bildirgec.org

dracula hakkında tüm yazılar

Geçmiş dönem Türk korku filmleri

nazokiraze | 14 November 2009 19:02

Drakula İstanbul’da pek çok festivalde oldukça ilgi görmüş bir filmdir. Azmi’nin Dracula’nın şatosuna gitmesiyle gelişen olayların konu edildiği filmde Dracula romanından pek çok farklı yönler var. Film sarmısak kokusundan bıkan ev ahalisinin eve bir daha sarmısak sokmama kararı ile bitiyor (Film Ali Rıza Seyfi’nin “Kazıklı Voyvoda” romanından uyarlandı). Dracula İstanbul’da filminde haç yoktur, onun yerine sarmısak kullanılır. Ayrıca müziğinin vampir filmlerine uymadığı da yapılan eleştiriler arasında yer alıyor. (Yönetmen:Mehmet Muhtar)

Monica Bellucci

supertramp35 | 17 October 2009 11:05

Monica Bellucci
Monica Bellucci

1964 yılında İtalya Umbria’da doğan ve küçük yaşta çoğu ünlü aktris gibi modelliğe başlayan Monica Bellucci podyumlardan film setlerine transfer olmuştur. Aslında hukuk fakültesini kazanmış, ancak modelliğin daha cazip gelmesiyle avukatlık kariyerine başlayamadan veda etmiştir.

İngilizce, Fransızca ve İtalyanca olmak üzere üç dil konuşabilen Bellucci 1999 yılında aktör Vincent Cassel ile evlenmiştir ve bu evlilikten bir kız çocuğu vardır.

Christopher Lee

dionysia | 04 August 2008 10:34

Etkileyici ses tonu, delip geçen bakışları ve 1.96’lık görkemli cüssesi ile sinema tarihinin belki de en şanslı aktörlerinden çünkü o, “The Curse of Frankenstein, “Dracula”, “The Mummy” gibi korku sinemasının klasikleri, Sherlock Holmes uyarlamaları, “Yüzüklerin Efendisi” ve “Star Wars” serileri ve Tim Burton filmleri gibi birbirinden tamamen farklı türlerde çekilmiş filmlerde rol alan ve 1948’de başlayan kariyerini halen devam ettiren tek aktör.

27 Mayıs 1922’de Londra’da doğan Christopher Frank Carandini Lee, 2.Dünya Savaşı’nda Kraliyet Hava Kuvvetleri’nde görev alıp terhis olduktan sonra 1947’de film endüstrisine geçiş yaptı. 1948’de ilk filmi Corridor of Mirrors‘ı çekti. Ancak asıl ünü, İngiltere’nin ünlü, düşük bütçeli korku filmleri yapım şirketi Hammer Film Productions için çektiği filmlerle elde etti. 1957 yapımı The Curse of Frankenstein‘da Dr. Frankenstein’ın yarattığı canavara hayat verirken, Dr. Frankstein’ı da korku sinemasının bir diğer ünlü aktörü Peter Cushing canlandırıyordu. İkilinin bu beraberliği 1958’de Dracula ile devam etti.

sinemadaki yaratık ve canavarlar

asiti kacmis kola | 20 March 2008 16:00

beyaz perdenin olmazsa olmaz oyuncularındandır yaratık ve canavarlar. onlarsız da olmaz, onlarla da.
her saniye doğallığından bir parça daha eksilen mekanikleşmiş 2008 yılında duygulara hitap eden, sahnelerin yavaş yavaş aktığı, olayların süzüle süzüle ilerlediği dramatikvari filmler favori olsa da bir zamanlar bu yaratık ve canavarlar pek bir modaydı.
işte onlardan bazıları;
godzilla: ilk kez 1954’de gördük biz onu. adını taşıyan 30 filmde, hepsinde de korkunç dinazor rolünü kendisi oynadı.
dracula: 1887’de kaleme alınan ve defalarca beyaz perdeye aktarılan, gözünün gördüğü, damarlarından kan akan her canlıya iştah açıcı gözlerle bakmakla ün salmış transilvanya’nın bağrından kopup gelmiş bir karakterdir kont dracula.
chucky: nam-ı diğer canavar bebek. 1988 yılından beri çocukları bebeklerden, büyükleri çocuklardan korkutan film karakteri olarak anılan chucky’i o denli korkunç yapan; bir seri katilin ruhunu taşımasıdır.
Frankenstein: “aman allah’ım ben bir canavar yarattım” sözleriyle aklımıza kazınan filmin başrol oyuncu frankenstein, bir bilimadamının bir kadavrayı hayata döndürme çabaları neticesinde meydana gelmiş, o gün bugündür insanlara korku saçar olmuştur.
bettle juice: kimisi için canavardan daha farklı anlamlar ifade etse de beter böcek bildiğin sıradışı bir yaratıktır. bir evde hayaletler tarafından mahsur bırakılan çiftle kendi çapında gırgır geçen, yardım eden dünya tuhafı bir yaratıktır beter böcek.
edward scissorhands: makastan ellere sahip olan edward, film boyunca görünüşüne oldukça tezat bir profil çizer. zira kendisinin pamuk gibi bir kalbi vardır. yine de “önemli olan dış güzelliğidir” diyen kişiler için canavarın ta kendisidir.
davy jones: efsanevi uçan hollanda’lı gemisinin kaptanı olan davy, birçok film ve çizgi filmde oynamayı başarmıştır. tam anlamıyla kalpsizdir, gemiyi korsan kurallarına göre yönetir ve ahtapotla insan arası bir yaratıktır.
e.t: en bilindik uzaylı olan e.t’yi canavarlar değil de yaratıklar sınıfına dahil etmek çok da yanlış olmaz sanırım. komik görünümlü, tuhaf gelse de sevgi dolu bir kalbi olan bir yaratık üstelik.
zombi: her 10 korku filminin 7’sinde hayat bulan, hayat bulmayı bırak ölmek nedir bilmeyen yaratık. derisi yüzülmüş, etleri ve kemikleri dışarı fırlamış, etrafa dehşet ve kan saçan görünümüyle tipik bir canavardır.

Yazık Oldu Vampirlere!

woofwoof | 15 April 2007 20:55

Vampir diye lanetlenerek asılıp kesilen binlerce insan aslında suçlu değil sadece hastaydı? California Devlet Üniversitesi profesörlerinden Wayne Tikkanen’in iddiaları bu şekilde. Vampirliğin asıl sebebinin Porfiria hastalığı olduğunu tesbit eden profesöre göre “Hastada anormal kıllanma görülür. Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar. Hasta çok acı çeker. Sonunda çıldırır.”