bildirgec.org

bor hakkında tüm yazılar

BüYüK SIR…

| 26 April 2007 17:22

Zorlu’nun ‘sırrı’ açıklandı

Zorlu Grubu’nun bir süredir merakla beklenen yatırımı kamuoyuna açıklandı.

Alternatif enerjiler konusunda Ar-Ge çalışmaları yürüten Vestel ekibinin geliştirdiği ve yaklaşık bir yıl içinde tüketime sunulacağı belirtilen hidrojen bazlı yakıt pilleri ile enerji sistemleri tanıtıldı.

Ülkemizdeki bor madenini kücümseyen arkadaslarin dikkatine.:-))))

Bor Zenginiyiz Ama Ne Kazanıyoruz?

| 23 March 2007 10:02

Bor, geleceğin enerji kaynağı olarak görülüyor.
Bor, geleceğin enerji kaynağı olarak görülüyor.

Bor madenini duymayan yoktur sanırım. Bor için geleceğin enerjisi deniyor. Bor, periyodik tabloda “B” simgesi ile gösteriliyor. Atom numarası 5 olarak geçiyor. Ağırlığıysa 10,81 olup metal ve ametal arası bir element. Aynı zamanda yarı iletken bir madde. Bor’un hakkındaki daha fazla teknik bilgi burada mevcut.
Bor, doğada tek başına bulunmuyor. 100’den fazla çeşidi bulunmakta. Daha çok doğada tuz şeklinde bulunuyor. Bor madenlerini Türkiye’de Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü çıkarmakta. Yalnız Türkiye’de şu an bor madenini tamamen işleyecek teknoloji yok. Türkiye, dünya rezervinin %73’ünü taşımakta. İkinci sırada Amerika gelmekte. Sırasıyla Şili, Arjantin, Peru, Bolivya, İtalya bor zengini ülkeler arasında bulunuyor. Türkiye çıkardığı bor madenini yarı ham halde yurtdışına satmakta ve bu bor madeni orada tekrar işlenmekte.
Amerika’nın bor almaya ihtiyacı yok. Hatta, Amerika boru işleyip otomobil yakıtı haline getirmeye bile başlamış durumda. Chrysler firması ürettiği Natrium adlı araç gücünü bor madeninin işlenerek yakıt haline getirilmiş halinden alıyor. Şirketin sayfasında verdiği habere göre araç bir yakıt hücresiyle 500 km yol gidebiliyor. Aracın 0-100 km hızlanması 16 sn. sürüyor. Toplam sürati 129 km/s. Tek yapılması gereken uygun teknolojiyle gerekli yakıt istasyonlarının üretilmesi ve aracın ikmâl yapmasının sağlanması. Yani bildiğimiz benzin istasyonlarından farkı yok.
Bor madenin çıkarmak için gerekli teknoloji dediğim gibi bizde mevcut yalnız işleyecek teknolojimiz tam olarak yok. Sağdan soldan bize mevcut teknolojinizi verinde biz işleyip site satalım da dersek zaten millet bize olmadık yeriyle güler herhalde. Şimdi burada da iş bizim mühendislerimize düşmekte. Artık onlar bir yolunu bulacaklardır umarım.
Bor sadece yakıt üretiminde kullanılmıyor. Nükleer sanayiinden tutunda ilaç sanayiine, inşaat sektöründen tekstil sektörüne kadar bir sürü kullanım alanı mevcut. Hatta sitede bilgiye göre mumyalamada da kullanılıyormuş. Yalnız ben konuyu fazla araştırmadım.
Bor’un daha da yaygınlaşmasıyla pekte çevreci olmayan fosil yakıtlar tarihe karışmaya başlayacak. Nitekim çevre kirliğini hat saffaya çıkaranda yine bu yakıt türü. Borsa çevreye zarar vermemekte.
Scientific American Dergisi, Amerika’da ki tüm arabaların önümüzdeki 20 yıl boyunca bor madenleriyle çalışsalar dahi dünya rezervlerinin sadece %5’ini tüketeceğini açıklamış. Yani anlayacağınız bor madeni çok hesaplı bir maden. Az miktarla çok miktarda enerji elde edilebiliyor. Umarım Türkiye’de boru çıkarmakla kalmaz ve işlemeyede başlayabilir. Lakin ülkemizin bu tür enerji kaynaklarına ve gelecekte enerji alanında daha çok söz sahibi olması için bu tür teknolojilere ihtiyacı var. Saygılar…

Vestel’ den yakıt pili

delldd | 18 December 2006 09:03

Vestel Bora dayalı enerji yatırımlarının meyvesini toplamaya başladı, Şubat ayından lansmanı yaplacak olan yakıt pili, cep telefonu, dizüstü bilgisayar gibi taşınabilir cihazlarda kullanılacak. Patent başvurusu yapılan yeni pillerin bir dizüstü bilgisayarı yaklaşık 50 saat boyunca enerji ihtiyacını karşılayacak.

