Bilim adamları maddenin yeni bir formunu ortaya çıkardılar.
MIT‘ten (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) Xiao-Gang Wen ve Harvard Üniversitesi‘nden Michael Levin, Laughlin’in fikirleri üzerine yoğunlaştılar ve maddenin yeni bir durumu üzerine tahminler elde ettiler.
Levin, çalışmalarını Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi’ndeki Topolojik Quantum Bilgisayarcılığı konferansında sundu.
dna testleri, davranış ve görüntüsel benzerlikleri de destekliyor. ama ülkede öyle bir evrim teorisi düşmanlığı varki . ok, isteyen istediğine inansın ama büyük bir anti propaganda var.yani dinsel yaratılışa inanan istediğini söyleyebilir, bilimin teorisini destekleyen susacak.. lise müfredatımızda evrim teorisine nerdeyse yer verilmiyor gibi birşey, olması gerekenden çok çok az.. öğretmenler bu kısmı anlatırken tepkilerden çekiniyor.
daha 40 fırın ekmek yememiz lazım..
Araştırmalara Göre,İngilizlerin yarısından fazlası Evrim Teorisi’ni kabul etmediği ortaya çıktı.Ipsos Mori tarafından İngiliz yayın kuruluşu BBC için yapılan araştırmaya katılan 2 bin kişiye yaşamın gelişimi ve kaynağı hakkında düşündükleri soruldu.Araştırmaya Göre Halkın;
%22 sinin yaradılış,>%17 sinin Akıllı Tasarım,%48’i de Evrim teorisi cevabını verdi.Katılımcıların %13’ü ise cevap vermeyi tercih etmedi.
Katılımcılara, okullarda ders olarak üç teoriden hangisi ya da hangilerinin okutulmasını istediği sorulduğunda ise;%44’ü yaradılış,%41’i akıllı tasarım ve %69 ise bilim programı içinde Evrim Teorisi.
Anket katılımcıları arasında yaşı 55’den büyük olanlar, diğer yaş gruplarına oranla Evrim Teorisi’ni daha çok tercih etti.Akıllı tasarım, yaşayan nesnelerin belirli özelliklerinin, doğal seleksiyonla değil ancak ‘akıllı bir işlem’le açıklanabilecek kadar karmaşık olduğunu ortaya atan konsept olarak ele alınıyor.
Via: www.gencbilim.com
Küresel ısınmanın yol açacağı felaketler hakkında bir ansiklopedi dolusu teori yazıldı ki teori demek yanlış olur gerçeği yansıtan sonuçlardır hepsi.
Olaya hiç kimsenin şu yönden baktığını görmedim de ben ortaya atayım dedim bu fikri.
Belirtilen sonuçların doğuracağı bir sonuçlar zinciri olabilir -zaten sonuçlar arkasındakileri doğurur- Herkesin bahsettiği felaketlerin (Dünyayı sel basacak, çölleşecek her taraf gibi) doğuracağı felaketleri düşünen oldu mu?
” Yeni şartlara ayak uydurmaya çalışan canlılar evrim geçirebilirmi?”
Çervresel etkenlerin erken çocukluk dönemindeki davranışlara etkisi üzerine karşılaştırmalı bir çalışma.
Deneyde bir insansı maymunun doğumundan itibaren bir aileyle yaşıyor ve bir çocuk gibi yetiştiriliyor. Biberonla besleniyor, giydiriliyor, yıkanıyor, seviliyor, tipik bir aile ortamında bulunuyor, doğumundan itibaren bebek muamelesi görüyor; bu koşullar geçerliyken bebeğin (Donald) ve maymunun (Gua) sosyal ve duygusal davranışları karşılaştırııyor. Deney sonucunda bebeğin ve maymunun aynı etkenlere benzer tepkiler verdiği görülmüş.
Sayfada bazı videolar da mevcut:
* Gua ve donald oyun oynarken 1–2
* Hoşnutluk duygusu ve kahkaha
* Gua yemek yerken
* Donald yemek yerken
Cok sevdigim arkadasim Q. Noel oncesi Turkiye’den ziyarete geldi. Onunla tarihi yerlere, muzelere, sergilere gittik. Ona cografi olarak kulturel degerlerin birbirine aktigini, insanlarin kulturel aliskanliklari disinda aslinda ayni yapitasina sahip olduklari icin ayni istekleri, korkulari duygulari oldugunu anlatmaya calistim. Bunun da insanlari birbirine yaklastirdigini. Aslinda Dogu-Bati ayiriminin Avrupa’nin kolonilesmesi icin bir bahane, bazi kaynaklari ele gecirmesi icin bir motivasyon oldugunu; ayni sekilde de guclu bireylerin Dogu’da iktidarda kalmak icin bu hayali ayakta tutmaya calistigini. Soylediklerim arkadasimi ofkelendirdi. Bana hayatimin yarisindan fazlasini Turkiye disinda gecirdigim icin, Dogu kulturune yabanci oldugumu, ozellikle 90lar sonrasi Turkiyesini anlamadigim icin bu konuda konusmamam gerektigini soyledi. Ona gore ancak bir konuda yeterli arastirma yaparsam, ve bu konuda uzmanlasirsam fikrimi soylemeliymisim. Ben de “Herkesin bir gorus hakki vardir” fikrini, ve bir konuyu uzman olmadan tartisabilecegini, bu sayede dusuncelerin gelisebilecegini, insnalarin birbirinden ogrenebilecigini anlatmaya calistim. Aldigim cevap “senin sacma fikirlerini dinleyemem, kapa ceneni ” oldu.
araştırmacılar bitki ve hayvanlar üzerinde yaptığı çalışmalarla habitatın dış görünüş, davranış ve özellikle de eşeysel tercihler üzerindeki etkilerinin, türler üzerinde büyük rol oynadığını gördüler. evrim biyologları ise birbirinden farklı populasyonların yeniden bir araya gelmesinin genomların birbirlerinden ayrılmasını engellemesi nedeniyle türleşmeyi geciktirebildiğini ortaya koydular. bu konuda gelişimsel evrim adlı bir bilim dalının tür çeşitliliğini nelerin çeşitlendirdiğini ve yok oluşları anlayabilmeyi ve de bunu yavaşlatabilmeye yönelik stratejilerin geliştirilmesinde katkı sağlayacaklar.
bir web sitesinin doğumuna,çocukluğuna,gelişme evresine ve yetişkinlik dönemlerine tanıklık etmek ister misiniz?
eğer cevabınız evet ise buradan buyrun.
kendisi de bir bilgisayar oyunu geliştiricisi olan David Perry, ünlü TED(Teknoloji eğlence tasarım) konferansında bir sunumyapmış.
Sunumda bilgisayar oyunlarının zamanla nasıl geliştiğini, oyunlardan kesitler koyarak anlatmış. Örnek olarak basketbol oyunlarını, yıldız savaşlarını, savaş oyunlarını, dövüş oyunlarını ve First-Person Shooter oyunların evrimini kısaca göstermiş.
Yıllar ne çabuk geçiyor!
hangi ülke evrime ne kadar inanıyor?
