bildirgec.org

biyoloji hakkında tüm yazılar

Mavi Beyin Projesi

ibrahimus | 08 May 2007 09:42

Burdan
Burdan

Beynin, biz insanların şimdiye kadar karşılaştığı en karmaşık organ/yapı olduğu düşünülüyor ve işin komik yani, bu karmaşıklığı düşünürken yine aynı beyni kullanılıyoruz.
Bu kısır döngünün içinden çıkabilmenin bir yolu insan beynini silikon tabanlı bir ortamda simüle etmek olabilir, böylece bu yapıya dışarıdan bakabilir, nasıl çalıştığına dair yeni fikirler ortaya atabiliriz. Tabiî bir beynin (ya da şimdilik bir kısmının) simülasyonunu yaratmak için tek sebep bu değil: Acaba böylesi bir simülasyon, doğru şekilde yapıldığında, bilinçli ya da yarı-bilinçli (yarı: quasi anlamında) bir “şey”in yaratımına önayak olabilir mi?
Bu soruları artık daha sık duymaya başlayabiliriz, çünkü bir farenin beyninin bir kısmı BlueGene L süperbilgisayarında modellenmiş bulunuyor.

Nevada Üniversitesi‘nde konuşlanmış bilimadamlarının yaptığı bu araştırmada yaklaşık olarak 8 milyon sinir hücresi, 6300 kadar da sinaps, gerçek bir fare beyninde 1 saniyeye denk gelecek kadar süre boyunca (gerçekte 10 saniye sürmüş) simüle edilmiş. Araştırmacılar gerçek bir beyinde gördükleri fiziksel durumların bazılarını gözlediklerini bildirmişler.

biyoloji meraklılarına

angelofmercy | 26 October 2006 12:51

biyolojiye meraklı iseniz az önce bu siteyi buldum umarım işinize yarar. Sitede biyolojide hücre biyolojisi konusunu animasyonlarla anlatmışlar. İngilizcedir.

Darwin’in bombusları

linnux | 17 September 2006 14:02

Bağ bahçeyle, sebze meyve yetiştirmeyle ilgileniyorsanız,
veya biyolojiyle aranız iyiyse,
tozlaşmanın önemini de bilirsiniz.

Ve tabbi ki tozlaşmada sineklerin ve arıların önemini de.

Bu yardımcı canlıların içinde en önemlilerinden birisi de
şüphesiz bombus arılarıdır.
Bombus arıları,
özellikle de seralarda yapılan sebze-meyve üretiminde,
üstün özellikleri dolayısıyla ayrı bir önem arzediyorlar.

Hatta bu arılar gerek yurtiçinde, gerekse uluslarası piyasada,
oldukça yüksek fiyatlarla alıcı bulabiliyor.

