bildirgec.org

cemal süreya hakkında tüm yazılar

“Hayatta insanı her saniye kırabilecek kadar çok şey var”

kahramancayirli | 02 August 2010 11:58

Kapağında ismini gördüğüm şiir dergisini büyük bir heyecanla aldığım iki genç şairden biriyle röportaj yapmanın mutluluğu var üzerimde. Büyük bir gurur ve sevinçle tanışıyoruz… Karşınızda Kaan Koç

Şiirin nelerden beslenir?

Şiiri her şey besler dünyada. İstisnasız her şey. Ama temelinde coşku ve sitem vardır şiirimin. Coşku nelere mi gebedir? Öfkem ondan doğuyor benim, saldırganlığım ondan… Ya da kısacası kavgam coşkumla iç içe. Sitem deyince ise, kısa ve net, onda kırgınlıklarım var. Hayatta insanı her saniye kırabilecek kadar çok şey var. Bu açıdan zengin bir dünyada yaşıyoruz. Hele bir de sert ve bükülmeye, baş eğmeye müsait olmayanların daha çok kırıldıklarını düşünürsek… Sana değen her şeyin şiire dokunduğunu, ona dönüşmek için can attığını görebiliyorsun ister istemez. Yani benim şiirim, benim hayatımdan besleniyor. Hayat çantamda ne varsa; insanlar, sözler, dövüşler, öpüşler ya da terk edişler… Hepsi.

Küçük Prens Cemal Süreya çevirisi

nusa | 08 June 2010 13:48

Küçük Prens kitabının Cemal Süreya & Tomris Uyar çevirisini arıyorum uzun süredir. Fakat benim için önemli olan bu kitabı bulamadım. Bu kitaba sahip olanlar bana bilgi verebilir mi? -satın almak istiyorum.

Sertab Erener Koparılan Çiçekler

kahramancayirli | 07 June 2010 11:24

Bu kez olmuş. Nihayet. Maya tutmuş, renkler uymuş. Daha önce Soner Sarıkabadayı’dan Açık Adres ve Bu Böyle şarkılarını alıp seslendiren Sertab Erener’i eleştirmiştim çünkü bu iki şarkı popüler piyasa koşulları bakımından iyi, tutacak, keyifli şarkılardı ama Sertab Erener için uygun değillerdi. Ama bu kez genç, başarılı, üretken (üstelik çok da iyi bir insana benziyor takip ettiğim kadarıyla, yolu açık olsun) müzisyen Soner Sarıkabadayı’nın Sertab Erener’e verdiği Koparılan Çiçekler, olmuş.

upload.wikimedia.org adresinden alınmıştır..
upload.wikimedia.org adresinden alınmıştır..

Yaklaşık on gündür radyolardan dolaşıma giren şarkı, Sertab Erener’in yepyeni albümü Rengarenk’in tanıtım şarkısı. Albüm bugünden itibaren tüm müzik marketlerde olacak.
Sertab Erener’in Sakin Ol, Lal ve Sertab Gibi isimli albümlerini sevdiğim, ezbere bildiğim, yanımdan ayırmadığım için, Erener’in yeni albümünde en az bu saydığım albümlerdeki seviyeye erişebilmesi gerek ki, Rengarenk’i yanımıza alalım. Bu yorumu albümün tümünü dinledikten sonra yapacağız. Ama Koparılan Çiçekler’i çok beğendim. Sarıkabadayı’yı, şarkıyı düzenleyen Mustafa Ceceli’yi ve Erener’i tebrik ediyorum.

Erken Ölüm

pilli pati | 23 September 2009 11:35

Bir gün sabaha karşı “Garip ölmüş” dediler. Sanki biri kulağımıza “Her ölüm erken ölümdür” fısıldamış gibi kaldık. “Ben yanına giremem, yüzüne bakamam” dedim. “Olsun git, ölü evi boş bırakılmaz” dediler. Gittik.

