bildirgec.org

besin hakkında tüm yazılar

yemek yazısı –iki belki de üç

nazokiraze | 03 January 2010 10:14

Bir kaç yıl önce yapılan araştırmada beş İngiliz’den birinin tabağını yaladığı, dört İngiliz’den birinin bıçağı yaladığı, yine beş İngiliz’den birinin sofrada gegirmeyi ayıp olarak bilmediği ortaya çıktı.

Hitler’in bazı gizli kalmış yönlerinin ortaya çıkarıldıgı yeni belgelerde diktatörün çok hızlı yemek yediği belirtiliyor, çok fazla kek yiyen Hitler sigara kullanmadıgı yer alıyor. Bu belge 48 saat içine imha edilmesi emrine ragmen günümüze kadar saklanmış.

Bilinmeyen koruyucular

makaleci | 24 April 2009 12:54

Kanseri önleyici unsurların tavsiye edildiği birçok yazıya rastlamak mümkün.

Benim dikkatimi çeken söz konusu uyarandaki fark ise; kimi zararlı bildiğimiz yahut faydalı olabileceği ihtimalini hiç akla getirmediğimiz nice beslenme aracının aslında ne tür faydalar getirebildiği hakkındaki şaşırtıcılık…

Bazıları aşağıdaki gibi… Diğerlerini de okumak için sırayı takip etmeniz yeterli.

lahana turşusunun kanseri önlemesi güzelliği!!

4 milyon yıl!

mehmetbastug94 | 19 March 2009 10:24

Bakteri
Bakteri

Size bugün okulda öğrendiğim bir olayı anlatmak istedim:

Geçenlerde amazonlarda yapılan bir çalışmada, arkeologlar yerin 5 km altındaki bir toprak parçasını incelemek üzere labaratuara götürüyorlar…

Bununla bereber sonuçlar insanları gerçekten çok şaşırtıyor… Hayatımızın her yerini sarmış olan bakteriler(yararlı-zararlı), uygun koşullar sağlanamadığı zaman kendi yaşamsal faaliyetlerini aynı bir virüs gibi dondurarak bekleyebiliyorlarmış…

pekmez tadında…

nazokiraze | 19 February 2009 15:56

Hayatımda tatlı ve kereviz dışında yemeye tahammül edemediğim şeylerin başında tahin-pekmez ve tahin helvası gelir. Zaten tahin tek başına yenmediği için, pekmez tahinsiz de sürekli ayagıma dolanmıştır. Daha önce de belirttigim gibi , 10 yıl geçmesine ragmen hala tüberkiloz modunda olan anam , sürekli yemediğimden, benim tatlı yemediğim için sürekli hasta olacagımdan falan bahsedip, sürekli bal ve pekmez tacizinde bulunduğu için, iyice sıtkım sıyrılmıştır bu pekmezden. Amma velakin şifasıyla her bedene lazım olduğunu kabul eder , şapkamı çıkartırım.

Ben pekmezden, baldan kaçarak yaşamaya alışmışken, sürekli eşten dosttan gelen memleketin has dut pekmezi, efendime söyliyim katkısız halis muhlis üzüm pekmezi falan gelince onları, başka eş dostlara hediye olarak götürürken zaman aktı geçti. Şimdi evimden pekmezi eksik etmiyorum, elimin altında sürekli pekmez var. Çünkü bu mucize besin olmazsa oğluşum kıyameti kopartır. Sütünü asla pekmezsiz içmeyen oğlumla nasıl başederim bilemiyorum , çünkü pekmez ile süt birleşince pekmezde bulunan demir yok oluyormuş. Ama yapacak birşeyim yok sütün rengine bakıp öyle içiyor, pekmezsiz süt onun kıyameti koparmasına yetiyor. Bende bundan kelli aldığım kararla gece uykusunda içtiği süte pekmez koymayacagım, normalde içtiği süte ise göstermelik, az miktarda pekmez koyacagım. Demir emilimini azalttığı için pekmezle sütü birarada önermiyor uzmanlar. En iyisi c vitamini ile vermek oldugu için bundan böyle portakal suyuna karıştırıp verecegim pekmezi.