Bok Mühendisliği

buddhala | 27 August 2006 23:00

Ailemin yanından, sakin bir tatilden dönüyordum. Otobüs mola yerine yaklaşınca içindeki popstar ruhunu tatmin edercesine mikrofona abanan muavin gerekli anonsu yaptı ve doğruca Pavlov’ un köpekleriymiş gibi tualete yöneldik. (yaklaşık 55 kişi) Türkiye’ nin dört bir yanından gelen insanlar Doğu-Batı Senfoni Orkestrasını çatlatırcasına tualette birbiriyle ahenkli, zengin makattan sesler çıkarmaya başlayınca uykumdan biraz daha uzaklaştım, bu benim İstanbul’ a yaklaştığımın göstergesi değildi ama ailemden uzaklaştığımın alametiydi. Birden o uykusunu alamamış halimle yeryüzündeki tüm insanların aynı ortak kaderi paylaştığını keşfettim. Çocukken de bu konuda takıntılarım vardı ama babamla oturup konuşursam karşılaşacaklarım hakkında bilgisiz değildim.
Evet, hepimiz aynı biyolojik çıktıyı veriyorduk dünyaya. Değişik ziyafetlerden sonra aynı kaderi paylaşıyorduk. Yediklerimiz metabolik muamelelerden sonra farklı kıyafetler giyip, wc-matikten çıkacak sesi örtbas etmek için sonuna kadar açılmış musluğun sesi altında yeni bir tabiata yelken açıyordu. Bokumuz ne kadar masum acaba? Onların sahip olduğu kimlikler bize benzemiyor olabilir ama gün içindeki değişik anlarımızda “bok herif, bok gibi…” gibi kelimeleri sıkça kullanıyoruz. İnsanları kuyruğa dizip, zorla numune almadım ama tahmini biyolojik çıktı türleri şunlar olsa gerek, yalnız daha fazla çeşit ekleyecek arkadaşlara saygım sonsuz onu belirteyim…
sağlam bok: Bunlar adında da olduğu gibi sağlam bir ziyafetten sonra sahibini pek yormadan elde edilir. Genellikle yapışkan olmaz ama ağır olur ve ağırlığı da hacmine göre fazladır. Şekil itibariyle karizmatiktirler. Basında da en çok karikatürü çizilen bok şeklidir. Yandan bakıldığında konik yukardan bakıldığından bakana doğru spiralleşen eserlerimizdendir.
katil bok: Bunlar Doğu yörelerimizde yaygındır. Acılı yemeğe sevdalı yurdum insanımın tualette törenle çıkardığı bu bok, aynı şekilde makatta yanmaya sebep verdiğinden, sahipte bir hayıflanmaya; bu genelde bu yörede konuşulan dilde ya da lehçe de olur, sebep olur. Tualetten çıkan zatların terli terli su içmesi sonucu öksürük nöbetleri görülmüştür. Yalnız bookumuz adı gibi öldürücü bir kimliğe sahip değildir. Sadece en can yakan bokların başında gelir.
yalan boku: Kabız bokudur. Maçı ortasında bırakan ya da işten izin alan erkekler olduğu gibi, diziyi ya da komşularla fal bakmayı yarıda bırakan bayanlarda da görülür. Tualete alelacele koşan birey için, tualette geçirdiği dakikalar hayal yıkıcıdır. Eni 1, boyu 3 cm. yi geçmeyen ufak bir löpçükten başka birşey yoktur onca ıkınmaya rağmen. Hatta bu bok wc-matiği bile zorlamaz. Öyle üstünde kalır. Bireye üstüne su döküp ve gerekli temizliği etmekten başka birşey kalmaz ama çoğu insanımız büyük bir inatla ıkınmayı yeğleyip mağlubiyeti acı acı tatma gafletinde bulunmaktadır. Son zamanlardan tıp bunun üstesinden gelmeyi başarmıştır. ( meşhur sindirime yardımcı yoğurtlar)
tatlı bok: Bu bok diğerlerine nazaran tek celsede nihayetine ulaşır. Tek parçadır ve set bir görüntüsü vardır. Bazıları buna maço boku der. Ama lafta kalır o dediği. Çünkü bu maço değil inatçı bir boktur. Değdiği yerlerde bıraktığı iz zar zor gider. Bu onun inatçı kimliğini gösterir ama bokumuz kesinlikle Maço değildir. Sahip boşaltım işlemini tek celsede yapmanın mutluluğunu yapmanın mutluluğunu yaşar. O bok istediği kadar yapışkan olsun.
maço boku: gel gelelim Maço bokuna. Sifon 5-6 kez çekilmesine rağmen gitmeyen boktur. En son çevre illerden itfaiyeler gelir ve bok gerekli adrese gönderilir. Ama yapılan araştırmalar, hard-maço bokların da var olduğunu göstermiş ve bu bokların tek derdinin tualetten kaynaklandığı ispatlanmıştır. Sifon konusunda zorluk çıkaran maço bokların (hard-maço) vidanjörla çıkartıldıktan sonraki ikinci yerlerinde güle oynaya çözündükleri gözlemlenmiştir.
su boku: Bazı çevrelerde sudoku ya atıfta bulunup tebessüm yaratsa da, bu bok en tehlike boklardandır. Vücudunu iyi tanıyamayan bir insan için rezalet olabilir sonuç. Pıçırtmak durumuna uygun görüntülere müsebbip olan bu boklar, sahibin sessiz osurmak edasıyla yaptığı ufak bir ıkınmayla ortalığı vıcık vıcık edecek bir donanıma sahiptir. Sahip ilk saniyede duruma hakim olsa bile içindeki don değiştirme duygusunu bastıramaz ve genelde kızlarda var olan “klasik arkamı kontrol et hareketi” bu durumda tüm cinsler için geçerlidir. Aman deyim ben size arkadaşlarım çok rezil şeyler anlattılar bana. Su bokundan sakının…
pis bok: Bunlar kötü kokar ve yapışkandır. Civardaki sineklerle telepatik yolla diyaloğa geçer ve onları üstüne çekmeyi başarır. Mükemmel cazibesini tabiki kokusuna ve biraz lapa haline borçludur. Bu şehvetli duruşu sahibini cezbetmez ve bir sifon, iki tasla işi görülür.

Evet, peki sizin bokunuz hangisi?

Gen-Pets

waking life | 14 June 2006 13:22

Bir ekonomist olarak Biyolojiden pek anlamam ancak Bio-Genica daki arkadaslar “Zygote Micro Injection” yardimiyla yasayan yaratiklar elde etmisler. Isin ilginci bu yaratiklari yakinda kutucuklarinda satisa cikaracaklarmis. Soylediklerine gore bu yaratiklarla aynen bir bebek gibi ugrasmak lazimmis. Bir bilim kurgu filmi gibi!

çikolata düşkünü bakteriden elektrik

knemo | 02 June 2006 16:53

Çikolatanın bi dolu işe yaradığı her fırsatta söylenir de, bir gün elektrik üretiminde rol oynayabileceği akla gelir miydi?

New Scientist dergisinin 1 haziran 2006 tarihli sayısında çıkan bir habere göre; Birmingham Üniversitesi’nden mikrobiyolojist Mackaskie ve adamları, çikolata-karamel artıklarıyla beslenen ve bunları hidrojene çeviren “Escherichia coli”adlı bakteri sayesinde, elektrik üretmeyi başarmışlar. Üretilen bu elektrikle ufak çaplı bir vantilatörü de çalıştırabilmişler.