Dünyadaki en iyi okullarının ekonomik dengeleri elinde bulunduran büyük ülkelerde bulunuyor olması herhalde tesadüf değildir.
Dünyanın kaderinin değiştirilebileceği yerlerden olmasının yanısıra,
binlerce yıldır aydınlanmanın simgesi olmuşlardır.
Bu kadar önemli olan bu büyük üniversiteleri ilginç özellikleri ile size anlatmak istedim.
Google’dan daha iddalı olarak piyasaya çıkan yeni arama motoru DeepDyve google’ın götüremediği yerleri de size göstereceğini söylüyor.
Berkeley Üniversitesince yapılan araştırmada 91.000 Terabayt bilginin internette olduğunu fakat arama motorlarının sadece 167 Terabayt’lık kısmını gösterdiğini ve 90.833 kısımdan uzak olduğumuz söyleniyor.
DeepDyve anahtar cümleler sayesinde bu kısmı da görüş imkanımıza sunarak diğer arama motorlarından daha iyi bir hizmet sunmayı planlıyor.
Deepdyve yi incelemek isterseniz üyelik gerektiriyor fakat burdan site turuna ve burdan siteye gidebilir aramanın farkına varabilirsiniz.
Leon Chua, 1971 yılında, memristor adını verdiği bir devre elemanıyla ilgili matematiksel bir modeli tanıtmış.
makalesinin özetinde kısaca diyor ki;
“memristor adı verilen, 2 terminalli, çalışma prensibi, akım ve akı arasındaki bağlantıyı kullanan 4. basit devre elemanı tanıtılıyor. Maxwell teoremlerinin quasi-static (çevre etmenleri değişse bile sisteminizin arka arkaya equilibrium durumuna girerek kararlılık göstermesi) açılımları kullanılarak elemanın çalışma prensibindeki bu bağlantı, elektro-manyetik alanlar şeklinde ifade ediliyor. Memristor’ların bir çok devre teorisi ile ilgili özelliği gösteriliyor. Görülüyor ki, bu eleman, direnç, kondansatör ve indüktörden farklı bir çalışma prensibi sergiliyor. Bu özellikler, sadece RLC devreler kullanılarak yapılamayacak bir çok sistemin gerçeklenmesini mümkün kılıyor. Sistem içinden güç almayan fiziksel bir memristor elemanı hala oluşturulamamasına rağmen, aktif devrelerin yardımıyla, çalışan laboratuvar modelleri üretildi. Memristor’ların olası uygulanma alanları ve özelliklerini göstermek amacıyla bu deneylerin sonuçları sunulmaktadır.”
Son zamanlarda internet üzerinden yayınlanan online dersleri duymayanımız yada takip etmeyenimiz yoktur herhalde. Tam anlamıyla uzaktan eğitim kategorisine girmese de isteyenlerin kişisel gelişimlerine fayda sağlayabileceği, bireysel öğrenme kılavuzları olması bakımından bu tarz uygulamalar desteklenmeli ve Türkiye’de de yapılmalı, yaygınlaşmalı diye düşünüyorum.
İşte bu konuda şuradaki kaynaktan MIT, Yale, Berkeley, Stanford, Cambridge, Princeton gibi çok değerli üniversitelerin online ders içeriklerine (video, ses yada not şeklinde) ulaşabilirsiniz. (Özellikle MIT Fizik derslerinin Prof. Walter Lewin ile ne kadar eğlenceli geçtiğini izlemenizi tavsiye ederim.)
http://www.tumgazeteler.com/?a=2291899
Amerika’nin en saygin universitelerinden berkeley ders videolarini ucretsiz olarak youtube’ da yayinlamaya basladi. Su anda 300 saatin uzerinde derse buradan erisebilirsiniz. Ders konulari ise baris, catismalar, biyoteknoloji ve “gelecegin baskanlari icin fizik” Sitedeki ders konusu sayisi yakin zamanda dokuza cikacak.
Kaynak
Kaliforniya Berkeley Laboratuvar‘larında, LSI (Düşük Girdap Şırıngası) adı verilen aşırı düşük derecede emisyona sahip yanma teknolojisi ile teçhiz edilen, deneysel gaz türbini simülatörü, yakıt olarak kullanılan saf hidrojen ile test edildi. Bu icat, fabrikalar tarafından her yıl doğaya salınan milyonlarca ton karbon dioksitin ve binlerce ton NOx’un bertaraf edilebileceğine dair potansiyeli gösteren bir aşama noktası. Fotoğrafda fikrin sahibi Robert Cheng’in ısıtıcının soğuk olduğunu göstermek için tuttuğunu görebilirsiniz çünkü alev tamamıyla havada. Ayrıca aşağıdaki fotoğrafta jet motoruna benzediğini görebilirsiniz ama o yerde ve LSI teknolojisi ile doğalgazdan hidrojene kadar çeşitli gazlarla çalışarak elektrik üretiyor. Daha fazla bilgi için şuraya bakabilirsiniz.
basit bir hızlı-ısıtma yoluyla annesütü de dahil olmak üzere sütten hiv virüsü yok edildi.Bu yöntemin özellikle fakir ülkelerde taşıyıcı annelerden bebeklerine süt yoluyla bulaşan hiv virüsünün engellenmesinde etkili olacağı söyleniyor. Hali hazırda afrikada bir çeşit pastörize etme yöntemiyle (Pretoria) bunun başarıldığı 2001 yılında kanıtlanmıştı. Bilim adamları hızlı-ısıtma yönteminin bu pastörize yöntemden daha etkili olduğunu ve diğer mikroorganizmlar(Escherichia coli , Staphylococcus aureus) üzerinde çalışma yapılcağını ifade ettiler. Hızlı-ısıtma yöntemi:(flash-heating) Bir kabın içine doldurulan su , ayrı bir cam kap içindeki sütle beraber ısıtılmaya başlanıyor. su kaynamaya başladığında içinde süt bulunan cam kap alınarak soğumaya bırakılıyor.
Pretoria pastörizasyonu:(Pretoria pasteurization) bir kap içine konulan su kaynama noktasına gelinceye kadar ısıtılır. su kaynadığında ısı kaynağından uzaklaştırılır, ve içine bir cam kap içindeki süt hemen konur.yirmi dakika veya suyun sıcaklığı 37 santigrad dereceye gelinceye kadar beklenir ve sonra süt içinden alınır.
iki yöntemde de asıl amaç virüsün parçalanması ama sütün besin değerinin kaybolmamasıdır.
kaynaklar:1 , 2 , 3