çocuklar yemekte..

nazokiraze | 05 December 2008 16:36

Biz büyükler ne olsa yeriz sevmediğimiz bir şeye burun kıvırır karpuz-peynir yeriz onu da bulamassak ekmegin arasına birşey koyar indiririz mideye. Sağlıklı beslenmek isteyenler otla çöple, midesine düşkünler etle, köfteyle diyet yapanlar kibrit kutusu kadar beyaz peynirle beslenir gider…

Amma velakin çocuk beslenmesi farklı bir şeydir bebeklere 6 aydan sonra verilen ek besinler özenle bezenle hazırlanır, evde mayalanan yogurtlar, cam rendede hazırlanan elma, şeftali içine koyulan bebe bisküisi, her türlü sebze konarak pişirilen ve süzgeç ve blenderle ufaltılan igrenç sebze çorbaları çocugu olanlar tarafından iyi bilinen şeylerdir.

mango

ziuw | 02 July 2008 09:43

Üretim yeri çoğunlukla Orta ve Güney Amerika, Asya ve Afrika ülkeleri, ana vatanı Hindistandır, tropik iklim meyvesi olup, 30 derecenin altındaki sıcaklıklarda ağaç verim vermez.
İçerdiği ana gıda maddesi şeker olup, yüksek değerde c vitaminine sahiptir.
Kesildiğinde hoş bir koku duyulmakla birlikte bazen de reçineye benzer bir koku ve tad vermektedir.
Meyve sarı-kahverengi bir kabuğa sahipken, içi sarı- turuncu arası bir renktedir, içerisinde kocama yassı beyaz renkli ve üzerinde de beyaz damarları bulunan bir çekirdeği vardır.

Genellikle taze olarak tüketilmesinin yanı sıra, baharat, turşu, reçel yapılması, yemeklerde kullanılması ve kurumuş çekirdeklerinden un yapılması şeklinde de kullanılır.

hünnap

ziuw | 30 June 2008 12:38

-Ziziphus zizyphus- Çiçeklerini nisan-mayıs arası açar, hoş kokuludur, meyvesi eylül-ekim gibi çıkar. İğde ve hurma arası bir meyvedir görünüş açısından.
Dışı ince bir kabuğa sahiptir, olmuşluk derecesine göre beyazdan kahverengine gider kabuk rengi.
Tadı elma, iğde, üzüm karışımı gibidir, genelde yabani olarak yetişir, tazesi gibi kurumuşu da tüketilir, ayrıca buruş tabir edebileceğimiz hafif kurumaya yüz tutmuş halde tüketilirse bir çok aroma farkedilebilir.
Asıl vatanı Süriye olan bitki hinnap ve ünnap isimleriyle de tanınır. Bunun yanında 4 000 seneden beri Kuzey Çin’de yetiştirilmişliği ve Çin Hurması olarak bilinirliği de vardır.

üzüm

ziuw | 29 June 2008 22:38

Yaklaşık olarak 3 binden fazla çeşidi bulunan üzümü çoğunlukla şarap üretiminde kullansak da aslen hayatımızda büyük bir yer kaplıyormuş, sirke ve pekmez yapımının yanı sıra son zamanlarda keşfedilen anti oksidan özelliğiyle de sağlık açısından çok büyük değerlere sahip, ayrıca başta sindirim sistemi sorunları olmak üzere pek çok şeye iyi gelmekte ve vücudun direncini içerdiği yüksek vitamin ve minerallerle arttırmaktaymış.
Türkiye’de genellikle çavuş, misket gibi türleri bilindik olsa da, ülkemizde pek çok tür üzüm yetişmektedir, zaten üzüm asmasının anayurdunun da anadolu olduğu söylenmektedir, m.ö. 3000de burada bağcılık yapıldığına dair bulgular varmış.