bildirgec.org

bruce willis hakkında tüm yazılar

M.Night Shymalan klasiği : The Sixth Sense (Altıncı His)

gorcun | 18 May 2009 14:35

The Sixth Sense
The Sixth Sense

Hintli yönetmen M. Night Shymalan’ın 1999 yılında yazıp yönettiği The Sixth Sense (Altıncı His) filmi 10 yıl sonra artık kültleşmiş bir film olarak görülebilir. Ayrıca film yönetmenin kendini Hollywood’da kabul ettirdiği filmde sayılır. Altıncı His’in ardından belkide aynı etkiyi yaratmayan birçok filmi bu filmin başarısından dolayı çektiği söylenebilir.
Filmin konusuna gelince başarılı bir çocuk psikiyatristi olan Dr. Malcolm (Bruce Willis) bir gece eski bir hastası tarafından evinde saldırıya uğrar. Birkaç ay sonra olayın etkisini atlatan doktor yeni bir hastasıyla (Haley Joel Osment)tanışır ve onun sorunlarını çözmeye kendini adar. Bu sırada karısını da (Olivia Williams) fazlasıyla ihmal eden ve kendi meselelerine dalan doktorun çocuk hastasıyla arasındaki ilişki ilerledikçe olaylar daha fazla ilginçleşecektir.
Çocuğun kendisine sırrını açıp ölü insanlar gördüğünü söylemesiyle kafası iyice karışan doktor bu çocuğu iyileştirmeyi kendine görev edinir.

The Sixth Sense
The Sixth Sense

Ancak tedavi ilerledikçe hastalığın bambaşka boyutlarının olduğunu öğrenecektir.
Birçok filmde defalarca tekrarlanmış, ti’ye alınmış meşhur süpriz finaliyle de ünlü olan film başarılı bir psikolojik gerilim olarak görülebilir. Altıncı His, başta çocuk oyuncu olmak üzere diğer tüm oyuncuların performansları ve atmosferiyle de filme gerilim havasını başarıyla işliyor.

Sıradışı bir proje Grindhouse (1) : ”Grindhouse : Planet Terror (Dehşet Gezegeni)”

gorcun | 07 May 2009 09:47

Planet Terror
Planet Terror

Quentin Tarantino ve Robert Rodriguez’ in birlikte yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği Grindhouseprojesinin bir parçası olan Planet Terror (Dehşet Gezegeni) Robert Rodriguez’ in çektiği filmdir. 2007 yılında hayata geçirilen Grindhouse projesi, ismini eskiden Amerika’da çekilen şiddet, seks, çıplaklık dolu 3.sınıf aksiyon filmlerinin ardarda gösterildiği sinema salonlarından alıyor.

Planet Terror
Planet Terror

Tam da bu geleneğe uygun şekilde tüm ayrıntıları ve incelikleriye çekilen iki film Planet Terror (Dehşet Gezegeni) ve Death Proof (Ölüm Geçirmez)‘a türün aynı zamanda hayranı olan yönetmenler tarafından büyük özen gösterilmiş. Planet Terror, Texas’ta eski bir askeri üste Abby (Naveen Andrews) liderliğindeki bir çeteyle, Yüzbaşı Muldoon’ un (Bruce Willis) liderliğindeki askeri grup arasında çıkan çatışmada biyolojik silah olarak tasarlanan bir kaynaktan yayılan gaz sızıntısının şehre yayılması sonucu insanların zombiye benzer yaratıklara dönüşmesini konu alır. Filmde şehre kısa sürede yayılan gazın etkisiyle tüm insanların et yiyen yaratıklara dönüşmesiyle bunlara karşı hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın mücadelesi anlatılır.

