işte evim
Senelerce kiralık evlerde oturmuş ve ev sahiplerinin çeşitli terbiyesizliklerine maruz kalmış bir madur olarak sonunda ev sahibi oldum. Tokinin düşük gelir gurubu için yaptığı evlerden biri olup 65 metrekare kutu bir daire olan bu evciğe
taşınalı bir hafta oluyor efenim.
Her haziran kira sözleşmesi yenileme zamanı geldiğinde bir huzursuzluktur gider. Adam nasıl bahane bulacağını, neye kulp takacağını şaşırır, karşısında el pençe divan durulmadığı, boyun bükülüp ağlanılmadığı için de küplere biner, bunun sonucunda da diğer kiracılarına yaptığı zammın iki katını yapar, üstüne yalan söyler ve söyletir, yapılabilecek her türlü pisliği yaparak bizden para koparmayı becerir. Bu haziranda %15 yapmaya karar verdiği zammı hayrete şayan bir hesap kitaptan sonra çıkan rakamın küsüratlarını beğenmeyip yuvarlamış ve %20’ye çıkarmış olan bu yüzsüz adam, yuvarladığı rakamın yarısı eden temzilik ücreti için kapıya üç kere gelip anneme de tepeden konuşunca tepemin tası attı.
“Hele vaktim yok, başım ağrıyor zaten bi de bu huysuz ihtiyarlamı uğraşam” zihniyetini bırakıp bayramlık ağzımı açtım ve nihayetinde evden atıldım.
Kiralık ev aramaları başladı. İnternet, emlakçı, sokak sokak dolaşma, gazete ve hatta televizyon, eldeki her türlü imkan değerlendirildi amma ne evler bizim oturduğumuz evlerden matah, ne ev sahipleri bizim huysuz ihtiyardan huylu.