bildirgec.org

düşünmek hakkında tüm yazılar

mutluluk dediğiniz nedir?

dimoedes | 24 January 2008 17:48

mutluluk dediğiniz nedir?? bazen çorba içmek mi ailenizle vakit geçirmek mi?? sevdiğinizl birlikte olup canınız ne çekiyorsa onu yapmak mı?? fakir bir insana yardım etmek mi?? ibadet etmek mi?? yalan söylemek mi?? yoksa hepsimi?? size uyan nedir??
hayat hep böyle sorularla geçip gidiyor şöyle geçmişe dönüp baktığımız zaman bizi mutlu eden şeyler nelermiş hiç düşündük mü?? yoksa onları bile düşünmeye vaktimiz olmadı mı?? işin gerçeği ben bu yazıyı yazarken bir yandan düşünüyorum beni neler mutlu etti diye sizde bu yazıyı okurken yada okuduktan sonra düşünün sizi neler mutlu etmiş… emin olun mutlu olacaksınız:)

YAŞAMIN ANAHTARLARI

beyhanay | 25 August 2007 02:20

Kimimiz öğrendiklerimizle yetiniriz, kimimiz daha fazlasını isteriz daima. Yaşamakla ilgili her konuda olduğu gibi
birçok şey öğretilir.Çok güzeldir. İyi yaşamak için iyi
kazanmak gerekir gibi.Ve hep güzelliklerin peşinden koşarak
geçırmeye başlarız, bize verilen süreyi. Sanki hepimiz aynı
fabrikadan çıkmışız, zevklerimiz renklerimiz aynı sanki,
kimilerimiz öğretilenleri gerçekleştirir.İyi kazanır, kazanır,
ama bir türlü iyi yaşayamaz. Bu ve benzeri örneklerden sonra durup, düşünürüz.Yaşamın niye bir anahtarı yok….
Oysa olmalı, hemde bir sürü olmalı…..
Doğduğumuzda bilmeyiz, zaman geçtikçe, tat almayı
öğrendikçe, yeni, yeni şeyleri tattıkça.
KİMİ vakit muhallebinin tadı, KİMİ vakit öpülmenin, KİMİ
vakit alkışlanmanın tadını alırız ve bir süre sonra yaşamanın
tadını alırız. Kimimizi babamız maça götürür, kimimizi annemiz denize, çoğumuz lunaparka götürülürüz.
Herşeyi öğretirler ve sık, sık bu yaşamak için gerekli derler.
Yaşamak için öyle çok şey gereklidir ki, be n bunları nasıl
başaracağım diye korksanızda kimseciklere söylemeden
korkunuzu yapma savaşına girersiniz.Gerçi söylesenizde çok
fark etmez. Çünkü size, daima aynı veya benzeri sözler söylecektir. Korkacak birşey yok yavrum, başarırsın, bak herkes başarıyor.
Hiç unutmam, kardeşim hamile, doğumuna az kalmış, pür neşe şakıyor.Yan gözle derler ya, aynen öyle gözlüyorum.
Canı tatlı kardeşim hiç korkmuyor, şu doğumdan. Oysa
ben hep korkarım ve hiç aklım almaz kadınların bu tavırlarını.
İşin garip yanı hiç bu konuya değinmediği için bende
soramıyordum. Doğumdan sonra çok güldük, bu konuya,
adeta fıkra oldu, bizim için. Bizim kız anneme sormuş,
Kızım çok kolay, ıh deyince olacak demiş, bu yüzde de
annesi gibi normal doğum istemiş. Bilsem hiç korkmadan
durabilirmiydim, sahi anne niye bana öyle söyledin dedi.
Annemde e yavrum korksan yaparmıydın dedi.
Eh doğurmakta yaşam için gerekli. VE belkide yaşamın
en güzel yanlarından biri insanın bir parçasını kendisinin dünyaya getirmesi.
Yaşamından kimse kolay, kolay vazgeçmez. Ne var ki, bazı
kısır döngüler vardır ki, hiç hesapta olmayan öyle şeyler
yaşarsınız ki,herşeyden vazgeçersiniz. İşte o aralar yaşamdan kurtulmak, yok olmak istersiniz. Yaşamı çok
sevmeme rağmen öyle bir dönemde birgece yarısı, radyoda
gecenin içindeni dinliyordum, yapayalnız.
GECE deyince aklıma geldi, saate baktım, gece yarısı olmuş,
gelin bu yazının devamını arkası yarın yapalım. ÇÜNKÜ,
çok güzel bir gerçek yaşam anahtarını kısaca yazamam beni
hoş görün, buluşmak üzere, tatlı uykular dileklerimle.

