bildirgec.org

eski hakkında tüm yazılar

Kunstkamera; Tuhaflıklar ve Acayiplikler müzesi

turkman | 18 March 2009 14:58

Rus tarihine ismini altın harflerle yazdıran, Ruslar’a ve dünyaya göre büyük, bize göre ise Deli Petro; Avrupa’daki gelişmeleri öğrenmek ve bunları ülkesinde uygulamak için yüzbaşı kılığında Avrupa’nın birçok ülkesine seyahat eder. Bir işçi gibi tersanelerde çalışır ve gemi yapımını öğrenir. Ayrıca gezerken hayran kaldığı kurumları da aklına kazır ve ülkesine döner. Döner ve bunları uygulamaya geçirmeye koyulur. 1703 yılında Saint Petersburg’u kurar. Ardından başkenti buraya taşır. Şehri güzelleştirmek için Moskova’daki bütün zenginlere Petersburg’da yazlık ve köşk inşa etmeleri emrini verir. Acımasızlığıyla bilinen Petro‘ya karşı çıkabilen olmaz. Hele bu kişi oğlunu bile bir çırpıda öldürtecek kadar acımazsa. Bu şehrin yapımında binlerce kişi ölür. Bunların çoğu İsveç’le yapılan savaştan kazanılan esirlerdir. Bütün bu çalışmaların sonucunda, güzellik olarak Venedik kadar olmasa da, ona benzer ve takdire şayan bir şehir ortaya çıkar.

42 adanın üstüne kurulmuş olan Petersburg şehrinin, Vasilevsky adasında yer alan Kunstkamera Müzesi, Neva nehrinin kıyısında yer almaktadır. Ayrıca dünyanın en eski müze binasıdır.

Almanca “konst-kamer”, yani sanat odası anlamına gelen bu müzenin ismini “meraklar odası” olarak da çevirmek mümkün. Ama asıl adı Kunstkamera Antropoloji ve Etnoğrafya Müzesi.

İçinde farklı kültürlerden 2 milyona yakın sanat eserini saklayan müze, daha çok içinde barındırdığı anatomi bölümüyle ilgi odağı haline gelmiştir. Bu bölümde bulunan yarı insan yarı hayvan yaratıklar ve tuhaf canlılarla, ziyaretçilerden kimileri için hayretle uzun süre bakakalınan, kimileri için ise iğrençliği karşısında kusulası bir bölüm burası. Özellikle yeni doğmuş; kimileri birbirine yapışık, bazılarında ise beyinlerinin yarı kısmı açılmış bebekler, insanda acımayla karışık tiksinme hissi doğurmuyor değil. Bunların üstünde deney yapan kişinin ise bizzat Petro olması, deli lakabının nereden geldiğini biraz açıklar nitelikte. Ayrıca o zamanlar halkı fakir olan Rus halkından bazılarının buraya tuhaf yaratık verip para kazanmak için hamileyken karınlarını tekmelettikleri veya karınlarının üstlerine atladıklarını duyunca insanın gerçekten ağzı açık kalıyor.

İsterseniz bunları bir kenara not ettikten sonra, diğer bölümlere de şöyle bir göz atalım. Umarım sizlere faydası olur.

Programlarin eski versiyonunu arayanlar

Flashcentury | 12 February 2009 21:00

Eger cevabiniz evet ise sizi buraya aliyim.

daha yenisi her zaman daha iyisi değildir sloganiyla yola cikan sitede bir cok programin eski sürümleri yeralmakta. program dünyasinda nostaljik bir gezintiye cikmak isteyebilirsiniz veya bir programin eski bir sürünü gercekten lazim olabilir.

iste birkac ilginc ornek ;

Tüm arsive buradan ulasabilirsiniz.