The kid

turictanyel1 | 24 April 2009 14:19

The kid çok eski bir film olmasına karşın yeniden izlenilebilir nitelik taşıyan filmler arasında yer almıştır benim için. Russ’ın çocukluğuyla yüzleşmesini, başlarda onu kabul etmeyişini, kendisiyle hesaplaşmalarını, pişmanlıklarını konu alır ve özünde arzu ettiklerini fark etmesini sağlar. Hayatını sürekli yetişkin olarak yaşayan, sorumluluk sahibi, zengin, mükemmelliyetçi bir insanın içindeki çocuğu farketmesiyle hayatına renk gelmesini anlatır aynı zamanda. Çocukluğunda hep hayal ettiği gibi bir hayatı olmadığını fark eder. Eskiden hayalini kurduğu bir köpeğinin bile olmadığını fark eder. Gerçekten yaşamadığını görür. Tüm bu farkındalılar onun kendini gerçekleştirmesini sağlar. Kendini gerçek anlamda tanımaya başlar, eski hayallerine geri döner. Yaşadığı eski eve gider, yaşadığı kötü anıları hatırlar, annesinin ölümünü, arkadaşlarının onu dövmesini, rencide edilişini hatırlar. Onu bu hale getiren tüm bu olaylara geri döner, ve tüm olanları değiştirmek için bir şansı olur. Her şey daha mutlu daha özgür bir adam olabilmek içindir. İnsana yaşama sevincini aşılayabilen, suratlarda tebessüm bırakabilen bir film bu.
Başrollerde Bruce Willis(Russ Duritz), Emily Mortimer(Amy), Spencer Breslin (little Russ) oynar, yönetmen Jon Turteltaub‘ dır yapım yılı ise 2000.

Surrogates (2009)

13thMonkey | 31 January 2009 09:37

Bu duruş filmi izlemek için yeterli
Bu duruş filmi izlemek için yeterli

Robot savaşları başlıyor! 2009 yılının iki dev bütçeli,dev robotlu filmi Transformers: Revenge Of the Fallen ve Terminator: Salvation arasındaki gişe savaşına Surrogates de katılıyor.

Filmin yönetmeni Terminator 3: Rise of the Machines ‘te de kamera arkasına geçmiş olan Jonathan Mostow. Senaryo ise Robert Venditti‘nin aynı adlı çizgi romanından yine T3‘ün senaristleri John Bracanto ve Michael Ferris tarafından uyarlandı.

Surrogates 2054 yılında, insanların dış dünyayla sadece vekil robotlar(surrogates) aracılığıyla iletişim kurduğu bir gelecekte geçiyor. Başrolde FBI ajanı Greer’ı canlandıran Bruce Willis var. Willis’in yanında diğer bir FBI ajanı rolünde ise Silent Hill‘de de başrolde izlediğimiz ve son dönemlerde yıldızı parlayan Radha Mitchell var. Filmde olaylar vekil robotların mucidinin de içinde olduğu gizemli bir cinayet etrafında gelişiyor.

A Takımı Film Oluyor!

13thMonkey | 30 January 2009 16:26

80’lerin kült dizisi The A-Team (A Takımı) beyazperdeye geliyor. Yapımcılığını Ridley Scott ve Tony Scott‘ın, yönetmenliğini ise Joe Carnahan‘ın üstlendiği film 2010 yazında gösterime girecek.

Dizinin konusuna kısaca değinirsek: Vietnam Savaşı’ndan sonra suçsuz yere askeri hapishaneye atılan dört asker hapisten kaçarak masum insanlara yardım eden paralı askerler olarak A Takımını oluştururlar. Son yıllarda sık sık karşılaştığımız gibi bu filmde de Vietnam’ın yerini ortadoğu alıyor.

Lucky Number Slevin

behman | 08 December 2008 11:57

Yönetmen; Paul McGuigan
Yazar; Jason Smilovic
Tür; Cinayet/Aksiyon
Oyuncular; Josh Hartnett (Slevin Kelevra),Bruce Willis (Mr. Goodkat),Lucy Liu (Lindsey),Morgan Freeman (Patron),Ben Kingsley (Haham)