delilik

cpgulen | 23 August 2007 09:24

DİLİM VARMIYOR SÖYLEMEYE
Düşün,düşün…
Hayır,hayır….
düşünme diyemiyorum sana
iç…
içine çeke çeke…
hayır..olmaz…yapma..
içme diyemiyorum sana
Tek başarın,izmaritine kadar içmek sigarayı
yakalıyamadığın yaşamın
aradığın mutluluğun
Tek bulabildiğin..karamsarlık,mutsuzluk
tek yaşayabildiğin,acılar,hıçkırık…
hayır..olmaz…yapma
diyemiyorum sana
düşünme…içme…
dilim varmıyor söylemeye
Tek tesellin mutluluğun,güçlülüğün olmalı
hayır…hayır…
Dilim varmıyor söylemeye
Dur yapma..yapmamalısın..bu bir çılgınlık…
Dilim varmıyor söylemeye
hayır..hayır..olamaz…olmamalı
Sen kışta bahar,gecede yıldız olmalısın
sen çıldırmadın,çıldırmamalısın…
düşün..düşün..
hayır..hayır…Düşünme..
yanlız……….düşünür…
Dilim varmıyor söylemeye
dur…dur..bırakma elimi
daha sıkı tutmalısın,daha sıkı
Ellerim uğraşı içinde,konuşmak için
Fakat;dilim varmıyor söylemeye.

düş öncesi, gün içtepisi

astral | 20 January 2007 00:14

Bir cafede oturmuşum, sohbet ediyorum adamın biriyle. Anlatıyor, anlatıyorum. Kalabalık. Ortalıkta koşturan garson kitlesi. Çaba. Karmaşa. Günün yoğunluğu devam ediyor. Henüz gecenin dinginliğini hissedemediğimiz saatler…

Gün boyu koşturmam sanki bu cafede de devam ediyor. Oysa kalbimdeki ağrı geçsin diye kendime ayırdığım saatler. Karşımdaki adam habire anlatmaya çalışıyor bana kendini. Koşturan kalabalıktan alamıyorum gözlerimi.

Gelip geçenler, garsonlar, aşçıya ek malzeme getirenler. Cam kapıdan otobüse yetişmeye çalışan kalabalık, kalabalık.

Ayrıntılarda Boğuluyoruz

uparlayan | 13 October 2006 01:21

Şöyle bir geriye bakıp gelişen olayları hatırlamaya çalıştığımızda memleketin bir çok yönden baskı ve tehdit altında kaldığı gibi bir izlenim doğduğu anlaşılıyor. Bu izlenim bizim, ülkenin bu durumunu büyük bir sorun olarak algılamamıza neden oluyor. Genelde ise sorunların üstesinden gelebilmek için durup düşüneceğimize, planlar yapacağımıza daha çok dağınık tepkiler vermekle sorunu geçiştiriyoruz. Bu geçiştirmeci anlayış sürekliliğini korursa torunlarımızın işi var demektir. (Belki de çocuklarımızın…)

Bir sorunu çözebilmenin en iyi yolu, tarafsızlığı kural edinip, sorunu bir bütün olarak ve her yönüyle inceleyerek yapılmak istenen şeyi olabildiğince az yanlışla tespit etmekten geçer. Biz, ülke olarak sorun çözmeyi “bilmiyoruz” . Zor değil, buna ülkenin gündemindeki “herhangi bir konuyu” örnek verebiliriz. Pişirilip önümüze getirilen sorunları “görüldüğü gibi” kabul ediyoruz ama madalyonun arka yüzüne hiç bakmıyoruz.

