bildirgec.org

çağdaş hakkında tüm yazılar

Altın Uyku

teacher07 | 16 May 2009 15:48

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Turkan_Saylanin_altin_uykusu&tarih=16.05.2009&Newsid=238606&Categoryid=4&wid=108

2009 Yılı Fransa’da “Türkiye Mevsimi” İlan Edildi

nzright | 18 June 2008 13:09

Türkiye 1 Temmuz 2009 – 31 Mart 2010 tarihleri arasında Fransa’da düzenlenecek olan “Fransa’da Türkiye Mevsimi” ile dokuz ay Fransa’nın konuğu olacak.
Paris, Marsilya, Lille, Lyon, Strasbourg ve Bordeaux gibi şehirlerde ve ayrıca, Fransa’nın dört bir yanında yayılacak çağdaş ve klasik müzik, sahne sanatları, edebiyat, güncel sanat, sinema, tiyatro, dans, gastronomi, spor eğitim, tasarım ve moda gibi farklı dallardaki etkinliklerle Türkiye’nin kültürel alanlardaki enerjisi, yaratıcılığı ve çeşitliliğini Fransız toplumuna anlatma fırsatını bulacağız.

Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü (sevan nişanyan)

neoturk | 08 January 2008 14:30

sevan nişanyan
sevan nişanyan

türk diline ermeni türkologların katkısı yadsınamaz , özellikle sevartyan‘ın türk dilleri etimolojisi (sözlerin soyağacı bilimi). Ne yazık ki sevartyan hakkında yeterli türkçe bilgiyi internette bulamadım. Bu yazı sevan nişanyan’nın çağdaş türkçenin etimolojisi (sözlerin soyağacı bilimi) hakkında yazdığı kitap ve sitesini tanıtmak için yazıldı. www.nisanyansozluk.com da türkçe kelimelerin nerden geldiklerini ve gelişimlerini bulabilirsiniz.

YÜRÜ DE ENSE TRAŞINI GÖRELİM!!!

| 31 August 2007 20:02

Başlığa bakmayın.
Şimdiki bazı erkeklerin ense traşından geçtim, kendisini görmek mümkün değil.Hadi saçını temiz bakabiliyorsa, uzatsın.Ama ensede biten kıl mı tüy mü ne olduğu belirsiz şeyler gerçekten, çok iğrenç duruyor.Hele tırnaklar, çorba kaşıklayacak kadar uzunsa, yüzündeki kılıyla, burnundaki tüyüyle uğraşıp, kaşlarını aldırıyorsa, bunun yanında kol altındaki kılları kurdela bağlayacak kadar uzatıp,
bunu da çağdaş olmaya yorumluyorsa, ayaklarının kokusundan, burun direğiniz şiddetli depremlerle sarsılıyorsa, ağzındaki dişler ve kokusu size bugünkü menüyü söylüyorsa, tüm bunlar o erkeği yeterince itici kılalacaktır zaten.En azından hala bu kriterlerden bir çoğu, ilk etapta, biz kadınların en çok dikkat ettiği, fiziksel özellikler.
Ama bu erkeği tam anlamıyla erkek yapan özelliklerin, sadece vitrin kısmı.Emin olun; ne yakışıklılık, ne karizma,
yukarıda saydığım özelliklerden en az birine sahip bir erkeği kurtaramıyor.Peki bir kadın, nasıl bir erkek ister?Günümüz erkeğine bakınca, kadınların fazla bir tercih şansının kalmadığını düşünüyorum.Öncelikle sarsılmaz bir kişilik istiyor kadınlar.Kendi kendisiyle barışık olabilecek kadar, kendine, hareketlerine, oturuş kalkışına, giyimine, konuşmasına dikkat eden, kendine güvenli, saygı uyandıran bir erkek.İşini, parasını, kariyerini, tüm herşeyini
kaybetmiş bile olsa, batan gemiyi terketmeyen bir kaptandır erkek. Bütün metanetiyle kendisini ve ailesini ayakta tutabilen, şirket patronuyken sahip olduğu gururu hiç eksiltmeksizin, simit satabilecek, inşaatta çalışıp, hamallık yapabilecek adamdır erkek. Bekarsa, ana babasını, kardeşlerini, evliyse, bunlarla beraber, eşini ve çocuklarını başında tac olarak, hiç sarsmadan taşıyabilen ve oradan asla indirmeyen bir hakandır erkek.İşsiz kaldı diye cebindeki tüm meteliği, şişede balık olmayı değil, bir lokmayı evladına bulabilendir erkek.Kendisini doğuran ananın aşkına, ana, avrat, bacı değerlerini ağzından kusmayan, asla kusturmayacak olan adamdır erkek. Kadını; sırf arkadaşlarıyla oynadığı tavla uğruna, zar niyetine atmayan adamdır erkek. Erkekliği playboylarda, kadının etinde, şişe diplerinde, acize atılan naralarda aramak değildir erkeklik. Siz buldunuz da biz mi kaybettik?