bildirgec.org

dünya hakkında tüm yazılar

Cern mola verdi

JaAaa | 24 September 2008 12:07

CERN’deki büyük deney hadron çarpıştırıcısının onarımı ve bakımı için bahara kadar kapalı kalacakmış. Onarımdan sonra çarpıştırıcının yeniden soğutulması gerekiyormuş, CERN sözcüsü James Gillies bu soğutma işleminin 1-2 ay süreceğini belirtti.
Cern hakkında önceden ucandaire’de yayınlanan haber için buraya bakabilirsiniz.
Kaynak

TripAdvisor – Seyahat etmeden önce

mentira | 19 September 2008 17:56

TripAdvisor en büyük turizm sitelerinden biri, tüm dünyaya yaptığınız seyahatleriniz ,gezileriniz ve otel konaklamalarınız hatta lokanta ,restaurant’lar hakkında bilgi alabileceğiniz yorumları okuyabileceğiniz kısaca turizm, gezi ve tatil ile ilgili çoğu şeyi bulabileceğiniz bir site TripAdvisor Anasayfasında bulunan “Plan the Perfect Trip” kısmından şehir, tarih, bütçeniz v.s gibi özellikleri girerek hotel konaklama, havalanı uçak kalkış saatleri, restaurant v.s gibi bir çok şeyi arayıp bulabiliyorsunuz. Sitede birde seyahat yapanların otelleri v.s tanıttığı bir forumu var TripAdvisor Forums Kıtalara ve ülkelere göre ayrılmış ve kategorize edilmiş, Türkiye’nin Forumu burada

Dünya haritası
Dünya haritası

Aynı sayfada Türkiye Fotoğrafları Türkiye Videoları Türkiyedeki Restaurantlar (illere göre ayrılmış) Oteller , havaalanı uçak kalkış saatleri ve daha bir çok özellik bulunmaktadır. Sitenin Fun & Games kısmında bir çok uygulama bulunmakta bunların arasında benim ilgimi çeken Traveler IQ Challenge

Traveler IQ Challenge
Traveler IQ Challenge

Traveler IQ Challenge flash ile yapılmış bir uygulama size belli bir süre içerisinde şehirler soruyor ve sizden harita üzerinde onları bulmanızı istiyor. süre sonunda puanınızı açıklıyor.
Bence seyahat etmeden önce göz gezdirilmesi gereken PR7 bir site daha benim anlatmadığım bir çok özelliği bulunuyor diğer özelliklerine tripadvisor den bakabilirsiniz.

Çivisi çıktı

dimoedes | 16 September 2008 16:12

Dünyanın mı insanların mı çivisiçıktı acaba? Yaşadığım şehirde bir doktorla tanıştım ve doktorun bu şehirde para karşılığı cinsel ilişkiye giren ve devlette kaydı olan kadınların muayenesini yaptığını öğrendim. Yaşadığım yerdeki merkez nüfus 500.000 civarı ve bu şehirde kayıtlı olanların saysı 2324. Doktorun söylemesine göre bu sayısın iki katından fazla bu tür işte çalışan kadın olduğuydu. Bu konuyu arkadaş ortamında anlatırken bu şehirden olan bir arkadaşım başından geçen olayı anlattı.
Kendi apartmalarında yaşayan bir adam hapise giriyor. Aradan iki ay geçtikten sonra apartmanı polisler basıyor adamın eşini ve bir alt katta oturan kızkardeşini alıyorlar. Olayın iç yüzünü öğrendiklerinde herkesin ağzı açık kalıyor. Hapisteki adamın arkadaşı eşini ve kız kardeşini kullanarak onlar üzerinden para kazanıyor. Hapisteki adamın bu olaydan haberi yok. Adamın eşi ve kızkardeşi birbirlerinin aynı adam tarafından kullanıldıklarından da haberi yok ve ne yazık ki kızkardeş daha onbeş yaşında. Bu olay duyduklarımdan sadece bir tanesi. Biz nereye doğru gidiyoruz ve kimin çivisi çıktı??

