bildirgec.org

futbol hakkında tüm yazılar

turkcell süper lig

egersman | 18 December 2005 20:56

evet değerli okuyucular;bugün ligimizin ilk yarısı sona eriyor.anlatılacak çok şey var,aslında hiç bir şey yok… fenerbahçenin egosunu tatmin ettiği ilk yarı boyunca avrupadaki çarsiz fenerbahçenin yaptıkları arasında gidip geldik…peki diğerleri ne yaptı mesala galatasaray,yalnızca fenerbahçe ambargosunu engellemek için oynadılar,hatta konsantrelerini bile fenerbahçeden sağladılar.beşiktaş ise,başkan ve muhalefetin gizli çekişmeleri arasında ,futbolcların ise teknik heyetle gizli mücadelesi ile ilk yarıyı tamamlıyor.trabzon bugün bi takım kendi mücadelelerini başkan seçimi ile son veriyor ama bu yıl tabiki hüsran.Bu kadar gelişmeler arasında futbol adına neler vardı şimdide onu anlatalım, .mesala kayserispor;ambiane tabirle naçizane kadrosu ile başladığı birinci lig serüveninde haddini bilerek yaptığı mücadele sonucunda ilk yarıyı 3.sırada tamamladı,teknik heyetin başındada Ertuğrul Sağlam hoca vardı !!!!(BİR TÜRK )ve Sivas spor Fenerbahcenin ıskarta hocası lorant yönetimde başladığı serüvende yabana atılmayacak kadar iyi bir ilk yarı geçirdiler.en azından milyon dolarlık AVRUPA takımlarımızdan daha iyi bir sezon diyebiliriz.sonuç alarak aslında ilk yarı değil sezon bitti hayırlı olsun fenerbahce şampiyon,galatasaray ikinci umarım yeterlidir.İnşallah seneye Avrupada iddaalı ve başarılı bir fenerbahce izleriz,türkiye ligini soracak olursanız seneyde şampiyon fenerbahçe..

homo ludens : ena mena dosi, dosi safran bosi

mishkin | 24 October 2005 23:08

genişleyen sektörel haller futbolu beklenmedik biçimlere evriltir ki albert camus gibi ahlaka dair her şeyi futboldan öğrenen insanlara “canımmm pek de safmışşş” densizliğiyle bakıp geçeriz.zira topun hala hangi köşeden geleceği belli olmasa bile, top feci halde yuvarlaklaşmıştır ve sanırım, kimin oynadığına dair kafalar çok karışıktır.hani bir noktaya kadar ölmeye gelen taraftar olarak tuttuğunuz takımı ölesiye desteklersiniz de iş bahis oynamaya gelince akıl keseden yana çizer rotasını.para ummadan ölmeye ölmeye ölmeye gelen taraftar,futbolun’peripeteie’sini, ‘hamartia’sını,her şeyden önemlisi ‘katharsis’ini kazanç ibresinden yana döndürmüştür.koronun sağduyulu sesi gitmiş,koro yerini; tuhaf cambazlıklar yapan güruhlara bırakmıştır(fazla panik yaptım galiba).tablo bu kadar karamsar değil elbette.çünkü heyecan olduğu yerde duruyor. sektörde para eskiden beri de vardı ve çoktu;bizzat kendim transfer ücretlerinden dibimizin defalarca düştüğüne şahit olmuş,oyuncunun parası zügürt izleyiciliğimin çenesini çokça yormuştu(“üreten biz kazanan da biz olacağız” gibi sosyal adalet yanlısı bir durum da çıkmaz ki burdan).tuttuğu takımın yenileceğini bile bile hala bahis alanlarında takımına misli oynayıp heyecanını katmerleyen fevkalbeşer donkişotlarımız neyse ki halen var…ama nereye kadar sevgili günlük.taraftarlık, seyrini değiştiriyor bahisten sonra, “yensen de yenilsen de gönlüm hep sende” nostaljik bir söylem olarak mazideki yerini alacak. “ölmeye ölmeye ölmeye geldik” iddiası ile bayrakları ve rengarenk taraftarlıklarıyla tribün görkemine bezenmiş yekvücut,yekâvâz ve yeksan kalabalık: çok etkileyicidir… ve ister istemez soru sordurur:oyun nerde oynanır:sahada mı tribünde mi? ortama mabet muamelesi ne kadar anlamlıdır bilmem ama futbolun büyüsü ve tragedyası belki de budur:seyircisi de oynar!ve seyircisi de en az izlediği “oyun -kadar- irrasyoneldir”. taraftar oyunun izleyicisi olmaktan çok oyunun kendisi olur…yani santra vuruşuyla başlayan oyun tribünlerde biter…ya da bitmez…biteviye olur…mütemadi olur…bedbaht olur vs. futbol seyircisi olarak bana en az sahadaki eylemlilik kadar tribünde şiddete dönüşmeyen temaşa da oldukça sempatik ve kayda değer gelir…kalabalığın ezici olmayan gösterisi, sahadaki oyunun dışında ama ordaki oyunu güzelleştiren ve görkemli kılan bir “dışoyun” gibidir.futbol eskiden masumdu demek biraz safiyane bir bakış olur sanırım.belki de hiç bir döneminde sadece futbul ya da sadece oyun olmadı futbol.Lakin bahisten sonra taraftar, takımının değil paranın ve kazancın tarafına geçecek gibi geliyor bana.

MİLLİ Maç

halilcelik38 | 10 October 2005 16:32

Almanya maçıyla millilerimize güvenimiz arttı gibi düşünüyorum. Doğru söylemek gerekirse böyle bir oyun beklemiyordum.Artık Almanya’ya gidicez gibi düşünüyorum.Sizce dünya kupasında neler yaparız???

Arif yerde oyun devam ediyor

anafikir | 15 September 2005 12:41

Futbol ile alakam çok eski günlerde kalmis. Fenerbahçe’den bahsedilirken hala Oguz ile ilgili sesler duymamin nedenini takimda halen gögsünü sisirerek, süpürge sopasi egrilmezliginde kullandigi serbest vuruslarina devam ettigini sanmamdi. Fakat öyle degilmis. Adamin jübilesinin üzerinden belki çeyrek asir geçmis (evet fazla attim) ben hala adamin top kosturdugunu saniyorum.

Neyse gördügünüz gibi efendim. Futbol bilgim Tanju’lu, Rıdvan’li zamanlardan kalma benim. En çok Türk takimlarinin yurt disinda oynadiklari maçlardan bir de sezon sonunda sampiyon olan takimdan haberdarim sadece. Futbol camiasinda hangi dolaplar dönüyor, kim kime sike yapiyor, hangi kanattan daha çok orta açiliyor, milli takimin defansif kurgusundaki eksiklikler ne gibi konulardaki bilgim çekirdek çitlerken televole izleyen ev hanimi kivaminda.

F1 istanbulpark (o “f” futbol değil)

zazoo | 22 August 2005 10:47

pazar günü reklam arası F1 yayınlayan ve habire RTL’e zaplamama vesile olan kanalD’ye teşekkürler…

bi de şu var:

DHA muhabiri Kurtköy pisti yakınlarında bi kahvehanede televizyon izleyen vatandaşa yaklaşır,

muhabir: -Formula 1’i izliyorsunuz, nasıl heyecanlı mı? vatandaş: -evet, çok heyecanlı… m: -hangi takımı tutuyorsunuz? v: -BEŞİKTAŞ! m: -Yok, formula 1’de hangi takımı… v: -Alanzou’yu (huh)