4 ödüllü film “lucky number slevin” (şanslı slevin) aslında tam bir intikam öyküsünü anlatır. film tek cümleyle özetlenirse “yanlış zaman, yanlış mekan ve yanlış numara” deniyor, fakat durum bu kadar basit ve göründüğü gibi hiç değil!
Kahramanımız Slevin (josh hartnett) new york’a arkadaşı nick’in yanına gelir fakat daha havaalanında soyulur ve eve vardığında nick ortalıkta yoktur. slevin daireye yerleşemeden iki siyahi adam gelir ve ona nick muamelesi yaparak patrona götürürler. patronun (morgan freeman) ondan istediği birşey vardır; 90.000 dolarlık borcuna karşılık rakibi “haham”ın (ben kingsley) eşcinsel oğlunu öldürecektir. çünkü haham da patronun oğlunu öldürmüştür. slevin (josh hartnett) teklifi kabul eder fakat binadan adımını dışarı atar atmaz başka iki adam çıkagelir ve onu bu kez de “haham”ın yanına götürürler. haham slevindan 33.000 dolar borcunu ödemesini ister!

eğer arama motorları aksiyon oyuncuları olsaydı

hoodly | 13 June 2008 11:52

arama motorları internet dünyasının artık vazgeçilmez birer üyesi durumunda, yada aslında şöyle demek daha doğru olur hayatımızın belli bölümünü tamamlayan bir ihtiyaç dersek daha doğru olur gibi geliyor bana. sizin görüşleriniz daha farklı olabilir tabiki, mesela şurdaki vatandaşın arama motorları için farklı bir düşüncesi var. aslında ortaya koyduğu şey onları bir çok aksiyon filminde izlediğimiz aktörlere benzetmek. bunu genelde insanlar için kullanırız; şu adamın aksanı aynı brat pitt gibi yada tıpkı kemal sunal gibi gülüyor. bunlar basit birer örnek tabiki. gelin bakalım hangi arama motorunu, hangi oyuncuya benzetmiş ve sizce bu benzetmeler doğrumu.

Pulp Fiction

queennothing | 07 June 2008 20:19

Film kritikleri, kullanıcı yorumları, anket soruları, Türkiye ve dünyadaki “sinema” anlayışı, Quentin Tarantino ve onun paha biçilmez “Pulp Fiction”ı. İnternetin en büyük film portalı “IMDb” (Internet Movie Database) kullanıcılarının verdiği oylarla 10 üzerinden 9’a yakın duran sinemanın kilometre taşlarından biri “Pulp Fiction”. 1994 yılının ganster Travoltasıyla; Samuel L. Jackson’ın 9 milimetrelik silahıyla, Uma Thurman’ın kısa ve kahküllü saçlarıyla, Bruce Willis’in Bora Boracasıyla, Tarantino’nun yönetmen koltuğunu ‘şifreli taht’a çeviren karışık bir film “Pulp Fiction”.

Over the Hedge (2006)

agurbuz | 26 May 2008 13:36

Over The Hedge
Over The Hedge

Orman Çetesi
Karakterleri, konusu, müziği ve daha bir sürü güzel özelliği ile en sevdiğim animasyon filmlerden biridir. Yaşı bir hayli büyük bir arkadaşla seyretmiştim, ikna edene kadar göbeğim çatladı desem yeridir. Film bittikten sonra cd’yi yanında götürmüştü:)

(Spoiler yoktur)

Konusu:
Bahar yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştır. İnsanların yiyeceklerini çalarak ya da artıklarını toplayarak karnını doyuran Rj (rakun) yiyecek bulamaz ve Vincent’ın (ayı olur kendisi) kış uykusunda olmasından istifade ederek erzak stokunu araklamaya çılışır, işler yolunda gitmez ve bütün yiyecekler kamyonun altında kalır. Vincent Rj’yi yakalamıştır ve yiyecekleri geri getirmesi için bir hafta mühlet vermiştir.
Rj yiyecekleri nereden bulacağını düşünürken kış uykusundan uyanan saf, dünyadan habersiz küçük bir hayvan topluluğu (kampumbağa, kokarca, sincap ve diğerleri.) ile karşılaşır ve bundan istifade etmek ister fakat işler hiçte umduğu gibi gitmeyecektir…