bildirgec.org

büyü hakkında tüm yazılar

NÜ, HEYKEL VE REKLAMLARDA KADIN

teacher07 | 09 May 2008 16:43

Genel anlamda sanatta çıplak insan figürünün kullanıldığı ürünler için bir tanımlımdır “Nü”. Çıplak sözcüğünün insanı tanımlamasına rağmen, çıplak kadın figürleri için kullanılagelmektedir. Çıplak, birçok uygarlıkta, dinsel törenlerde, büyü şölenlerinde önemli koşul sayılmıştır. Bereket simgesi olarak kullanılmıştır. Arkoik dönemde ölüm simgesi, Ortaçağda saflık ve temizliğin simgesi, Rönesans’ta insan ve doğa ilişkisinin simgesi sayıldı. 19. Yy.da Goya’nın metresi ve Maneti’n Sokak kadınını betimlemesiyle idealleşme eğilimi sona ermiştir. Daha sonraki yıllarda duygusallık ön plana çıkmıştır. Çıplaklığın gerçekçi kimliğe dönüşmesi Courbet, Degas, Renoir’in tablolarıyla oluşmuştur. Son yüzyılda çıplak tarih boyunca üstlendiği simgesel tanımlamalardan kurtulmuş görünmüştür. Türkiye’de çıplak, gerek minyatür geleneği içinde, gerekse resimde batılılaşma süreci içinde ele alınmıştır. Canlı modellerden çıplak çalışan; 1914 kuşağı ressamlarımızdan Ruhi Erel, İbrahim Çallı, Namık İsmail gösterilir. Bu dönemdeki duygusal yaklaşım, daha sonra Kübist ve soyut eğilime dönüşmüştür.

İNŞAATTAN KAVAL SESİ GELİYORDU

teacher07 | 26 March 2008 23:34

Şaşırdı, duyduğuna inanamadı.Yorgun muydu,hayal mi görüyordu,rüyada mıydı yoKSA…İnşaattan kaval sesi geliyordu…On ikisindeydi daha.Babası pazardan getir-
mişti.Yepyeni,gıcır gıcır. Ne güzel parlıyordu cilası.Soktu kavalı beline,ağılın kapısını açtı. Çoban sopasıyla hafif hafif sırtlarına dokunarak saydı çıkan keçileri.Akşam döndüğünde de sayacaktı aynı.Yoksa bilemezdi eksikleri,yitikleri.

uzaylı zekiye

mansonilized | 22 February 2008 10:48

1980li yıllarda çocuk olan şanslı kesimin heyecanla izlediği bir dizi. Herkes severdi bunu. çocuklar için hazırlanmış gibiydi ama tüm aile izlerdi.

Uzaylı zekiye tipik bir mahalle kızıydı. Ancak şimdi detaylarını tam hatırlamadığım bir (patlama mı, ışın bombası mı, deney mi çıkaramıyorum) nedenle havada çakan şimşek onu garip bir bünye yapmıştı. İşin ilginç kısmı aslında ortada uzaylı filan olmamasıydı. Hatun sadece büyü yapma, zamanı eğip büküp dondurma gibi bir yetenek kazanmıştı.
Kocaman bir kadındı ama onu çocuk gibi gösteren bir kılık kıyafet anlayışı içindeydi. Saçlarını böyle yanlardan bağlayıp havaya doğru kıvırırdı. Saçma sapan bir de makyajı vardı. Yanlış değilsem kalemle yapılmış nokta nokta şeklinde çiller vardı suratında. Çok rezil espriler vardı bu filmde. Zekiye tane tane, yaya yaya konuşurdu. İnsanı gererdi. Aptal ötesi bir kızdı.

türban ve siyasetçiler

| 15 February 2008 13:49

Akp’nin türban konusundaki cansiperane çabaları hayranlık uyandırıcı. Dinimizin, kadınların örtünmesi ile ilgili(nur suresi) önerilerini yerine getirme konusunda gösterilen bu insan üstü gayreti ayakta alkışlamak gerekir.

Yalnız Akp’yi başka konularda da alkışlamak gerekir.

Bağımlılık yaşının ilköğretim düzeyine indiği, Türkiye’nin içki ve sigara tüketiminde dünya ülkeleri arasında ilk onda olduğu, içki ve sigaraya eğitime harcananın iki katı para harcandığı,
at yarışları ve iddaa hasılatlarının rekor seviyelere ulaştığı(lütfen kimse çıkıp da bu iki oyunun kumar olmadığını savunmasın), içki, at yarışları ve iddaa satışlarını arttırmak ve bunları yaygınlaştırmak için hiçbir parti döneminde gösterilmemiş gayret ve çabanın gösterildiği(iddaa akp döneminde başladı) için, alkışlamak gerekir.

Elma Şekeri

linet | 11 December 2007 10:07

Kıpkırmızıydı, parlıyordu,
Ucundaki tahtaya uzattım elimi,
Gözlerimin önüne getirdim, gözlerimde yansıdı elma şekeri..

Isırınca aynı coşkuyu alamadığım,
Önce boya tadı sonra ekşi ve çürük elma tadı aldığım,
Ama görüntüsünden büyülendiğim, bana eşsiz tadlar vaadeden her zaman tuzağına düştüğüm elma şekeri….