bildirgec.org

big fish hakkında tüm yazılar

Ewan McGregor

AsetilCoa | 21 August 2010 19:22

Ewan Gordon Mcgregor. 31 Mart 1971 doğumlu İskoçyalı aktör. Daha küçücükken hayali bir rock star olmak olsa da kısa sürede oyunculuk yapmadan yaşayamayacağını anlayıp ailesinin de desteğiyle küçük yaşından itibaren oyunculuk, drama eğitimleri aldı. Henüz mezun olmadan 1993’deRobin Williams‘ın başrolünde oynadığı Being Human‘da küçük bir rol alarak sinema dünyasına adım attı. 1994’de de ilk önemli rolü olan ve ona en iyi İngiliz aktör ödülünü kazandıran Shallow Grave (Mezarımı Derin Kaz) filminde Alex Law karakterini oynadı. Ama onu asıl ünlü yapan film 1996’da Danny Boyle yapımı Transpotting filmi oldu. Bu kült film Ewan’ın kariyerinde de dönüm noktası oldu.

Marion Cotillard

| 12 August 2010 16:59

Marion Cotillard, 30 http://arsiv.pilli.com/blog/update/3147Eylül 1975 tarihinde Paris’te dünyaya geldi. Çoğu oyuncunun ailesi gibi Cotillard ailesi de sinemaya ve sanata düşkün bireylerden oluşuyordu. Babası ve erkek kardeşi amatör oyunculuk yapıyorlardı. Cotillard böyle bir ailede dünyaya geldi. Oyunculuğu seçmesinin ve bu işi gerçekten istemesinin nedeni babasıydı. Babası, onu sinemaya alıştırdı ve oyunculuğunun yolunu açtı.
Cotillard ayrıca şu sıralar Greenpeace kurumunda aktif halde rol alıyor. Tam bir ekolojist olduğunu da belirtelim. Greenpeace’teki rolünü, oyunculuğu kadar önemseyen bir karaktere sahip.
Özel hayatına değinelim. Aktris hem Hollywood’ta hem de Fransa’da film çekmeye devam ediyor. Şu sıralar aktör-senarist-yönetmen Guillaume Canet ile sevgili.

Kariyeri:

Çoğu oyuncu gibi ilk olarak tv dizilerinde rol alarak oyunculuğa giriş yaptı Cotillard. İlk rol aldığı dizi ise 6 sezon süren “Highlander” dizisi oldu. ’93 yılında bir bölüm rol aldı dizide. Hemen ardından, ’94’te bir sinema filminin başrolünde rol aldı: L’histoire du garçon qui voulait qu’on l’embrasse. Film, romantik-dram türündeydi ve Cotillard’ı bazı çevrelerce tanınmasını sağlayan yapım oldu.
Gene ’94’te “Extreme limite” adlı dizide Sophie‘yi tek bölüm canlandırdı.

Helena Bonham Carter

queennothing | 02 June 2008 12:21

1908 yılında Henry Campbell-Bannerman’in İngiltere başbakanlığından istifa etmesiyle Herbert Henry Asquith yeni İngiltere başbakanı oldu. 1916 yılına kadar ülkeye başkanlık yapan H.H. Asquith, “1. Dünya Savaşı” ve “Parlamento Yasası” gibi İngiltere tarihine geçen olaylar esnasında da ülkenin başında bulunuyordu. 1916 yılının Aralık ayında istifa eden H.H. Asquith, Helena Bonham Carter’ın büyük-büyük babasıdır. (Helena’nın babası Raymond Bonham Carter’ın babasının babası).
1902 doğumlu ünlü yönetmen Anthony Asquith ise, H.H. Asquith’in oğludur. (Helena’nın büyükbabası). Anthony Asquith, 1927 yılında yönetmenliğini yaptığı “Shooting Stars”, 1928’de “Underground”, 1932’de “Dance Pretty Lady”, 1938’de “Pygmalion”, 1943’te “We Dive at Dawn”, 1951’de “The Browning Version”, 1963’te “The V.I.P.s”, 1964’te “The Yellow Rolls-Royce” gibi filmleriyle tanınırdı.
Antony Asquith’in kız kardeşi Violet Asquith, Maurice Bonham Carter ile evlendi ve bu evlilikten 4 çocuk dünyaya geldi; Cressida Bonham Carter (1917), Laura Miranda Bonham Carter (1918), Mark Raymond Bonham Carter (1922) ve Raymond Henry Bonham Carter (1929).
Bank Of England’da bankacı olan Raymond Henry Bonham Carter ile Elena Propper De Callejón hayatlarını birleştirmeye karar vererek İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Golders Green’e yerleşmeye karar verdiler.
1966 yılında çiftin ilk bebekleri dünyaya geldi; Helena. Helena’dan sonra Edward ve Thomas adlarında iki oğulları oldu.
26 Mayıs 1966 tarihinde doğan Helena, henüz 5 yaşındayken önemli aile sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Ciddi bir sinir krizi geçiren annesinin gerçek anlamda toparlanması 3 yıl sürdü ve bu süreçten sonra anne Elena, psikoloji ile ilgilenmeye başladı; başarılı bir psikiyatri uzamanı oldu.
Londra’nın Hampstead Kasabası’nda bulunan “South Hampstead Kızlar Okulu”nda okudu.

