bildirgec.org

cevap hakkında tüm yazılar

trivia

bakiyyebemolu | 19 February 2007 11:39

soruları kullanıcıları tarafından oluşturulan ve düzenlenen, konuları etiketler halinde gruplandırılmış bir trivia sitesi. türkçe dil desteği olmayan siteye buradan ulaşılabilinir.

insan Gibi Cevap

beyrek | 15 February 2007 09:01

İnsan değil de başka bir canlı olsaydın, ne olmak isterdin?
Bu soruyu çevremdekilere sordum. Cevaplara bakın:

1.
– kadın olmak isterdim.
– kadınlar insan değil mi ne diyosun sen?
– pardon ya sorunun başını anlayamadım.

2.
– japon olmak isterdim
– ha balık yani
– yo bildiğin Japon vatandaşı.
– e o da insan
– Abi insan değil bunlar bambaşka bir millet.

3.
– yok abi insan olmak en güzeli
– ya kardeşim öylesine bir soru, bir cevap ver.
– iyi tamam, baba olmak isterdim,ama benim babam gibi.
– senin baban insan değil mi?
– emin değilim.

Kutsal Defter

lorienn | 25 January 2007 15:13

hergün kaç tane kağıdı savurganca harcıyoruz?.. dikkat edin lütfen… ağaçtı erezyondu çölleşmeydi milli servetti… bütün bunları bir kenara bırakın kendinizi izleyin lütfen… kağıdı nasıl kullanıyorsunuz?.. ya da kağıt kullanma alışkanlığınız nasıl? çocukluğumuzda defterden yaprak yırtmak günah gibi beynimize kazınmıştı. kutsal bir kitap gibi itinayla saklardık sapsarı saman yapraklı matematik defterini… silmeye korkardık hemen yırtılırdı çünkü… şimdi durum nasıl sizce? teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte kağıt eskiye oranla

lorienn
lorienn

ne gibi bir öneme sahip?

İnsan Kendini Ne Zaman Değerli Hisseder?

