bildirgec.org

dumlupınar hakkında tüm yazılar

3 Boyutlu Dumlupınar Denizaltısı

mtkocak | 02 October 2008 13:34

Dumplupınar 3D
Dumplupınar 3D

Şuradaki bildiriden sonra evvelce yapmış olduğum şu çalışma konuyla uyumlu olacaktır kanaatindeyim.

Bilindiği gibi4 nisan 1953 günü i.inönü denizaltısı ile akdenizdeki nato tatbikatından dönen dumlupınar denizaltısı 81 kişilik mürettebatı ile battı.

3 nisanı 4 nisana bağlayan gece su üstünden seyrederken saat 2:10 sularında çanakkale boğazı nara burnu açıklarında naboland adlı bir isveç yük gemisiyle çarpıştı. naboland baş torpido dairesinin sancak tarafından dumlupınara çarpmıştı. çarpışmanın şiddetiyle dumlupınarın güvertesinde bulunan 8 kişi denize düştü. 8 kişiden 2 si pervaneye takılarak biri boğularak yaşamını yitirdi. olay yerine ilk olarak gümrük motoru geldi. sağ kalan 5 kişi gümrük motoru tarafından çanakkaleye götürülerek hastahaneye yatırıldı. denizaltı öylesine hızlı batmıştı ki geminin içindeki 81 kişiden yalnızca 22’si kıç torpido dairesine sığınabilmişti. burada mahsur kalan 22 kişi battı şamandırasını su yüzüne fırlattılar. güneşin doğmasıyla birlikte civarda dolaşan balıkçı tekneleri tarafından şamandıra görüldü.

PENDİK…

akoni | 03 June 2008 01:17

Değerli gazeteci Çetin Altan Pendik için şöyle diyordu bir yazısında:”Kırk yılda bir Pendik’e kadar gitmek ise, Viyana’ya gidiyormuşçasına bir heyecan yaratırdı evde. Hazırlıklara bir gün öncesinden hazırlanılırdı. Erenköy’den trene binip, pencereden dışarı bakmak…Bayramda alınmış bir ayakkabı kadar tazelik doldururdu içime…”
Kendimi mutlu hissediyorum Pendik gibi bir yerde yaşamış olmaktan. Pendik yemyeşil doğası ve pırıl pırıl deniziyle bir cennetti … Rüya gibi bir olaydı oraya yerleşmek… Ömrümün yarısı orada geçti, inanılır gibi değil. Çok güzel dostluklarım olmuştu …En yakın, değer verdiğim arkadaşlarımı orada tanımıştım… Bitmeyen dostluklarımız hala devam etmekte. Hala görüşüp eski günleri anarız ara sıra…

Şimdi bir başka seviyorum Pendik seni, bir başka bakıyorum sana… Bazen öfkem kızgınlıklarım oluyor… Neden, niçin? Diyorum… Ama sen benim için özlemsin, kızsam da öfkelensem de geliyorum sana. Yaşadığım güzellikleri arıyorum belki… Sen de benim gibi değişmişsin, yıllar seni de yıpratmış. Çökertmiş kirletmiş… Büyümüşsün, trafik sorunun oldu. Denizin dolduruldu. İstemeden uzaklaştırıldın kıyıdan. Oysa ne güzel kokardın, yosun kokun bana huzur verirdi. Evimden seni izlemek ne güzeldi…
Şimdi seni Hafif’tekilerle paylaşmak istiyorum. Onlarda güzelliklerine ortak olsunlar diyorum. Ama benim sende bulduğum tadı bulamayacaklar beklide. Evet ne güzelmiş diyecekler belki sadece.. Her ne kadar İstanbul’u artık sevmiyorum desem de bende yerin özel Pendik. Belki hasretim, belki özlemim olacaksın…