80’lerde çocuk olmak

ex choice | 02 December 2008 08:03

nostalji rüzgarının en şiddetli estiği dönem onların çocukluklarıydı.şimdilerde o dönemleri onların çocukluklarını anlamak bile farklı olsa gerek.onların çocukluklarında ya da gençleklerinde msn,internet gibi şeyler yoktu.peki neler vardı.işte onlar.

değişik bir plazma tv

konami | 01 December 2008 23:39

Evinizdeki televizyon çok modern görünüyorsa bu televizyonu deneyebilirsiniz. 42 inçlik ekrana sahip olan bu plazma televizyonu 1950’lerin televizyonları gibi tasarlanmış. Üstelik hırsızların bu televizyonu eski sanıp çalmaması da mümkün. Ürünü tasarlayan kişi hala piyasayı yokluyormuş ve eskilerden hoşlananlar için saklama yeri olan yeni modeller yapmayı da düşünüyormuş. Bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Nostaljik Bilgisayar Reklamları

dahicocuk | 29 November 2008 09:11

Eskilerden kalma ama o döneme damgasını vuran bilgisayar reklamları.1980’lerde bilgisayar fiyatları düşünce çıkan nostaljik reklamlar

Eski kitapların yeniden kazanımı:Bukitap.net

sudenayay | 18 November 2008 00:57

Kitapları okuyarak çok değişik bilgiler öğrenebiliriz. Elimizdeki kitaplar artık bizim işimizi görmüyorsa, elden çıkarırız. Bunu da ya arkadaşlarımıza hibe ederek; yada sarraflar aracığıyla satarak yaparız. İnternette de bununla ilgili bir site var. Adı; bukitap.net olup, site Boğaziçi Üniversitesi’nin kitap paylaşım organizasyonuymuş. Siteye üye olmak, ilan vermek, verilen ilanlara karşılık vermek tamamen ücretsizmiş. Sitenin amacı, eski kitapların tekrar kazanılmasını sağlayarak, kitap israfını önlemekmiş. Burdan

Dünyanin En eski 100 web sitesi

Flashcentury | 21 October 2008 11:44

Dünyanin en eski 100 web sitesinin yer aldigi listede ilk web sitesi 15 mart 1985 tarihinde faliyete gecmis olan symbolics.com olarak gözüküyor. Pesinden yine ayni sene 24 Nisan ‘da yayina basamis olan bbn.com ve think.com geliyor.

Dünyanin ilk web sitesi olarak gösterilen symbolics.com ‘um tasarimina baktigimda o tarihten bu güne kadar hicbir degisiklige ugramadigini düsündüm sanki bir word dosyasi gibi.

Prehistorik 2 : eski oyun nostaljisi

Alpharabius | 20 October 2008 10:25

prehistorik 2
prehistorik 2

Çocukluğumda oynadığım o piksel piksel oluşturulmuş grafik üzerine programlanmış eski oyunlardan aldığım zevki nedense yeni nesil kocaman oyunlardan alamıyorum.

En beğendiğim oyun yukarda ekran görüntüsü de olan Prehistorik 2. Oyunda taş devrinden kalmış sevimli bir mağara adamı oluyorsunuz ve ailenize bakmak için yemek topluyorsunuz. Yemek toplama seyahatiniz pek kolay değil. Canavarlarla savaşırken engebeli yolları aşmak zorundasınız.

Nasıl bir oyun ?Nasıl bir bilmece ?

adoxxoda | 09 October 2008 08:28

Şekil 1
Şekil 1

Bundan 8-9 sene önce lisedeyken öyle arkadaşlardan birisi bir oyun göstermişti(Şekil 1). İşte bunu çözebilene büyük para vereceklermiş diye söylemişti.Bizde tabi talebeyiz uğraşıp duruyoruz.Öyle yapıyorum olmuyor böyle yapıyorum olmuyor.Kafayı yeme derecesine gelmiştim.Hızımı alamadım tabi evde de uğraşıyorum.Babam gördü oho dedi bu benim çocukluğum zamanımda da vardı demezmi.Bende o dakka bıraktım işte o zamndan beri kimse bulamamış benmi bulacağım diye.Neyse oyunumuz şöyle.Yukardaki şakildeki gibi üçtane ev var (üçgen şekiller ) üç tanede kuyu var.Amacımız bu üç kuyudan üç eve ayrı ayrı su götüreceğiz ( Şekil 2 ).

Şekil 2
Şekil 2

Aman canım ne var bunda basit demeyin.Ama iş bu değil tabi asıl olay şu.Öyle bi yol bulmalıyız ki bir geçtiğimiz yol diğer yolu kesmemeli ( Şekil 3 ).

Şekil 3
Şekil 3

Hadi uğraşın bakalım yapabilecekmisiniz.Ha birde sabırlı olmak gerekli.:) Kolay gelsin