işte yerli malı aldatmasız ücretsiz ,ucuz sürekli elektrik enerjisi üreten BSMH
mucit hakkında bilgi
nasıl çalıştığına dair sanırım almanyada yapılan sunumun görüntüleri
bu yazı bir haberin altında yorumdu ancak orada kalmasına gönlüm razı olmadı , insanımızın birşeyleri başardığını görebilmek ve bunun dünyaya mal olması sevindirici birşey bu haberin yazılmasında katkısı olan @zabun a teşekkürler!
http://www.supermodular.com/
http://www.autobloggreen.com/2007/03/12/general-motors-electric-drive-vehicles-over-four-decades/
Aslında okadar çok altarnatif enereji kaynaklarımız varki farkında değiliz. Bunlardan biride Biyogaz, hayvancılıkla uğraşanlar basit ve ucuz bir yöntemle enerji ihtiyaçlarını giderebilirler. Biyogaz üretip bunuda elektiriğe, ısıya,mekanik enerjiye çevirmek aslında gayet basit, her köye küçük bir tesis kurulsa belkide tüm enerjimiz bedavaya gelir. Biyogaz daha çok hayvan gübrelerinden üretilebildiği gibi çeşitli bitkilerdende üretilebilmektedir.
Türk Dil Kurumu‘nun resmi sitesindeki habere göre kurumun internet sitesi belediyenin yaptığı kazılardan muzdaripmiş. Elektrik kesintileri nedeniyle güç kaynakları devre dışı kalıyor ve sunucu kapanıyormuş.
Türkçe’den yetkili tek resmi kurum olan TDK’nın binasında Jeneratör yok mu diye mi sorsam? Yoksa en önemli şairlerinden birisini belediyenin kazdığı çukurlarda kaybetmiş bir ülkede, belediyelerin komik bir şekilde dilimizi baltalamasına mı üzülsem? Başka hangi ülkede hala elektrik kesintisi yüzünden sunucular kapanıyor. sesimi duyanlar cevap verin!
İki adet mumla nasıl elektrik üretildiğini ve batarya olarak kullanıldığını görmek istiyorsanız şu video‘ya bakabilirsiniz.
Bir oyuncak, bir çikolata, bir bardak kahve, bir mektup, mektup içinde yine çikolatalar.. Yarım saat içinde birine tüm bunları verebilirsiniz. Dolmuşa atlayıp, son bir kez bile ona dönüp bakmadan, çekip gidebilirsiniz onun ruhsuz hareketleri sonucu. Eve gidince alacağınız sıcacık duş vardır aklınızda, hani onun istese de alamayacağı..Bir çay demlemeyi düşünürsünüz,yanında çekirdek çitletmek..Psikopat parçalardan birini açıp, aynı zamanda aynı ruhsuz oranda televizyona bakmak, hani onun evinde şuan elektrikler kesik olduğu için istese de yapamayacağı… Onun yapamayacağı ama sizin yapabileceğiniz her pis durumu kurarsınız kafanızda. Yarın iş olmasına rağmen gerekirse sabaha kadar bilgisayarda vakit geçirmek gibi. Ya da yorganın altında ısınmaya ihtiyaç duymadan sobanın dibinde kedi gibi kıvrılmak ve uyuyakalmak.İlk defa sadistçe davranmak istersiniz çok sevdiğiniz adama, ve ne yazık ki bunlar sadece düşüncede kalır çünkü adam belki de bunlarsız bile mutludur. Sizin ona verdiğiniz mektubu açmış, tenezzül edip okumuş, bir kenara atmış, çikolataları mideye indiriyor olabilir. Ve siz saçma sapan hayallerinizle ‘sadistim ben’ çığlıklarını boşuna atıyorsunuzdur belkide yatağına yatmış, çoktan uykuya dalmış ve sizin umursadıklarınızdan habersiz erkeğinize karşı..
Karamsar düşünmek istemesemde , F-35 projesinde olmamıza çok sevindim çünkü tecrübe tecrübedir kazanmak gerek…hep pahalıya mal oluyor ama olsun bir gün bu işleri tam manasıyla yapabilmeyi becerebileceğiz. Bu olayda ise yine sorun kaynak kodu sorunu…Projede üretimde olsak dahi temel meselede ABD bizi saf dışı bırakıyor ve kendisine karşı kullanmamızı engellemek için kaynak kodlarını vermiyor, 11 milyar dolara değip değmediğini bu işten anlayan uzmanlar cevap verebilir. Siz genede şu yazıyı bir okuyun
Acaba gün gelir ABD ile savaşmamız gerekse ne yapacağız bunu düşünen kişilerimiz umarım ASELSAN da kaliteli mühendilerimizi yetiştirip koruyup kolluyordur ki yetenekleri gelişip hem program hemde AR-GE olarak ülkemize faydalı ürünler ortaya koysunlar…yada bu kişileri gereksiz yokuşlara sürüp hayatlarından bezmelerini ve ülkeleri için üretemez düşünemez hale mi getiriyoruz varın siz akıl yürütün!
TRT’deki sinema programlarından birinde Matrix filmi, Neo ile Trinity arasındaki bir aşk hikâyesi olarak sunulup, “love story” tadında bir hikâye haline getirilmişti. Bundan sonra da Cüneyt Arkın ağabeyimin “Benim filmlerime laf atanlar, Neo’nun ne uçmasına ne de kaçmasına ses çıkarmadılar. Bu adalet mi?” tarzı soruları o zamanlar konuya tuz biber ekmişti. Ben hep bu konuda yazmak istemiştim. Nasip bugüneymiş.
400 kadar film çevirdiği söylenen Cüneyt ağabeyimizin, filmin çıkış noktasını görmeyip veya göz ardı edip böyle bir sitemde bulunmasına şaşırmadım desem yalan olur.
burada yazan bilgiye göre, Google siyah olsaydı yılda 3000 megawatt elektrik tasarrufu yapmış olacaktık..
bildiride deniyor ki: tamamı beyaz olan bir ekran yaklaşık olarak 74 watt elektrik tüketiyor. tamamı siyah bir ekransa yaklaşık olarak 59 watt. google, günde yaklaşık olarak 200 milyon hit alıyor. her kullanıcı için ortalama 10 saniye arama süresi desek, google, günde 550.000 saat görüntüleniyor. eğer sayfa siyah olsaydı toplamda 15 watt’lık bir kazancımız olacaktı. bu da dünya çapında 8.3 megawatt/saat’lik bir enerji kazanımı demekti ya da yılda 3000 megawatt/saat enerji.. ve sadece birkaç ufak kod değişikliği sayesinde, elektriğin 1 kilowatt/saat’ine 10 cent dersek, toplamda 300.000$ kar sağlanmış oluyor.