Düşünmek için Algoritma kullanmak

uparlayan | 01 September 2006 22:06

Çoğumuz düşünmek için beynimizi kullanırız fakat bu süreç içerisinde bu organımızı etkileyen bir çok etken su yüzüne çıkar. Mesela duygularımız, çevre, gürültü, iş-güç, eğitimsizlik, önyargılar, doğru bildiğimiz yanlışlar vs… aklınıza gelebilecek her türlü sorun… Öyle bir şey olsa ki kararlarımızı alırken bunlardan etkilenmesek ve doğru kararlar verebilsek deriz.

Benzer bir durum iş hayatımız için de geçerlidir. Bazen öyle bir sorumluluk altında olabiliriz ki bir çok insanın boğazından geçecek lokmanın sorumluluğunu taşır onları mağdur etmemek için hata yapmamak zorunda olabiliriz. Veya asker, avukat, mühendis gibi işimiz gereği ağır sorumluluk taşıyor olabiliriz… Yapacağımız tek bir hata belkide kurduğumuz fildişi kulelerin yıkılmasına bile sebebiyet verebilir.

O nedenle düşünmek önemli bir iştir. Bunu ciddiye almamız gerekir.

Batıyı ele alalım. Karanlık bir çağ yaşadıktan sonra uzun bir süre toparlanmak için zaman ve kaynak harcadılar. Coğrafi keşiflere çıktılar. Yeni yerler keşfettiler. Bilimi ön plana çıkardılar ve bugünkü teknolojik, sanayisel ve askeri üstünlüğe eriştiler. Bununla da sınırlı kalmadılar. Uzaya çıktılar, insanoğlunun şemasını, haritasını çıkardılar, hava durumunu daha az yanılır biçimde tahmin etmeye başladılar…

Bunları, onları övmek veya üstün oldukları yanları sıralamak için söylemiyorum. Onlar, düşünmeyi görselleştirerek karşılarına çıkan sorunları daha kolay çözmenin yollarını bulmuşlar. Bu konuda bir çok yol olduğu kuşkusuz ama benim tespit ettiklerim arasında bir tanesi var ki öğrenmesi ve uygulaması hem çok kolay hem de herhangi bir aşırı çaba gerektirmiyor.

Algoritma!

Ülkemizde algoritma akademik düzeyde kullanılıyor ama sokağa kadar inebilmiş değil. Batıda ise okullarda bile okutulduğuna eminim… Daha çok bilgisayar programcılarının kullandığı algoritmalar aslında düşüncenin değişik bir biçimde anlatılmasını sağlayan araçlardan birisi ve daha çok sorun çözme odaklı olarak kullanılıyor.

Bilgisayar programcılarının tarifine göre algoritma “Bizi çözüme adım adım yaklaştıran yönteme algoritma denir.” diyorlar. Doğru, kendi yaşamınızı düşünün, gün içerisinde bir çok sorunla karşılaşıyorsunuz ve çözüm getirmek için çaba harcıyorsunuz. Harcadığınız bu çabanın her bir safhası aslında algoritmik açıdan bir adımdan ibaret.

Bununla birlikte Algoritma sözcüğü İranlı matematikçi Ebu Cafer Muhammet bin Musa El-Harizmi’nin (M.Ö. 825) adından alınmıştır. Belirli tipte bir problemin çözümünde kullanılan yöntem olarak tarif edilebilir. Bir algoritma sonlu sayıda adımdan oluşur. Kullanılan her işlemin kesin tarifi olmalıdır. Algoritmaların etkinliği, karmaşıklıkları önemli konulardır.

Algoritmalar görsel ifade edilirler. Bir çok algoritmik şekil vardır, bununla ilgili bir çok yazılım geliştirilmiştir. MS Visio, ConceptDraw, SmartDraw gibi bir çok yazılım, yazılım piyasasında mevcut.

© Copyright pillinetwork 2006 - 2012. All Rights Reserved.