıt üzerinde alıyordu.

Modern Teleks.
Modern Teleks.

Teknolojideki ilerleme devam ettikçe teleksin yerini fakslar(belgegeçerler) almaya başladı ki bu sefer artık yazı yazılmıyordu. Bunun yerine yazılı metin faksın(belgegeçerin) üstündeki yerden içine doğru bırakılıyordu. Kağıt mekanizmanın içinden geçtikten sonra karşıda aynı şekilde başka bir kağıt üzerinde çıkıyordu. Faks da(belgegeçer de) teleks gibi telefon hattı üzerinden bu iletişimi yapmaktaydı. Tabii bu sefer elektrik enerjileri tarayıcının yazıyı tarafıp aktarmasında kullanır haldeydi.
Teknolojiyle beraber telefon daha da ufaldı ve günümüz cep telefonları ortaya çıktı ki bu yüzyılda görüşmelerin daha çok görüntülü olacağı söylemleri de artmaya başladı (Özellikle 3G Teknolojisi’nin yayılmasıyla.).Teknolojini daha da ilerlemesiyle ortaya e-postalar çıktı ki e-postalar sayısal ortamda yazılan verileri kullanıcıların biribirine göndermesiydi. Elektronik postaların daha gelişmeye devam etmesi ve anlık iletişimin daha çok yaygınlaşması bugün elimizin altından ayırmadığımız ve bilgisayarlarımızın vazgeçilmez yazılımlarını ortaya çıkardı. Anlık iletişim yazılımları (MSN Messenger, Google Talk vs.), kullanıcıların sayısal ortamda görüntülü ve sesli konuşmalarını sağlıyordu. Özellikle yazılımların yerel dillerde olması kullanıcı sayılarını daha çok arttırdı. Hatta insanlar birbirlerine “Msn adresi” vermeye başladı. İnsan şimdi son 150 yılda iletişimin ne hale geldiğini görünce gerçekten şaşıyor. Ben şayet çok şaşıyorum. Dumanlı iletişimden anında iletişim yazılımlarına. İnsan zekası, yazıyı bulmakla kendini ve iletişimini bu noktaya getirebiliyorsa yakında ışınlanma yardımıyla bu iletişimlerininde pabucunu dama atmayı başarabilir. Hatta “Anda Yanında Bul.” bir şirket adı olabilir. Tabii ki “İti An Çomağı Hazırla” da rakip fırma ismi olur büyük ihtimal. Sağlıcakla kalın.

Google Talk, Messenger Tarzı Anında Haberleşme Sunuyor.
Google Talk, Messenger Tarzı Anında Haberleşme Sunuyor.

Amanın Gözlerim Yaşardı !…

stickman | 07 March 2007 00:10

İletişim Fakültesi (Kablosuz İnternet) (Wireless)

“İletişim Fakültesi Binası ve Civarında Kablosuz İnternet (Wireless) hizmeti Bilgi İşlem Merkezimizce faaliyete geçirilmiştir. Bu Hizmetten yararlanmak isteyen fakülte personeli ve öğrencilerimiz kişisel dizüstü veya wireless kartı olan bilgisayarlarından herhangi bir kullanıcı ve parolaya gerek kalmadan doğrudan bağlanabilirler. Zaman içerisinde bu hizmet bütün kampüs alanında yaygınlaştırılacaktır. “

__________________________________________________________

Haberi görür görmez gözlerimin önünde, öğretim görevlileri adı altında fakültede derslere giren, “copy-paste” şeklinde hazırladıkları kitapları öğrencilere zorla aldıran, güzel kız öğrencilere aşırı derecede eğilimli ve dersin ortasında hiç çekinmeden sapıkça davranışlarda bulunan insan hayvanlarının ve onların asistanları olarak şöhret yapmış, bir çok öğrencinin onlardan nefret etmesine rağmen onlar gibi olmak istedikleri bir tipe sahip olan, araştırma görevlisi ayağına; devleti, üniversiteyi, fakülteyi, öğrenciyi sömüren, sınavlarda sıra aralarında adeta bir kovboy edasıyla dolaşan, öğrencileri tiplerine bakarak sıradan sıraya hatta sınıftan sınıfa sürükleyen, sürekli bir şekilde “-Konuşanı bülüğünden tavana asarım” bakışları fırlatan, sınav sırasında kendisi gibi olan arkadaşlarıyla dün gece verdikleri partinin yorumlarını bütün sınıfın duyacağı bir ses tonuyla yapan, ve kendini “DÜNYAYI KURTARACAK ADAM ” olarak gören terliksi hayvanların ve her normal Türk insanı gibi, her şeyden her zaman şikayet eden, “-o öyle olmaz abiii ! o işi ben yapsam varyaaa ! ” gibi serzenişlerde bulunan, binbir çeşit öğrenci milleti insanlarının dizüstü bilgisayarlarıyla, yani artis bir şekilde söylemek gerekirse “lap top” larıyla sarmaş dolaş bir halde, fakülte önündeki çimlere yayılmış hâli canlanıverdi…

Akademik Webinerler Basliyor

romanistabukowski | 06 March 2007 16:52

Akademik webiner; web üzerinden katılabileceğiniz etkileşimli bir seminerdir. Her hafta Cuma günleri saat 16:00-17:00 arasında gerçekleşen webinere isteyen herkes katılabilir. Tek sahip olmanız gereken internet bağlantısı olan bir bilgisayar. Akademik Webinerlerde Microsoft Akademik Yazılım Geliştiriciler Grubu Editörleri, Microsoft Student Partner‘lar ve Microsoft çalışanları konuşmacı olacaklardır.
İlk Akademik webiner 16 Şubat 2007 Cuma günü ASP.NET AJAX konulu olacaktır.