Bıçak bedenin sıcağını alır mı? Herkese havlayan köpek, evi dolduran onca insana karşı havlamadan sakin ve mahzun durabilir mi? Duruyormuş, gördük. Bahçenin köşesindeki dalları yüklü nar, hayatta herşeye rağmen, bir insana vazgeçmemesi gerektiğini duruşuyla anlatamamış olabilir mi? Olabilir.

ıssız adam

admin | 29 June 2009 16:25

Epey geç kaldım belki, Çağan Irmak’ın Issız Adam’ını henüz izleyebildim. Filmi izlerken bu adamın bir filmi kendisi için sıradakini de kitleler için çektiğini düşündüm. Bana Old and Wise’ı Çal (kısa film) ve Ulak yönetmenin kendisi için; Babam Oğlum ve Issız Adam kitleler için çektiği filmler bence.
Filmde en çok oğul-anne ilişkisine takıldım. Bu konuda senaryo, diyaloglar ve oyunculuklar doyurucu. Gerçek hayatta da aynen o şekilde gelişiyor olaylar. Çağan Irmak şu an çektiği yeni filminde de anne-oğul ilişkisine odaklanacak: Karanlıktakiler. Bir an önce gelsin sonbahar.
Masum bir aşk hikayesi de izlemiş olduk Issız Adamda. Ada, filmin bir yerinde İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası isimli kitabını okuyordu, bu çok güzel. Sahaflar, ikinci el kitaplar, plaklar…Güzel hepsi, çok naif.
Avam bir film olarak da değerlendirilebilir belki ama Çağan Irmak’ın imzası, üslubu var birçok karede, bu çok önemli, çok iyi.
Yeni filmini bekliyoruz bakalım. Bu arada yeni filmi de kulaktan kulağa yayılıp gişe rekoru kıracak mı göreceğiz..
Sözcükler edebiyat dergisinin Temmuz Ağustos 2009 sayısı çıkmış. Cemal Süreya’nın efsane Üvercinka’sının Süreya tarafından resimlenip Kemal Özer’e hediye edilen sureti var derginin sayfalarında. Muhakkak görün. Çok özel hakikaten..

Bu Kitap Sayıklıyor

pilli pati | 23 April 2009 13:20

fax, taxi & sex
fax, taxi & sex “espassız sayıklamalar”

Evet doğru bildiniz! Size bir kitap tanıtmak istiyorum bugün!

Öncelikle belirtmem gerekiyor: Dipnot sevmeyen bir kitap bu.

Eğer siz de dipnot sevmeyenlerdenseniz bir yerlerden tanışıyor olabiliriz! Dipnot yerine kaynaklar, vitamin hapı kıvamında satır aralarına bırakılmış. Farkında olmadan, okurken alıyorsunuz besini. Bugünün işini yarına bırakmıyorsunuz. Kitabın işlevselliği ilginç: Mesela sol tarafına yatıp kitap okumayı seven bir insan için iyi bir tasarımı var. Aç, yanında dursun. Kolun havada kalmadan, yorulmadan oku. Zaten kollardan çok zihni meşgul etmeye odaklanmış. Neden mi? Çünkü gördüklerini sineye çekmeyen bir tarzı var bu kitabın. Dobra dobra anlatıyor, eleştiriyor, çözüm önerisinde bulunuyor.

