bildirgec.org

faşizm hakkında tüm yazılar

Sinemada Faşizmin Tarihçisi…

| 30 January 2009 10:37

resim:profile.myspace.com
resim:profile.myspace.com

Bernardo Bertolucci (16.03.1941- )
Bertolucci, yazar ve sinema eleştirmeni Attilio Bertolucci’nin oğlu. Parma’da dünyaya gelen ve babasının izinden gitmeyi düşünen genç Bertolucci, edebiyat fakültesine yazıldı. Üniversiteye devam ederken yazdığı “Gizem Arayışında” adlı şiir kitabı ile 1962 yılında önemli edebiyat ödüllerinden olan Vieareggio ödülünü kazandı.

Bertolucci ilk yönetmenlik denemesini, 1961 yılında tanıştığı Pier Paolo Pasolini’ye ‘Accatone’ (Dilenci-1962) adlı filmin yönetiminde asistanlık yaparak gerçekleştirdi. Bu işten sonra 22 yaşındaki Bertolucci, yönetmen olmaya karar verdi ve üniversite tahsilini yarım bıraktı. Aynı yıl içinde tamamladığı ilk yapıtı, ‘La Commare Secca’ (Sıska Vaftiz Anası-1962) adlı filminde bir fahişenin öldürülmesi olayını anlatan Bertolucci; bu filmi amatör oyuncularla çekti.

Yönetmen, ikinci filmi ‘Prima Della Rivoluzione’ (Devrimden Önce-1963/64) ile eleştirmenlerin ilgi noktası oldu. Bununla beraber kendi çevresinden kurtulmayı başaramayan, orta sınıf bir gencin öyküsü seyirciler tarafından tutulmadı ve Bertolucci parasal sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Ünlü yönetmen, sinema çalışmalarına bu sebepten ötürü dört yıl ara verdi.

Faşizme karşı 1969-1970 yıllarında çevirdiği iki filmle Bertolucci, İtalyan faşizmini irdelemeye başladı. ‘La Strategia Del Ragno’ (Örümceğin Stratejisi-1969) adlı filmin konusu: Babasına bir faşizm kurbanı olduğunu ve siyasal geçmişinden dolayı öldüğünü düşünerek tapan bir oğul, onun bir hain olduğunu öğrenir. Bertolucci, burada ince ince hesaplanmış bir anlatım yöntemi kullanmıştır. Alberto Moravia’ nın romanından uyarlanan ‘II Confarmista’ (Konformist-1970) adlı filmi ile Bertolucci, kendi ifadesine göre “Faşizmi burjuvazinin bir hastalığı olarak” tarif eder.

SOPHIE MAGDALENA SCHOLL

neceff | 23 December 2008 09:09

Zengin bir Alman ailesinin çocuğu Sophie Scholl… Hitler’in gençlik kamplarında eğitim gördü. Yahudi değil. Polonyalı, Çingene, komünist, sosyalist hiç değil. Sadece gangster olarak gördüğü Nazi Partisi’ne ve onun ırkçı savaş çığlıkları atan devletine karşı. Barıştan yana…

Yeni yetmeliğinde Almanya’da 9-10 Kasım 1938’de Kristallnacht (kristal gecesi) ile Yahudilere yönelik zulme tanık oldu. 7 Kasım günü, ailesine Naziler tarafından işkence edilen 17 yaşındaki Polonyalı bir Yahudi gencin, Paris’teki Alman Büyükelçiliği’ndeki bir görevliyi vurmasının ardından, bu olayı bahane eden Naziler, tüm Almanya çapında Yahudilere yönelik saldırılar düzenlettiler.

ERGENEKON’UN HİTLER BAĞLANTISI

chekimcenter | 16 July 2008 09:49

C.Eren ÇELİK

Ülkemiz özellikle son aylarda bir Ergenekon Soruşturması fırtınası ile sallanıp duruyor.

İddianamesi 13 ayda bi zahmet hazırlanabilen bu soruşturma kapsamında emekli generaller,sivil toplum kuruluşu başkanları, akademisyenler ve siyasi parti liderleri göz altına alınıyor…

Peki bu ülke için “tarihi” olduğu iddia edilen süreçte Türkiye’nin en büyük medya grubu olan Doğan medya grubu nasıl bir tavır alıyor ?

Özellikle son gözaltıların ardından yer yerinden oynamışken bir gün sonra bakıyorsunuz Doğan grubunun amiral gemisinin “Paşa” lakaplı Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, köşesinde Kars’a giden Hürriyet Treni’ni yazıyor.

Sodom’un 120 Günü

emrextreme | 01 July 2008 15:35

Sodom’un 120 Günü
Yönetmen: Pier Paolo Pasolini Oyuncular: Paolo Bonacelli, Giorgio Cataldi, Umberto Paolo Quintavalle, Aldo Valletti, Caterina Boratto, Elsa De Giorgi, Hélène Surgère

Özet:
Film, 2.Dünya Savaşının son dönemlerinde, İtalya’nın kuzeyinde kurulan ve ömrü 2 yıl olan Faşist Salo Cumhuriyeti’nde geçer. Filmin baş kahramanları bir hakim, bir dük, bir başkan, ve bir papazın bir grup genç erkek ve kızı bir saraya hapsedip her türlü cinsel, fiziksel ve psikolojik işkence yaparak aldıkları sapkın zevki anlatan bir başyapıt. Film dört ana bölümden oluşuyor ve giriş bölümü hariç diğer bölümler hayat kadını olan ve başlarından geçen hikayeleri anlatarak, bu hikayelerin gerçekleştirildikleri bölümlerdir;

  • Cehenneme Giriş: 4 faşistin çevre köylerden kurban bularak saraya ilk girişlerini anlatan bölüm.
  • Çılgınlıklar Çemberi İlk hikaye anlatıcısının sapkın hikayeler anlattıtığı bölümdür. Kurbanları nesnelleştiren bölümdür.
  • Dışkı Çemberi İkinci hikaye anlatıcısının dışkı yemekle ilgili hikayelerini anlattığı bölümdür.
  • Kan Çemberi Üçüncü hikaye anlatıcısının fiziksel işkence ile ilgili hikayelerini anlattığı bölümdür.

1 mayıs tatil olmalı (mı?)

eratnow | 24 April 2008 14:43

1977 katliamının 5 dakika öncesi
1977 katliamının 5 dakika öncesi

dünyanın 134 ülkesinde tatil olan 1 mayıs günü bizim ülkemizde de tatil olmalı ?

kapitalizm denilen sömürgeciliğe karşı kurulmuş olan sivil toplum örgütlerinin devlet propogandası yapmasından korkulmalı mı sizce?
ülkemizde devlet işçilerinin memurlardan daha fazla maaş aldığını ve üç ayda bir olmak üzere destek paraları aldığını bunun yanında elverişsiz sağlık koşullarında çalışanlar için süt parası yoğurt parası gibi ekstra paralar ödendiğini hepimiz biliyoruz. şunu asla karıştırmamalıyız kapitalizmin doğduğu ve büyüdüğü sektör özel sektördür ve bu devlet düşmalığını gerektirmez.