bildirgec.org

ekmek hakkında tüm yazılar

vakfıkebir ekmeği

nazokiraze | 24 April 2009 10:20

Vakfıkebir ekmeği olarak bilinen yüzlerce yıl öncesinden gelen eşsiz bir ekmektir.,Kokusu bayatlamama özelliğiyle insana ekmek yediğini hatırlatan, taşfırın ekmeği.Ünlü Vakfıkebir Ekmeği bugünkü şekline 1897 kavuşmuş

Karadenizlilerin yayla kültürünün bir parçası olarak, bir kaç gün süren yolculuklar için yapılmaya başlanmış bu ekmek çeşidi.Ülkenin her tarafında pişirilmesine ragmen gerçeginin yapılmasına ender rastlanan Vakfıkebir ekmeği,taş fırında odun ateşi (meşe,gürgen,kızılağaç)eşliginde pişirilir. Ekmeğin piştigi fırın taşı kara fırın taşı adını taşır ve genellikle Bayburt’ta üretilir. Ekmeğim mayası ise yine Trabzon ekmeği adı altında üretim yapan fırınların kullandıgı gibi normal maya değil ,eşki mayadır, hamurundaki su ise kireçsiz olmalıdır.

Bazı kişilerin damak zevkine hitap etmeyebilir bu canım ekmek, sertlik derecesi ya da kokusu nedeniyle sevilmedigi olur ancak bir dilimiyle bile insanın karını doyurur.(Marie Antoinette Vakfıkebir ekmeğini belli ki tatmamış )

Yemek masası düzeni

mentira | 20 April 2009 18:59

yemek masasının düzeni nasıl olmalı, yemek masası nasıl hazırlanır, çatal nerede, kaşık nerede, çatal kaşık nasıl dizilir, gibi sorular hep sorulmakta, “yemekteyiz” isimli yarışmadanda aşinayızdır bu sorulara işte bu noktada yemek masası düzeni nasıl olur internetten yardım alabiliyoruz.

yemek masası düzeni
yemek masası düzeni

wholesale table linens isimli sitenin sofra kurma kısmında çok güzel bir uygulama bulunuyor.

bu uygulamada ilk önce yemek servisinde neler olucak onları seçiyoruz, seçenekler ise şöyle; kokteyl, salata, ekmek, balık, çorba, su, kahve v.b. şeyleri seçiyoruz. seçtiklerimize göre bize görüntülü olarak masamızı oluşturuyor. yazılı olarakta neler yapmamız gerektiğini yazıyor.

yalnızlık ne demek

aylakadamveben | 01 March 2009 19:41

şiirin kendine ait bi gerçekliği var demek ki..
şöyle diyo attila ilhan;gecenin bi saatinden sonra içinizdeki yalnızlığı tanıyamazsınız..bi özgürlük vermiyo mu insana;yalnızlık edebiyatı yapma özgürlüğü..attila ilhan bu kadarını söylemişse ben arabeskin dibine vururum..uzun,ıssız bi merdivende..elimde köpeköldüren..başımı fazla kaldırmadan,ufkun hemen üzerindeki yıldızı yakalayıp,eski bir besteyi anarım;”gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar,yeryüzünde sizin kadar yalnızım…”anarım ulan!..değilmi ki izni ilhan’dan almışım..
kendine acıma denizinde attığım zevk kulaçları oluyor devam ettiğim sayfalar..ama fazla açılmışım..bir buzul kıtaya çarpmış gibi oluyorum..sen söyle,şu dizelerle karşılaştığında yaşadığın duyguyu başka nasıl açıklarsın;”hem bir kere yalnızlık ne demek/bu kadar milyonla bir haksızlığın ekmeğini paylaşırken…/yalnızlık ne kelime/ellerimiz dirseklerine kadar kana gireli…”
artık hülyalı bir hüzün tadı bırakmıyor ağzımızda şarap..
acılı bir isyan yürüyor yumruklarımıza..
iyi de şarabın ince boynundan ne istiyosun..
üzümü sıkarsan şarap olur da…şarabı sıkarsan kan…

yemekteki eşlikçiler…

nazokiraze | 22 January 2009 23:37

Bazen karnımız acıktığı için, bazen canımız istediği için bazen de canımız istediği için yeriz kilo almak için yeriz, saglıklı olmak için yeriz, kilo vermek için yeriz yeriz de yeriz hababam yeriz..

Genellikle sevdigi şeyleri yemek ister insan, sevmedigi şeyleri sırf faydalı oldugu için tüketen insan çeşitleri de var tabi ancak yine de yediklerimizin damak zevkimize hitap etmesi saglıktan önce geliyor gibi sanki.

Ne yersek yiyelim yanına muhakkak lezzetli olması için, göze hitap etmesi için eşlik eden yardımcıları vardır. Ben kıymalı olan her yemekte karabiber ararım , içine muhakkak atarım, şehriye çorbasına mutlaka maydanoz olmalı bunlar olmazsa olmazlarım.

tantuni yememiş insan çeşidi

nazokiraze | 06 January 2009 11:46

Bundan altı yıl evvel eşimle Avcılar’da geziyorduk, birden hadi tantuni yiyelim dedim eşim bana öylece bakmış tantuni yememekle kalmamış ne oldugunu bile bilmiyordu. Bende hiç sormamıştım biliyor sanıyordum.