Tim Burton

xerre | 29 May 2008 15:59

Tam ismi Timothy William Burton olan yönetmen 25 ağustos 1958’de Kaliforniya’da dünyaya geldi. Kariyerine kısa film yönetmeni olarak başlayan Tim Burton, lise öğretimi sırasında Disney’den burs kazanarak burada animasyon eğitimi görüp Walt Disney Stüdyolarında çalışmaya başladı fakat daha sonra sıkılıp buradan ayrıldı. Tam bir Vincent Price hayranı olan yönetmen en bilinen kısa filmi olan Vincent’i ondan esinlenerek çekti ve ona ithaf etti.

Vincent in dışında birkaç kısa ve orta metraj filmden sonra ilk uzun metraj denemesi olan Pee-wee’s Big Adventure’ı çeken yönetmen, bu filmin de müzikler için Danny Elfman ile birlikte çalıştı. Ed Wood hariç bundan sonraki bütün filmlerinin müziğini Danny Elfman’a yaptıran yönetmen, asıl adını duyuracak olan ve kadrosunda Alec Baldwin, Geena Davis, Michael Keaton ve Winona Ryder’ın bulunduğu film için koları sıvadı.
Kendisi ve hayal gücüyle tam olarak ilk kez Beetle Juice filminde tanıştığımız yönetmen, bu filmiyle de en iyi makyaj dalında Oscarı aldı.

Big Fish (2003)

geppetto | 18 April 2008 15:24

Big Fish
Big Fish


Alabama’da yaşayan Edward Bloom, seyahat etmeyi ve yeni insanlar tanımayı seven bir kişiliğe sahiptir. Hayatının son demlerine kadar bu özelliklerini kaybetmemiş fakat kansere yakalandıktan sonra yatağa bağlı bir yaşam sürmek zorunda kalmıştır. Ama fiziksel olarak kendisini yatağa bağlayan bu illet hastalık, kati surette muhayyilesine sirayet etmemiş bilakis beslemiş ve kuvvetlendirmiştir.Belki bunun da bir sonucu olarak, gezdiği yerleri ve tanıdığı insanları anlatırken ağdalı bir dil kullanmayı ve mübalağa etmeyi çok sevmektedir. Ama oğlu Will, babasının bu huyundan hiç hazzetmediğini açık bir şekilde babasına hissettirmektedir. Hatta çoğu zaman onun hiç doğruları söylemediğine kanaat getirmektedir.

İzleyenlerin zihninde hoş bir tat bırakan, kalbini ise duygusallıkla dolduran masal tadında harika bir yapım. Film belki de, yaşamdan zevk almanın sırrını sahne sahne damarlarımıza zerk ediyor. Küçük ayrıntıların ve pembe yalanların insan ruhundaki olumlu etkilerini, mükemmel bir görsellikle anlatan filmin yönetmeni Edward Scissorhands ve Charlie and the Chocolate Factory filmlerinin de yönetmenliğini yapan Tim Burton.Ed Bloom’un gençliğini Ewan McGregor son demlerini ise Albert Finney canlandırıyor.