son derece güzel,bir o kadar da evli

aylakadamveben | 28 August 2008 15:39

siz bebekliler diyorum ona,daha bi çok şey söylüyorum,perihan’dan aldığım gazla..aslında fena olmamış biliyomusun.en çok nesini mi beğendim;bir sıra bankibir sıra taş bank.-bizim parka bi oturma grubu yaptırdık,görsen aklın kalır..böyle demiyo,diyemiyo.o kahverengi rengi görmekten korkuyolar.2 nesil,3 nesil bilemedin 5 nesil önce nasıl da cebelleştikleri gelir aklıllarına,olmadı bilinçaltlarına.ya beton olucak,ya çim..ne okuyodu,ya da okuyamıyodu.hani görüntü olarak şık.parktasın,herhangi bi park ta diil bebek parkı,elinde kitap..ama hareket,ses..çelinir algı.onlar çelemezse ben çelerim.arsız bir park konuşkanı/soruları çubuk gibi,dediği süreya’nın.neyse ki fazla diiliz..sonra bi sigara yaktı uzun,upuzun,kitabı kapatıp çantasına koymasının ardından.sen şimdi bu kadını merak ettin.anlatıyim;son derece güzel,bir o kadar da evli..evet onun da dereceleri vardır.o dizeler hangi kitabındaydı.üvercinka’da mı.ilk basımının 50nci yılı şerefine tekrar basmışlar.pekala vercinkan da olabilirdi.daha şiirli bi kelime olurdu.anjinsan ve benzeri uzak doğu isimlerini hatırlatıyo ya böyle biraz..ben onu böyle bi kelime var ama ben anlamını bilmiyorum diye belledim senelerce.o üretmiş.güvercinkanadı’nı kuşa çevirerek..evet gerçekleştirmesi zor ama hoşluk katıyor.yumuşatıyor onu.kitabı tutan ellerini ben ileri doğru uzatılmış iki avuca dönüştürüyorum.oldu olacak kitabı da birçok mavi boncuklara dönüştürelim.ben o mavi boncuklardan birine talibim..oturunca biraz daha yukarı çekiliyo.renk farklılığı ayan beyan ortada.hem bu genelde giydiklerimden de daha kısa.belde,olması gereken yerden daha aşağı indiriyorum.yürürken işe yarıyo da ,oturunca..tenden ele verilen amelelik.yaktın beni güneş..sokakta ama ,bu yine oturarak okuyo.kaldırımda yürürken okumaya çalışıyodu kızın biri.jim,elinde kitap.plajda okuyarak yürüyo.sonra pamelayı takip.jim morrison mı daha yakışıklıdır,val kilmer mı..o takip edince love street çıkıyo ortaya,sen etsen adın çıkar anca..sapığa..onu mutlaka araya sıkıştırıyorum.hiç olmazsa bu işe yarasın;karşı cinsle iletişim kurmaya çalışırken kaliteli görünmeye..hiç olmazsa ha!senin bütün hayatın bunun üzerine kurulu be..doğru söylüyo..işte mimar diyorum,sinan diyorum,sorarsa daha sanat da diyorum..çıkarıp bi sigara daha yakıyo.yemin ediyorum bu sigara deminkinden daha uzun.her sigarası bir öncekinden daha uzun oluyo.bir iki sigara sonra sigara ağzındayken bana doğru dönse yüzünü,genellikle denize bakıyo,sigarasının ucu gözlerimden birini dağlıycak.dağlasın.bir bant takıp,yolunu şaşırıp karaya vurmuş bir sahil korsanı gibi dolaşırım.fazla da hava atıyomuş gibi görünmiyim diye yapıştırıyorum metruğu.sınıflarımızın kutu gibiliğini ekliyorum,ne ışık giriyo ne hava diye yakınıyorum..tevekkeli,hiç aldırmadı bebekliye giydirmelerime..hisarlıymış.güzel sohbetti diyo kalkarken.başka türlüsü mümkün diil ki.bilmiyoki karşısındaki adam park konuşkanlığı üzerine ihtisas şeklinde bi hayat sürmektedir..

Edebiyat Alemi ile İlgili bir kaç soru

semazem | 17 May 2007 15:19

Edebiyatla ilgili, ilginç veya eğlenceli bulacağınızı düşündüğüm, bir kaç soru var aşağıda 🙂

1. Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen yazarımızın gerçek adı nedir ? Adı hadi neyse de, soyadını doğru biliyor musunuz bakalım.

2. Ümit Yaşar Oğuzcan’ın oğlu ile ilgili bir şeyler biliyor musunuz ? Adı nedir, Galata Kulesi ile bağlantısı nedir, onun için şiir yazmış mıdır ?

3. Orhan Veli nasıl ölmüştür ?

4. “Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış” hangi eserde geçer ?

5. İmzası sigara içen, şapkalı bir adamın profiline benzeyen şairimiz kimdir ?