deborahhh | 05 October 2006 03:56

İnsan kendini ne zaman değerli hisseder?
Çok istediği bir nesneyi satın alınca mı, “toplumun bunlar alınmalı” dediği etiketlerden birini edinince mi (diploma, sertifika, karne….) , sevgili yaş gününü anımsayınca mı, annesi en sevdiği yemeği sırf onun için pişirince mi, maaşı artınca mı, uzun süren bir gripten kurtulunca mı????
İnsan kendini ne zaman değerli hisseder?
Son zamanlarda kendini öylesine değersiz hissediyordu ki. Hemen her gece rutinleşmiş sevgili telefonlarından biriydi. “Nasılsın? Bu gün neler yaptın?” robot gibi sorulmuş ve sırası hiç değişmeyen sorulardı bunlar. Ama o her gün robot gibi sırası değişmeyen yanıtlar veremiyordu. Çünkü bu kavgaya neden olurdu. Yine mi aynı şeyleri yapmıştı? Yine mi hiç bir şeyi düzene koyamamıştı. O halde az sonra “offf yani değişen bir şey yok, haydi sana iyigeceler” cümlesi gelecekti. Rutinliğin son raddesinde her zamanki tartışmaya yine canı sıkılacak, yine kendini anlamsız bulacaktı. Bu döngünün uzun süre değişmeyeceği apaçık ortadaydı.
Oysa daha geçen hafta “Bana biraz süre ver. Toparlanmak için zamana ihtiyacım var” dememiş miydi? Üstelik bu ricası sevgili tarafından anlayışla karşılanmamış mıydı? Ne yani süre deyince karşısındaki ertesi günü mü anlamıştı?
Bunca biriktirilmiş sorun nasıl olurda ertesi gün çözülürdü? Bunun için yeni bir açıklama, yeni bir açıklama ve yeni bir açıklama her gün nasıl yapabilirdi?
Çoğu zaman sorunlarına odaklanmak yerine akşam telefonda ne söyleyeceğini düşünürken buluyordu kendini. Sanki günlük verileri aktardığı bir merciydi sevgili. Rapor zamanı gelipde telefon çaldığında gözleri parlamıyordu artık. Mutlu gibi bir ses tonu giymeye çalışıyor, acemi kalıyordu. Zaten ilk soru ve ardından verdiği ilk yanıtla gidiyordu o sahte mutluluk sesi. Sonra nasıl toparlanacak ve gülücüklerle kapanacaktı o telefon?
Gereğinden fazla biliyordu artık çözümsüzlükleri. İstese de olumlu bakamıyor, bakmaya çalıştığında hemen birileri onu kendine getirip hayallerinden sıyrılmasını sağlıyordu. Hep böyle olmaz mı? Hayallerin en güzel yerinde bir realist acımasızca bölmez mi?
O gerçekci geçinenlerin hiç zor günleri olmaz mı? Hep mi rahat yaşar bu insanlar? Şans sadece onlara mı arkadaşlık eder?
Bir an sıyrıldı. Sevmezdi ağlak edebiyatı. “Yakışmaz bana” diye geçirdi içinden. “Bana? Ben?” Ben kimim ki bazı şeylerin yakışıp yakışmadığını düşünebiliyorum. Evet çok zayıfım. Uzun etek yakışmaz. Ama kişiliğim? Bu fizik gibi değil. Neyin yakışıp yakışmadığını aynaya bakarak söyleyebilmek bu derece kolay mı?
Yine uzaklaştı işte herşeyden. Psikolog camiasının o pek cafcaflı laflarından biri değil miydi bu yaşadığı? İçsel çatışma? Yok yok… Daha çok “depresyon” denilen şey bu olsa gerek. Ama depresyon geçiren insan bütün gün evde oturup, sigara, kahve tüketmeli, Türk filmlerine kendini vermeli, ağlak şarkıları bulup bulup dinlemeli, falan filan değil miydi? Ama o öyle de değildi? Her gün yılmadan sokağa atıyordu kendini. Yılmadan çare arıyordu. Olmuyordu belki ama bıkmıyordu. Deniyordu. Belki de onlarca kere.
O halde onu bu denli boğan neydi? Olumsuzluklar mı? Hayır. Onu bu denli boğan her akşam gelen telefon. Tatlı bir tebessümle açması gerekirken, eskiden aramadığında üzüldüğü, şimdiyse “bugün aramasa bari” dediği sevgiliydi.
“Sevmiyor muyum?” diye yokladı bir an. Seviyordu. Buna şüphe yoktu. Seviyordu. Belkide eskisinden bile fazla. Ama neden artık “bugün aramasa bari” ?
İnsan kendini ne zaman değerli hisseder? Rutin sorulara rutin olmayan yanıtlar bulduğunda mı?

Sürprizlerden Hoşlanmayan Kadınlar da varmış !

erususre | 19 September 2006 14:24

NBA maçlarındaki heyecanı ve molalardaki etkinlikleri bilirsiniz.
Romantik arkadaşlarımız gibi yukarıdaki resimde yer alan 2 kişi sürpriz bir evlilik teklifi senaryosu yazmışlar ve onca kişinin dikkatini çekip çekemeyeceklerini ögrenmek için bu sahte oyunu sergilemişler.

Bende dahil olmak üzere bence birçok kişiyide etkilemişler.
Konuyla ilgili video yani arkadaşımızın sözde
rezil rüsva oluşunu görmek için burayı ilgili haberi okumak için
burayı tıklayın.
Ayrıca bu olayın bir benzeride daha önce yaşanmış aynı yöntemi deniyen başka birisi yine bu oyunu sergilemiş.bu olayın haberide burada.

