Günümüz de çarşı pazara giden pek çok kişi, aldığı ürünün hormonlu mu yoksa hormonsuz mu olduğunu kendine sormadan edemez.Aslında asıl kendimize sormamız gereken soru bu değildir.
Günümüz de çarşı pazara giden pek çok kişi, aldığı ürünün hormonlu mu yoksa hormonsuz mu olduğunu kendine sormadan edemez.Aslında asıl kendimize sormamız gereken soru bu değildir.
Japon otomobil üreticisi, geçen hafta Genova‘da yeni aracının konseptini beğeniye sundu. Infiniti ailesini lüks sınıf’ta temsil eden bu araç, stil olarak avrupa etkisini üzerinde taşıdığını hissettirse de, çizgileri Japon kaligrafisinden esinlenmiş.
Ayrıca Infiniti Essence hybrid. Yani 4,7 metre boyundaki bu araç, içinde 160 beygirlik elektirikli ve 434 beygirlik benzinli twin-turbo motor barındırıyor. Bunun dışında bu araç, 100 kilometrede 8 litre benzin harcıyor.
http://www.haberler.com/iste-turkiye-nin-ilk-hibrit-araci-haberi/?utm_source=Ana_Sayfa_Manset_Yan
msi’ın dünya ilk ssd ve hdd depolama olanağını aynı anda sunduğu iddiasıyla tanıtılan netbook modeli u115, ekonomi seçeneğinde daha az enerji tüketen ssd sürücüsünü kullanarak daha uzun pil ömrü vaadediyor. işletim sistemi ssd üzerine kurulu u115 ekonomi seçeneğinde hdd’i kapatıyor ve depolama için sadece ssd sürücüsünü kullanıyor.
ürünün bazı özellikleri:
Fiat’ın hibrit teknolojisini kullanan otomobili phylla. Yunancada ‘yaprak’ anlamındaki Phylla’nın özellikleri ise bayağı etkileyici. 750kg ağırlığındaki araç, 3–4 saat içinde şarj olabiliyor ve üzerinde ayrıca güneş pilleri de bulunmakta. Fiat Phylla 145km kadar lityum iyon pil kapasitesini kullanırken, lityum polymer ünitesi ile 220km kadar gidebilmekte. Arabanın diğer özelliklerini burada ve burada bulabilirsiniz.
sanyo’nun uzun süredir piyasada var olan enerji markası eneloop’un japonya gibi bisikletin oldukça yoğun kullanıldığı bir ülkede bisiklet sektörüne el atmaması beklenemezdi: eneloop bike.
şubat 2009 yılında 1400$ fiyatla satışa sunulacak bisiklet 3.5 saatte tam dolu hale gelebiliyor, 22.8kg ağırlığı ise şehir bisikletlerinin ortalama 9-12kg arasında olduğu düşünüldüğünde elektrik sisteminin kattığı ek yük görülebiliyor. otomatik seçenekte 100km yardımcı olan pili ise 25.2V 5.7Ah gücünde. power-up seçeneğinde ise sürücüne 1:2 oranında yardımcı oluyor.
Çok renkli, havayla çalışan, hibrit, şirin bir otomobil isteyenler buraya!
Bu otomobil çok hızlı olmasa da (en fazla 110 km/s.uygun şartlarda) yakıt olarak havayı da kullanıyor ve çevreyi kirletmiyor. 0 emisyonlu olarak üretilen bu oto tam bir çevre dostu üstelik fiyatı da çok pahalı değil. İlerde maliyetinin daha da düşeceği belirtiliyor.
Hareket edebilmek için havayı kullanması ve elektrik enerjisinden de faydalanması küresel ısınma açısından da önem arzediyor.Farklı renk seçenekleriyle tasarlanan bu şirin oto, boyutlarıyla da park sorununu ortadan kaldırarak geleceğin otomobili olarak yerini alacak gibi görünüyor.
Air Car, Fransız MDI (Moteur Developpment International firması tarafından üretilmiş.
Araç, Compressed Air Technology (CAT) adı verilen sıkıştırılmış hava teknolojisini kullanmakta.
