bildirgec.org

cep hakkında tüm yazılar

Türk Dil Kurumu ; Cep’te ! :D

taninmayan-68170 | 13 August 2007 12:29

wap.tdk.org.tr
wap.tdk.org.tr

Artık, KED Kablosuz Erişim Düzenine (Wireless Application Protocol WAP) sahip cep telefonlarından da Güncel Türkçe Sözlük, Yazım Kılavuzu ve Kişi Adları Sözlüğü’ne erişilebiliyor.

Bunun için KED (WAP) uyumlu cep telefonuna sahip olmak ve bağlantı bölümüne ked.tdk.org.tr veya wap.tdk.org.tr adresini yazmak yeterli… Türk Dil Kurumunun ağ sayfasına bağlanıldığında Tarihçe, Güncel Türkçe Sözlük, Yazım Kılavuzu veya Kişi Adları Sözlüğü’ne girilebilmektedir. Aranılan sözün ilgili kutucuğa yazılmasıyla istenen bilgiye kısa sürede ulaşılmaktadır. Şu anda yaklaşık yüz yirmi bin söz varlığına erişilebilen veri tabanına yakın bir zaman içerisinde bütün bilim ve sanat dallarındaki terim sözlüklerinin, bölge ağızları söz varlığının, deyimler ve atasözleri sözlüğünün ve kısaltmalar sözlüğünün de eklenmesiyle altı yüz bine ulaşan Türkçe söz varlığı da kullanım hizmetine girecek ! 🙂

TÜRKİYE DAHİL TÜM DÜNYA HATTA CEP TELEFONLARI BİLE ÜCRETSİZ.

sermen08 | 08 August 2007 12:49

İnterwebtr
İnterwebtr

Şu adreste Türkiye’deki ve Dünya’daki tüm telefonları (cepler dahil) kendi telefonumuz aracılığıyla arayabileceğimiz bir program hazırlanmış.
Programı indirdikten sonra üyelik bile gerektirmeden kendi telefonumuzdan tüm telefonlar ile sınırsız ve ücretsiz görüşebiliyoruz. Ses kalitesi fena değil.
Servis programın site yapım aşamasında olmasına rağmen indirilerek kullanılmaya hemen başlayabileceğini söylüyor.

Kreş Maceram- Andelina

| 08 August 2007 10:27

Andelina, ilk gördüğümde pek dikkatimi çekmese de, sonradan bayıldığım 3,5-4 yaşında bir kız çocuğuydu. Onda en çok beğendiğim şey ise saçlarıydı. Koyu kahve, pasparlak, üstleri düz uçlari kıvır kıvırdı… Sessiz sakindi. Aynı zamanda hemen hemen bütün kız çocuklarında olan müthiş bir cilvesi vardı. Bayılıyordum. “Seni öpebilir miyim?” dedim şirin şirin gülümseyerek başını salladı. Çok tatlıydı bu kız. Ve de çok çok güzel. Masmavi gözleri ve saçları şimdiden çok güzel gösteriyordu onu.

Masada kart oyunu oynuyorduk beraber. Vena saçı başı birbirine girmiş bir halde yanıma geldi. Herhalde kavga edip kendini hırpalattı diye düşündüm. Andelina ile Vena çok ufaktılar o yüzden hep eziliyorlardı. Tokasını elime tutuşturuverdi Vena. “Saçlarımı toplar mısın? Ben yapamıyorum” dedi. Olur, dedim. Saçlarının ön tarafındaki firketeleri çıkarıp masanın üzerine koyup ayıcıklı saç lastiğiyle saçını toplamaya başladım. Firketeleri takamadan tuvaletim geldi diye kaçtı elimden. Firketeler hala masanın üzerindeydi. O sırada oyundan kopmuş, gözlerim bir tarafa doğru bakıyordu. Sonra tekrar masaya çevirdim gözlerimi. Andelina eline firketeyi almış cebine sokmaya çalışmaktaydı. Şaşırdım. Sesimi çıkaramadım. Daha doğrusu ilk başta kavrayamadım. Baktığımı görünce hemen gözlerini kaçırdı benden. Çok şaşırmıştım. Daha önce de birisinin çantasından düşen sakızı alıp cebine atmaya çalıştığında sakızın sahibi velet görmüştü. O benim sakızım diye bağırmıştı. O zaman önemsememiştim. Ama ikinci kez birinin eşyasını alıp gizlice cebine sokmaya çalıştığında içime kurt düştü. Hani hırsızlık hastalığı filan derler ya hep. Acaba öyle birşeyi mi vardı diye düşündüm durdum. Sonra haksızlık mı ediyorum, yok öyle birşey, belki arkadaşına şaka yapmak istiyordur, hani hepimiz yaparız ya böyle şakalar, arkadaşlarımızın önemli şeylerini filan saklardık diye düşünmeye zorladım kendimi. Ama baktığımı görünce gözlerini kaçırması suçlu konumuna düşürüyordu kendini.