Cevap veren blog bilen varmı?

modela | 23 August 2006 09:28

Deviantart, Blogcu, Wordpress, Blogger ve hatırlıyamadıklarım. Hepsinde günlük girmişliğim var. Lakin hiçbiri cevap vermedi. Aradığım şey tam olarak şu:
Siteye kaydolacam ve hemen ardından site bana otomatik boşta gezen bir üyeyi günlük kardeşi yapıcak. İsmini cismini bilmicem ama her yazdığıma cevap vericek. Mesela “Günlük sen dötsün!” dediğimde metanetle karşılıcak. Aşk acısı çektiğimde beni teselli edicek, zor günümde destek olucak. Böyle bir sisteme sahip bir blog tarzı web sayfası arıyorum. eğer Yoksa aranızdan biri yapabilir mi? (Ben yapıcaktım işim çıktı)

justcurio.us

anafikir | 24 April 2006 12:59

del.icio.us‘un kardeşi gibi duran bir site justcurio.us. meraklıların buluştuğu bir site. soru ve cevaplardan oluşuyor. bir soru eklemek için önce başka birisinin sorduğu soruyu cevaplamanız gerekiyor.

Çoğunlukla “Yarım çoraplar yumuşakça mı, yoksa erkekler de giyse olur mu?” gibi sorular var.

Ben de şöyle bir şey ekledim. Ve hakkaten merak ediyorum ne diyecekler. mümkünse içimizden (türk) biri cevaplamasın.

Ne acayip bir yer:Internet Hadisesi

kizil tilki | 25 December 2005 03:47

Yıllardır internet içindeyim ben böyle birşey yaşamadım. Bu ne şimdi? Genelde internette girdiğim yerler aynıdır, veya nadiren bir konuyla ilgili bir araştırma yapmam gerekiyorsa o konuya yönelik siteler tercihimdir. Hayatımda birkaç kere MIRC denen şeyi denedim, o da yalan oldu.(birde belli konularda mirc yardımları var,onları geçelim.Sadece sohbet için diyorum). Sonradan sonraya farkına vardım ki aslında baya yeri geziyormuşum ve fazla dikkat etmiyormuşum. Meğer ne çok yazışma sitesi, ne çok fikir sitesi, herşeyden herkonudan yığınla site varmış. 2-3 değil, binlerce… Insanlar devamlı yazışıyor, gerçek-yalan birçok haberi birbirlerine sanki sonunda ulaşılan bir mutluluk varmış(yada vardır bilemiyorum) gibi ışık hızında yetiştiriyorlar. Sanırım internet dünyadan daha büyük biryer oldu. Herşeyden geçtim, insanlar webcamlerle karşılıklı soyunuyorlar. Bu kadar gerekli gereksiz bilgi beni içten içe korkutuyor. Hele şu aralar günün 15 saati internetle haşır neşir olduğumdan, internetin olmadığı zamanlar ne yapıyorduk diye tatlı tatlı rüyalara dalıyorum. Insanın uğurlu sayısı 145 olurmu yahu? Bak ne anlatıyordum konu nerelere geldi. Işte internette böyle insanı bir yerden alıyor, başka yerlere götürüyor. Hele forum denen bir illet var ki, binlerce insan(veya ben öyle sanıyorum, kurulmuş makineler de olabilir) her konu hakkında paso yazışıyor, soruyor, cevaplıyor vs vs..Bir yandan sadece MSN de geyik yapılan bir ortam diğer yandan milyonlarca para birimi kazandırıyor. Internetin bu ölçüde büyük bir alan olması, bazen beni korkutuyor. yada ne korkcam ya, indirir filmimi seyrederim, açarım TFC yi yaparım katliamı… Gerçekten karmaşık konular…Hani büyük düşünür demiş ya: Internet insanın kendine yakışanı giymesidir. diye… Download dolu günler…

cızırtı niye geliyo???

halilcelik38 | 18 October 2005 01:45

arkadaşlar monitörüm beni katil edecek.bi ses geliyo beni öldürcek. bi cızırtı çıkıyo. samsung 793 df monitör kullanıyorum. cevabınızı bekliyorum ona göre harekt edicem şimdiden teşekkürler…