“Sistem, kimyasal dolu kalem büyüklüğünde bir yakıt tankı ile fotoğraf makinesi büyüklüğünde şarj cihazından oluşuyor.”

İlgili kaynaklar Radikal Haberturk

Vestel’in bor madenine dayalı büyük projesi

eburhan | 15 December 2006 14:03


Bor ile çalışan bilgisayarlar …

Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, cep telefonu, notebook gibi taşınabilir elektronik cihazlarda kullanılabilecek yakıt pilini ürettiklerini, Şubat ya da Mart ayında piyasaya tanıtacaklarını söylemiş.

Haberin devamı burada. Ayrıca Ömer Yüngül’ün erke hakkındaki görüşü de dikkat çeciki…

Yeni bir elementimiz oldu: feomidyum …

mrkus | 20 May 2006 10:23

Yeni bir elementimiz oldu….
burada yazan habere göre peryodik cetvele yeni bir element ilave oldu. Feomidyum.

Her nedense sadece Amerikalıların bulduğu gizli ama bir o kadar da güçlü olan bu elementin sadece biz Türkler farkına vardık ve bununla ilgili yeni bir mail zinciri oluşturmayı bile başardık.

Olayın aslına bakarsanız böyle bir element yok ve insanları toplu olarak güdülemek isteyen komplocular, (ucuz siyasetçiler) yeni teoriler üretip, yeni elementler icat ederek halkımızı uyutup, aslında siz çok zenginsiniz, servetin üzerinde oturuyorsunuz da haberiniz yok, gibi yaklaşımlarla insanlara bilinmeyen bir gerçeği gösteren kahraman rolüne soyunmaktadırlar.
Daha önce de Bor, Toryum, Neptünyum gibi elementler de epey bir süre gündeme oturmuştu. Ama nedense bu elemetlere sahip olmayan ülkeler bilimde ilerlemiş, bizlerse hala onların himmetine muhtaç zavallı toplumlar olarak kalmışız.
Artık bu tip komplolarla biryere varılamayacağını, asıl olanın çalışarak ülkeyi kalkındırmak olduğunu bakalım ne zaman farkedeceğiz.

paranoya

sbaskentli | 24 February 2006 10:38

Beni en çok üzen ne biliyormusunuz dostlar….

Kendi halimize o kadar düşmüşüz ki ( en başda kendimi katıyorum bu kapsama ) bazıları yüzyıl sürecek uzunlukta planlar haızrlıyorlar ve bunu nesilden nesile aktararak uygulamasını büyük bir kararlılıkla sürdürüyorlar. Bizlerse onların bizim için oluşturduğu suni gündemlerle oyalanmakta ısrar eserek bir türlü kafamızı gömdüğümüz topraktan çıkartmıyoruz.

Öncelikle şunu hep birlikte kabul edelim bizler artık biz değiliz. Bizimle oyuncak çamur gibi oynayarak şekillendiriyorlar ve bunda da çok başarılı oluyorlar. Onlar bizim ezelden sahip olduğumuz değerlere daha yeni yeni önem vermeye başlarken bizleri çokdan o değerlerden uzaklaştırmayı başardılar.

OSMİNYUM…

lalelerdesolar | 23 December 2005 18:39

BAZI MEDYA YAZARLARI

TÜRKİYE NİN TÜRKLERE BIRAKILMAYACAK KADAR ZENGİN OLDUĞUNU SÖYLÜYOR!

ASLINDA HAKLILAR!

9TRİLYON $ EVET TAM 9 TRİLYON $ LIK OSMİNYUM MADENİ YAĞMALANMAYI BEKLİYOR!!

TIPKI ÖZELLEŞTİRİLMEYİ BEKLEYEN ETİBANK’I ALACAK OLAN AMERİKA’NIN BOR REZERVLERİMİZİ YAĞMALAYACAĞI GİBİ!

