Matematiği hobi olarak benimsemiş bir kitap kurdunun okumalarında çok geniş bir spektrum oluyor. Romanlar, düşünsel konular, makaleler derken bazen pat diye o kitaplığa ve beyne matematik içerikli kitaplar düşüveriyor. Bu kitabı alırken aslında ilgimi çekmesinin böyle bir nedeni olabileceğini de düşünmemiştim…Alfabenin en çok kullanılan harflerinden biri kayboluverirse, bu kayboluşu aşabilir misiniz? Fransızcada en çok kullanılan seslilerden olan “e” kayboluverince George Perec de içinde hiç “e” geçmeyen bir roman yazmayı düşünmüş. Olay tamamen matematik aslında; aynı şeyi ifade eden ve içinde e olmayan kelimeler cümleler kurmak… Ve anlam bütünlüğünü bozmamak… Bunu yazmak tek başına büyük bir olayken, Cemal Yardımcı aynı düşünceden yola çıkarak Türkçeye çevirmiş… Adeta mucize…Bu kadar şekil odaklı olunca insan ister istemez içerikten şüphe ediyor. Ama kurgu ve anlatı açısından en az Dan Brown kadar başarılı (Dan Brown’u başarılı bulduğumdan değil, isminin çok kişi için birşey ifade edebilecek popülerlikte olmasından ve tarz benzerliğinden onu örnek veriyorum). Ve bütün bunlar 1969’da yaşanıyor…. Bu arada bir ironiye dikkat, yazarın kendi adındaki en fazla sesli harf e. Yani aslında yazar kendi kayboluşunu anlatıyor.İyi de matematikle alakası ne diyeceksiniz. Perec, edebiyatta matematik oyunlarını kullanan bir yazar… Ve kim bilir belki de bana enteresan gelme nedeni de o…