2

buddhala | 16 September 2008 14:43

Belki konuşmaman lazımdı, bilmiyorum. Sadece üstüme basanların kilolarını söyleyip, sade bir hayat yaşayabilirdim ama olmadı işte. Bu insanlar görmüyor bazı şeyleri, daha hızlı yaşayıp daha uzun seks yapma hırsındalar. Daha kısa sürede daha çok çamaşır ya da bulaşık yıkayan makineler, işteki yığılan dosyaları daha seri bir şekilde yükleyen, programlayan aygıtların peşindeler. Daha çabuk eve varıp, saçının tüm ihtiyacını tek şampuanla karşılayıp daha kısa sürede duş alabilme niyetindeler. Geriye kalan zamanda, popüler bir dizinin daha çok bölümünü, yenilenen sıkıştırma programlarıyla midesine dolduran cdlerden izleyip, sevdiğine daha çok zaman ayırma telaşında. Tüm telaş bu muydu? Tüm dert, tasa bunun için miydi?

dünyanın adresi değişti!

ex choice | 09 September 2008 22:25

375 yıl aradan sonra türkçe’ye çevrilen kitap galileo galile’nin engizisyonda yargılanma ve gözlerini kaybetme pahasına 16 yıllık çalışması sonucu ortaya çıktı.katolik kilisesi uzun süre yasakladı.çeviri süreci 6 basacak yayın evini bulmak ise 2 yıl sürdü.işte çevirisinden basımına serüven dolu kitabın haberi

Dünyanın Yok Olmasına 9 Gün Kaldı!!!

leaderhasan | 02 September 2008 13:50

Evrenin oluşum sırlarını ortaya çıkaracak olan deney için geri sayım başladı. Artık, son 9 gün. İsviçre’nin CERN laboratuarında gerçekleşecek olan deneye, Avrupa ve dünyadan birçok bilimadamı katılacak. Ve bu deneyin maliyeti yaklaşık, 9 milyar dolar. Deney, Fransa-İsviçre sınırındaki bir bölgede, yerin 150 metre altında, 27 km uzunluğundaki bir tünelde gerçekleşecek. Bu deneyde, her maddenin yapı taşı kullanılacak ve bu maddeler ışık hızına yakın bir hız ile çarpıştırılacak. Ve deneyde evrenin oluşumuna neden olan BIG BANG’deki ortama yakın bir ortam oluşturulmaya çalışılacak. Bilim adamları, böylece çarpışmalar sonucunda yeni parçacıkların oluşmasını ve evrenin oluşumundaki sırları çözmeyi amaçlıyorlar. Buraya kadar herşey normal. Bu çarpışmalar sonucu ortaya çıkabilecek enerjinin büyüklüğü ise, dünya bilimadamlarını zıt kutuplara itmiş durumda. Viyana Üniversitesi’nden Markus Goritschnig, deney sonucunda mini kara deliklerin oluşabileceğini ve bu kara deliklerin 4 yıl içerisinde dünyayı yutabileceğini belirtti. Ortaya çıkacak enerji ise, gerçekten korkutucu boyutlarda. Örneklemek gerekirse: Deney sırasında bir toz parçacığının milyarda bir boyutlarındaki bir alanda, güneşin 100 bin katı değerinde bir sıcaklık oluşacak.

İyi düşün, hayatın iyi olsun.

srkncntrk | 27 August 2008 16:16

Yine bir gece vakti
Uzandım koltuğa düşündüm geçmişi
Daldım sonsuzluğa, anladım muhtacız yalnızlığa
Yalnız gelmiştik dünyaya
Nasıl da avaz avaz ağlamıştık
Neydi bu yakarış neden ağlamıştık
Dünya idi ağlatan bizi
Anne karnının huzur içindeki sessizliğinden
Bilmediğimiz gürültülü bir ortama çıkmıştık
Artık bir cenin değil, insandık
Sorumluluk başlamış
Hayata ağlayarak merhaba demiştik
Derken büyüdük, öğrendik gülmeyi
Kimi zaman unuttuk neden geldiğimizi
Böbürlendik, hiddetlendik, isyan ettik.
Oysa ne kadar yanlıştı.
Şükretmedik, aksine oflar çektik.
Her of deyiş birşeyler aldı bizden
Yaşamın güzelliğini farkedemedik
Ben, sen kavgasına girip biz olamadık
Bizlik duygusuydu huzura kavuşturan.
Egoist düşüncelerdi ruhumuzu bozan
Para, Mal, mülk sevdasına kapıldık
Kimde çoksa ona el, etek açtık.
Bize hayat vereni unutuverdik.
Ama o bizi hiçbir zaman unutmadı
Hatta devamlı bizi izlemekte
Bunu bile bile nasıl günah işliyoruz
Zaten ne kaldı ki ecele
İyiliği düşün, kötülüğü men et.
Aldığın her nefeste.