–bilindiği gibi BOR MADEN İŞLETMELERİ Etibank bünyesinde!!–

Kıbrıs

tacan116x | 24 February 2004 19:22

(M.Celal Derinkök imzalı yazı. Naçizane yorumum:Genelde tutarlı olmakla berber sonlarında direk 5. vitese atıyormuş gibi sanki galiba)

Kıbrıs bize 1571 yılında 2.Selim zamanında geçmiştir. Kıbrıs’ın o zamanlar alınma sebebi: Kanuni’nin başdanışmanı ve sırdaşı olan Joseph Nasi’dir. Joseph Nasi bir marranodur(sonradan Hıristiyan olup Yahudi kalanlar; İtalyanca domuz demektir ve aşağılamak için kullanılır). Joseph Nasi’yi bir inceleyecek olursak: Nasi zorla Hıristiyanlığa geçmiş, Portekiz’den sürülen Yahudilerdendir. O zamanların en büyük bankerlerindendir ve ölçüsüz zengindir. Yahudi dönmesi(diğer dönmelerle karıştırmamak lazım çünkü dönmelik de Yahudilikte bir mezheptir) belli olduğu zaman tarihin en büyük ayıplarından olan Engizisyonca idam cezasına çarptırılır. Fakat Kanuni’nin kudretli eli Nasi’yi kurtarmaya yetmiştir. Zaten o dönemde Yahudi tarihine baktığımız zaman Sultan Süleyman hakikaten ‘Muhteşem’di. Babası Yavuz Sultan Selim’in emriyle o meşhur ağlama duvarını çıkarıp gülsuyuyla yıkatmış, şehrin etrafını da surlarla çevirmiştir. Tekrardan Kıbrıs’a dönersek: diğer bir varsayımda 2.Selim’in içkiye olan düşkünlüğünden dolayı Kıbrıs’ı şarapları için topraklarımıza kattığıdır. Fakat bütün Osmanoğulları ve de Cengiz Han torunları oldum olası içkiye düşkündüler yani böyle bir sebep kabul edilemez. Zaten Kanuni ve 2.Selim döneminde şarap tekeli Nasi ailesinin elindedir. 2.Selim’in, Nasi’ye Kıbrıs alındığı zaman onun Kral olması ve bir Yahudi Devletinin kurulması için sözü de vardır. Ama Nasi’nin hesaba katmadığı başka bir olay Sokollu Mehmet Paşa’nın (18 yaşında Hıristiyanlıktan dönmüştür) kendisine olan güçlü muhalefetidir. Sokollu Mehmet Paşa Kıbrıs’ın alınmasına şiddetle karşı çıkmasının nedeni: Venediğin şimşeklerini Osmanlı’ya çekmek istemiyordu diye görünse de asıl neden Paşa’nın koyu bir Hıristiyan terbiyesi alması ve de aşırı koyu Sırp Milliyetçisi olduğundan adanın Yahudilerin kontolüne verilmesini istememesiydi . Buna rağmen Kıbrıs derhal zapt edildi ve 500 kadar marrano adaya yerleştirildi. Joseph(Yasef) Kral olamadı ve Sokollu Paşa şüpheli bir şekilde öldürüldü. Nasi Ailesi halen Türkiye’dedir ve de büyük bir grubunun hissedarıdır. (Türkiye’deki bütün Factoring firmaları %100 yahudi sermayesidir. Ayrıca bütün KOBİ ve sanayinin bütün paraları bu factoring şirketlerinden geçer.)
1899’lara geldiğimizde Dr.Theodor Herzl(Siyonist Kongresi Başkanı), Basel Kongresinden sonra Kıbrıs planlarının, Türklerden sonra Kıbrıs sularına gömüleceğini anlar ve o dönemin İngiliz Başbakanı Salisbury ile Kıbrıs meselesini görüşme planları yapar. İngiltere’de dönemin ‘Müstemleke(Sömürge) Bakanı’ Joseph Chamberlain ile konuşması ilginçtir;

Neptünyum

pHx-hafif | 16 November 2003 15:39

IRAK’IN İŞGAL EDİLMESİNDEN SONRA ACABA ABD NEREYE YÖNELECEK?

Neptünyum Elementi.

93 Atom Numaralı Neptünyum, radyoaktif bir elementtir ve uranyum pillerinin üretiminde kullanılır.

1940’ta California Üniversitesi profesörlerinden Amerikalı Mc Millan ve Abelson tarafından keşfedilen bu radyoaktif element ile son yıllarda enerji üretiminde had safhada faydalanılıyor. Üstelik de alternatifleri içinde en ucuza maledilen bir ELEMENT.

Peki bilin bakalım bu Neptünyum dünyada en çok nerede bulunuyor?