Popülaritesi her gün biraz daha artan hibrit otomobillerin en büyük dezavantajı fiyatlarının ortalamadan oldukça yüksek olmalarıydı. Çevreci teknolojilerin yaygınlaşması ve daha ulaşılabilir hale gelmeleri için önemli bir adım Toyota‘dan geldi ve bu genel yüksek fiyat yargısını değiştirecek yeni modeli IQ’nun ön satışlarına Avrupa’da yaklaşık 15.000$’dan başladı. IQ bir litre benzinle ortalama 27 km gidiyor ve özellikle şehir içi kullanım için oldukça uygun görünüyor. Eklemeden geçmeyelin CO2 emisyonu 99g/km.
Evet oldu arabalarda ki melezleşme sonunda ev aletlerine sıçradı artık hibrit bir çamaşır makinemiz var.Doğalgaz ve elektrikle çalışan makinenin mucidi ise bir türk!!!
Tamamen zorunluluktan ortaya çıkmış olan bu icadı düşünense benim.Senelerdir öğrenci evimizde kullanılan bu 20 senelik çamaşır makinesi birgün suyu ısıtmamaya karar verdi.Daha önce yaptığımız pek çok müdahalelerle çalışır durumda tuttuğumuz makinemize bu sefer birşey yapılamıyacak gibi görünüyordu.Sonunda aklıma makinenin soğuk su girişine kombiden gelen sıcak suyu bağlamak geldi.Böylece 20 yllık makinemiz hibrit(melez) oldu.Şimdilik çalışmasında bir sorun yok.Sıcaklığı kombiden ayarlamak yeterli.
Biliyorum gözümüzde itibarının pek fazla olduğu söylenemez. Hatta insanlığı pek yakıştıramadığımız bazı homo erectusları anlatırken kullandığımız bir sıfattır eşek. – eşek herif veya eşoğlu eşek gibi– Yüz yıllarca insanlığın yükünü sırtında taşıyan zavallı eşekcikler kabalığın, vurdum duymazlığın, cehaletin sembolu olagelmişlerdir.
“Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir altın da olsa çulu”
“Eşeğe altın semer vursan gene eşektir”
“Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır”
Oysa ilk evcilleştirildiği zamanlardan motorlu taşıtların bulunduğu döneme kadar geçen 6000 senede bu güzel gözlü yaratıklar insanoğlunun hayatının vazgeçilmez bir parçası olmuşlar. Hatta 6000 sene önce Mısır’da ilk evcilleştirildiklerinde atlar kadar olmasa da havalı şeylermiş. At bugünün Mercedes’i ise eşek de en azından bir Toyota veya hundai edasına sahipmiş. Öyle herkes değil soylular filan binebiliyormuş eşeğe.
Latincede havalı bir ismi var: Equus asinus. Kuzeydoğu Afrika’nın geniş çöllerinde az bir gıda ile idare edip özgürce dolaşan gününü gün eden eşeklerin makus talihleri m.ö 4000 yılında Mısır’da insanların eline düşüp evcilleştirilmesi ile başlar. Komşusunda gören kendinde de ister. Alışkanlıklar yayılır ve m.ö 1800’lerde Orta Asyada da “eşek olanın sırtına binilir” yani evcil eşek keşfedilir. Buzul çağının sonlarına doğru eski kıtada – yani Afrika, Asya ve Avrupa’da- eşek bir yük hayvanı olarak, tarımda tarla sürme işlerinde ve nadiren de sütünden yararlanılan bir hayvan olarak yaygınlaşır. Keşfiyle birlikte Amerika’da da 15.yy’da boy gösterir.
Peki neden kaba saba, aptal ve vurdumduymazdır eşek? Okadar vurdumduymazsa nasıl yaşamışızdır, neden katlanmışızdır yüzyıllarca bu meymenetsiz yaratığa? Ya da gerçekten bu kadar kötü müdür? Yoksa biz mi yanlış anlamışızdır onların hayata tutunmak, yaşamak için gösterdiği inadı ve direnci. Bence sabırlıdırlar. Herşeye karşı erdemli ve bilmiş bir sabırla sessiz bir direnç gösterirler.
Bilirsiniz eşekler inatları, koca kocaman kulakları ve “aaaaiiiiiii” şeklinde çıkardıkları ve 3 km öteden rahatlıkla duyulan sesleri -anırmaları-ile hatırlanırlar. Oysa ki hepsinin bir sebebi vardır efenim.