Tantuniye yumulmasıyla bitirmedi bir olan eşçagızım bundan bunca yıl mahrum olmasına anlam verememişti. Tantuni şalgam suyuyla daha güzel gider limonda sıkacaksın ama 25 yaşındayken tantuniyle tanışan eşim kolayla falan götürdü tantunileri.

Mersin’e has bir kebap tantuni, sıkma denen lavaşların içine konarak yeniyor Arap kökenlidir.Et satırla dogranıyor saç üzerine yapılıyor. İçindeki baharatlarrın miktarı,çeşidi, yag oranı değişkenlik gösteriyor. Hatta tescil edilerek markalaşmış durumda tantuni.

yediklerimiz…..

nazokiraze | 02 January 2009 15:59

Sevdiğimiz ya da yemek zorunda oldugumuz yiyecekleri yerken faydalarını yada zararlarını göz alarak yeriz. Tansiyonu olanlar, kalp hastaları yememeleri gereken şeylerde ısrarcı olabilirler veya kemik erimesi olan bir bayan yogurt yemekten nefret ediyor olabilir.(8 Yiyeceğin Yarar ve Zararları) Faydalarından çok başka özellikler hakkında yazacagım.

Yedigimiz her şeyin faydalı ve zararlı veya değişik özellikleri var. Mesela kurufasülyenin gaz yaptıgını tüm dünya bilir ve bu yaşanarak tecrübe edilir çogu zaman. Aslınada hububat türlerinde genel olarak varolan gaz yapma özelligi kurufasülyede neden en ön plandadır bilemem belkide en sevilen yemeklerden biri oldugu için en çok gaz yapan olarak sadece o bilinir. Süt, soğan, patates, mısır, şehriye de aşırı gaz yapan besinlerdir her ne kadar fazla bilinmesede.

Her derde deva olan adaçayı idrar söktürme özelliginden dolayı duruma göre dikkatli içilmelidir çok sık idrara çıkmak bazen sıkıntı yaratabilir.Ayrıca hamilelere kesinlikle önerilmez. İçerdigi nikotin yüzünden doğada insan dışında hiçbir canlı tarafından tüketilmeyen patlıcan ise insanlarca da pek çok kötü hastalıga sebeb oldugu sanılarak yetiştirilmiyordu.

Biraz ordan biraz burdan

adoxxoda | 16 December 2008 16:44

Uzun zamandır yazmıyor bir iki şey karalayayımda rahatlayayım. Dokuz gün dana gibi yattım. Tatil geldiği gibi çabuk geçti. Gerçi tatilin çoğunuda uyuyarak geçirdik ya neyse. Geçen bir atraksiyon yapalım dedik. Gittik galata köprüsüne balık tutmaya gecenin iki sinde ordaydık pazar öğlene kadar kaldık. Tuttuğumuz balığıda sorsanız 14 tane bunların 2 tanesi kefaldi onları orda bir abiye verdik. Sabır işi ama soğukta o kadar ayakta dikilince insanda biryere kadar sabır kalbıyor. Belli ki bazı insanlar oranın esnafıyla ahbap olmuş esnaf dediğimde sandöviççisi çaycısı falan espiriler şakalar ortam güzel. Sonra geldim eve banyo falan derken saat 2 olmuş bir vurdum kafayı sabaha kadar uyumuşum.

hain köfte, üç kuruşa beş köfte

nazokiraze | 28 November 2008 18:28

Herkesin severek köftenin neredeyse peynir kadar çeşidi oldugunun bilincine vardım geçenlerde.Köfteyi herkes sever, ama kimse annem gibi yapamaz ekmegi az büyüklügü el kadardır anneminkisi tadından yenmez vesselam.

Yanlızca Türkiye’de 291 çeşit köfte oldugunu düşünürsek tatmadıgımız ne kadar çok köfte varmış meger.

Köfteyim Ben

Köfteyim ben,
Kıymaydım eskiden.
Yoğurdular, pişirdiler
Servise hazırım şimdi.
Yiyecekler beni.
Geleceği düşünmüyorum artık
Mutluyum.
Ama yiyecekler beni
O ısırış saati geldikçe aklıma, içimde…
Öleceğim,
Afiyet olunacak sayemde
Yasım tutulmayacak.

Edirne tava ciğeri -yenilesi şeyler

nazokiraze | 27 November 2008 17:01

Hiç Edirne’ye gitmeden vardım tava ciğerinin tadına. Edirne tava cigeri yiyenlerin aklından çıkmayacak bir tat.

Avcılar’ da arkadaşımın sahip oldugu internet kafeye (7 yıl evvel) arasıra ekmek arası olarak yedigimiz tava cigeri, o zamanlar beni bu kadar meşgul etmemişti. Ekran başında falan heralde öylesine yiyorduk farkında olmadan. Gün geldi cigercinin kendisine gidip yedikten sonra anladık ki bu muhteşem şey mutlaka sık sık yenmeli. Daha sonra önce ciğercinin kapanması sonra da benim ordan taşınmam ara verdi tava ciğeri ve benim aramdaki samimiyete.