Nerede o eski günler….

kalamara | 25 August 2008 12:04

Dünyamızın hızla kirlendiğ , insanlar arası ilişkilerin çok basitleştiği, saygı ve sevginin neredeyse kalmadığı şu günlerde “Nerede o eski günler” cümlesini sık kullanır olduk. Aslında dünyanın bu hale gelmesinin başrol oyuncuları bizleriz. Yolda yürürken selam vermeyi unutan, muzun kabuğunu denize fırlatan, piknik ateşini tam söndürmeden giden, arabanın camından izmarit fırlatan, arkadaşının konuşmasına fırsat vermeden bağırıp onun kalbini kıran, iki adımlık yere araba ile gidip sonra küresel ısınma muhabbetleri yapan bizleriz…
Eskiden bayramlar bile daha güzel ve anlamlıydı. Çünkü bayram sabahı neşe ile kalkılır, namaza gidilir ve gelince hemen kahvaltıya oturulur. Sonra erkenden komşu, eş, dost, akraba ziyaretine başlanırdı. Minikler de durumdan faydalanıp şeker kapma olayına girişirlerdi hemen.Ramazanlar da şimdiki gibi sönük geçmezdi.Büyükler küçüklere daha bir sevgiyle yaklaşırken, çocukluğumuzu yaşardık sınırsızca, o güzel yemeklerin tadı ve başkalarına da tattırmanın keyfiyle…Ama şimdi bu gibi birliktelikler ve duygular azalmış durumda. Yiyeceklerin bile tadı yok! Pazardan domates alıyorsunuz hormonlu, salatalık hormonlu vb. Her gıdanın içinde ya hormon, ya katkı maddesi mutlaka birşey var.

Hayattayken (ölmeden önce ) gidin mutlaka-4:Mardin

kalamara | 24 August 2008 12:00

Evet Safranbolu’dan sonra Unesco tarafından Dünya miras listesine alınan şehirlerimizden biridir Mardin…

1999 – 2002 yılları arasında görev yaptığım bu şehir ( ilk memuriyet yıllarım ) kalıcı izler bıraktı hafızamda..
Merkeze kilometrelerce uzak olsamda mutlaka 2-3 ayda bir görüyordum Mardin şehir merkezini…
Atatürk içinde Mardin’in ayrı bir önemi vardı. Çünkü General olduğunu bu şehirdeyken öğrenmişti.
Mardinde yapılan kazılarda MÖ 4500’lü yıllardan başlayarak Subari, Sümer, Akad, Hitit, Asur,Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok eseri içinde barındıran bir açıkhava müzesi olduğu ortaya çıkmıştır.
Gezilecekyerleri tabiki mevcuttur.Ancak yazları çok sıcak, kışları soğuk ve çok kar yağışlı olduğundan her zaman gezmek elverişli olmayabilir.

Mardin’e geldiğinizde Hasankeyf’i görmeden sakın gitmeyin derim. Diyeceksinizki Mardin nerede Hasankeyf nerede…Oraya kadar gelip Hasankeyfi es geçmek olmaz.Dünyanın ilk ve tek açılır ve kapanır taş köprüsü buradadır. Bizanslılara ait kayalara oyulmuş mezarları da görme imkanı vardır. Konaklamak için de çeşitli alternatifler mevcuttur. Oteller, çeşitli konaklar, öğretmenevi vb..
Geriye bu açıkhava müzesini gezmek kalıyor.
Ölmeden önce tabi.Haydi kolay gelsin.

Kaçış Yok…

zaynakim | 22 August 2008 16:10

Dünyamızı ne hale getirdik. Bizler hak ettik, kuraklığı hatta bunun için çok uğraştık. Ormanlarımızı yaktık. Çocuklarımıza yeterince aile terbiyesi vermedik. Aile içinde çevreyi koruma bilgisini de vermedik üstüne bir de kötü örnek olarak onları biz böyle yetiştirdik.
Aile olmayı bilemedik, çocuklar ortalıklarda kaldı. Kimi tinerci, kimi hırsız kimisi de arsız oldu. Bütün bu olanlar sonradan bizim karşımıza dikildi. Şimdi sokağa çıkmaya korkar olduk.Ettik ve bulduk sonra da şikâyet etmeye başladık. Elimizi taşın altına koymayı bilmedik. Benim de sorumluluklarım var demedik. Duyarsız kaldık. Bana dokunmayan bin yıl yaşasın ama benden uzak yaşasın dedik. Oysa senden uzak olan o kötü başka bir insana yakın yaşamak zorunda bunu görmezden geldik.Hiç benim suçum yok deme!!!
Hepimiz suçluyuz işte…
Bu dünya kendi kendine bu hale gelmedi ya hepimizin parmağı var. Cezasını da hep birlikte çekeceğiz, kaçış yok.