bildirgec.org

baudrillard hakkında tüm yazılar

gerçeğin yıkılışı mı, gerçeğin açığa çıkması mı?

astral | 07 September 2009 11:30

Zaman gerçeğin yıkılışıdır. Tercih çok kolay, gerçeği unutmak. Baudrillard başka türlü mutlu olmayacağımızı söylüyor. Gerçek ki, adım atan kırıntılardan bir yaşam oluşmuş ve şimdi o kırıntılar bize kalmış, baş kaldırmış, üstelik; ‘Gerçek olan benim, idealıyım bu konuda, ispatlayabilirim de’ deme cüretini gösteriyor.

Oysa bilinir ki, gerçek gerçek ideasında bulunmayandır. Buna ihtiyacı yoktur.

Tüm zamanlar içinde gerçeğin bu denli pusuya yattığı bir zaman görülmedi. Her zaman kendi içinde gerçekliğini kaybetti gibi tanımlansa da XXI. YY. gibi değildi elbette. Soğuk, işini bilen ve Marduk’la çoktan imzayı basmış bir zaman. İşte bu, içinde olduğumuz zaman son dönem ve bizim bu denli kahır içine gömülmemizin tek nedeni de elbette. Kardeşlerden Marduk’un güçlü gelmesi. Lakin bu bilinen bir şeydi.

FİLMDEN RESME: JOHANNES KAHRS ÖRNEĞİ

lovesredcloud | 28 January 2008 14:34

Çağımızda sanatçı bulduğu olanakları değerlendirdiğinde artık her şeye sahip olduğu yanılsamasına kapılabilir. Bilgisayar tüm bilgileri ayağına sermektedir. Böylece birey kendi sınırlarını zorlamaya çağırılmaktadır. Medyatik ağ ortamı ve teknoloji, Avrupa ve Amerika’da sanat üretimini durdurmuş değildir. Tam tersine modern sonrası süreçte sanat patlamaları meydana gelmiştir.
Günümüz sanatçılarından Johannes Kahrs da, teknolojinin olanaklarından faydalanmaktadır. Televizyon, video gibi alternatif teknik ve malzemeleri kullanır. Kahrs’ın çalışmalarında ortaya çıkan yapı medya ve sinema tarihinin yaratılarından yararlanma şeklinde kendini gösterir.

Kavram’ın ölümü

muadib | 26 August 2007 21:25

Herşeyin hesaplanabilir-ölçülebilir olduğu bir zamanda bireyin en büyük yanılsaması yaşamına yön verebilme ihtimalidir. artık yaşam bireylerin tek tek yönverebileceği birşey olmaktan çıkmıştır. Kendiliğinden akan ve önüne ne gelirse, kökünden söküp sürükleyen azgın sel suları gibi yıkıcı bir devinime dönüşmüştür.
Yaşamın, ölüme koşmak olduğu bir çağda intihar olağandışılığını yitirmektedir. Akılalmaz olan, inadına daha iyi bir yaşama arzu duyup, bunun olması için gerekli emeğin gösterilmesi, ve karşılık olarak kazanım elde etmektir. Tıpkı emek gibi akıl da, düşünce dünyasının merkezinden kovulmuş, meşruiyetini kaybetmiştir. İnanç, yaklaşık 500 yıl sonra saklandığı karanlıklardan çıkmış, saklandığı karanlıkları insanların gözlerine yaymıştır. Artık kimse hayatına yön vermeyi düşünemez olmuş, yerine ruhunu kurabiye kalıplarına döküp, fırınlanmayı beklemektedir.
Çağımız, eylem ve intiharın, aynı cümlede yanyana ve tamamlayıcı bir şekilde biraradalığına sahne olmaktadır. İnanan da inanmayan da bir sınavdan geçtiği bilinci ile yaşamakta, sokakta yürürken gölgelere tedirgin bakışlar atmakta. Eski çağların masallarında çocukları korkutan ejderler, artık çağımızın bir kısım çocuklarının üstüne bombalar yağdırırken, onları kullanan pilotların çocuklarının odalarında ise bir oyuncak olarak varolmaktadır.
‘Baudrillard’ ustanın da söyleyeceği gibi, gerçek olanla gerçek olmayanın arasında artık gerçek bir sınır kalmamıştır.

Jean Baudrillard

| 04 October 2006 19:47

yukarıda ki resimde görmüş olduğunuz kişi : 20. yüzyılın en büyük düşünürlerinden birisi olan Jean Baudrillard.

Simülasyon kuramını oluşturan ünlü Fransız düşünür Jean Baudrillard, 1929 yılında Reims’de dünyaya geldi. Baudrillard, meslek yaşamında ilk önce Almanca öğretmenliği yaptı ve 1966 yılında Nanterre Üniversitesi’nde Henri Lefebvre ile çalışmaya başladı. Bertolt Brecht’ten şiirler, Peter Weiss’den tiyatro oyunları ve Wilhelm E. Mühiman’ın “Üçüncü Dünya’nın Devrimci Cennetleri”ni çeviren yazar; ders ve konferanslar vermek üzere başta ABD ve Japonya olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine gitti. Nanterre Üniversitesi’nde sosyoloji dersleri veren Baudrillard, “profesörlük” unvanını ancak 1990 yılında alabildi. Yirmi yıldan uzun bir süre başasistan olarak kaldı!
Günümüz düşün dünyasının en “çarpıcı” isimlerinden olan Baudrillard; esas olarak, simülasyon, yığınların zihniyeti, “öteki”, baştan çıkarma gibi konuları kitaplarında ele aldı. Üretimin, rasyonel bir etkinlik olmadığını ileri sürmüş; tüketicinin, reklam vb. yollarla aldatılmasını göz boyayıcı bir oyun ve hem üretimi hem de tüketicinin isteğini tehdit eden bir öğe olarak yorumlamıştır.

Simülasyon” kuramının yaratıcısı bu eşsiz insanın hayat hikayesini -yukarıda- okuyabilirsiniz.
Yazarın oluşturmuş olduğu simülasyon kuramını algılamak istiyorsanız aşağıda sıraladığım yazarın türkçeye kazandırılmış eşsiz metinlerine göz atmanızda fayda var diye düşünüyorum.

edit: bu bildiride elimden geldigince kendisini tanitmaya calistigim ve hayatimda buyuk bir yer edinen kitaplarin yazari filozof – sosyolog Jean Baudrillard 6 mart 2007 tarihinde hayata gozlerini yummus bulunuyor…acim buyuk…