bildirgec.org

baş örtüsü hakkında tüm yazılar

Başörtüsü üzerine bir deneme

hearon | 24 November 2008 16:28

Başörtüsü ve üniversite kavramlarının aykırılığının kafamda yer etmeye başladığı ilk günü hayal meyal hatırlayabiliyorum. O zamanlar bu konunun yıllardır tartışıldığını nereden bilebilirdim ki? Pespembe dünyamın içerisinde çizgi filmler ve yapmakta zorlandığım ilkokul ödevlerimden başka bütün bu karışık düşüncelere yer var mıydı? Hiç sanmıyorum. Baş örtüsü üzerine tek bildiğim ailemdeki kadınların çoğunun yıllardır başörtüsü taktığı idi. Gazetelerde türbanlı öğrencilerin büyükçe bir kapı önünde -tahminimce bir üniversitenin kapısı- eylem yaparken çekilmiş büyük resmi zihnimi epeyce kurcalamıştı. Türbanlı bir öğrenci elleri havada slogan atarken.. Bugün bile hatırlarım. Şu anda üniversite öğrencisi olduğuma göre aradan uzunca bir zaman geçmiş olmalı. Gazetelerde türban ve üniversite tartışması hala yapılıyor. Peki, nedir bu işin iç yüzü? Neden üniversitede türban istenmez? Neden bu ülkede türbanlı türbansız ayırımı var?

BEN DE TESETTÜRE GİRECEĞİM..

emotionnnnn | 27 March 2008 12:12

Düşündüm ve bi karar verdim.Ben de başımı örteceğim.Evet evet yanlış duymadınız ‘’başımı örteceğim..’’
Bacaklarımı gösteren mini eteklerimden,askılı t-şhirtlerimden ve hatta göğüslerimin yarısını açıkta bırakan dekoltelerimden vazgeçmeyeceğim ama BAŞIMI ÖRTECEĞİM!!
Neden mi. Çünkü anladım ki istedikleri bu. Düşündüm ve anladım ki dertleri saçımızın görünmemesi olamaz. Aslında örtmek istediklerinin kafalarımız; Kafalarımızın içindekilerle düşünebileceklerimiz, yazabileceklerimiz ve yapabileceklerimiz olduğuna karar verdim.
Gramaj olarak kadınlarınkinden ağır olduğunu iddia ettikleri beyinleriyle, onlardan hafif beyne sahip ben gibi birinin,çıkıp onlara ‘’o halde sığırlar sizden daha mı zeki ‘’ diyebilmesinden korkarak örtmemizi istiyorlar kafalarımızı ve içindekileri..

türban, sermaye, iktidar, medya

| 10 February 2008 16:35

ulusal ve uluslar arası sermayenin emir eri iktidar ve medyanın amacı, türbanı halkın gözlerine bağlamaktan başka bir şey değil.

bu iki grup için kadınlar sadece birer araçtır. türk kadını, halkı ülke sorunlarından ve gerçeklerden olabildiğince uzak tutmak amacıyla kullanılmaktadır.

bu iki grup için dinin de, laikliğin de, halkın da herhangi bir anlamı yoktur. onlar için önemli olan tek şey ellerindeki güçtür. bu gücü kaybetmemek adına her yola sapabilirler.

avrupa birliği, kıbrıs, orta doğu, pkk, güney doğu, fırat ve dicle, petrol, doğal gaz, enerji, gelişmiş ülkelerin üzerimize yığdığı eski teknoloji, aydınlanma çağını kaçırmış halkımız, sağlık, eğitim, gelir… say sayabildiğin kadar… bütün bunları hallettik… sıra geldi siyasetçilerin kendi yarattıkları türban sorununu çözmeye…

The economist, huysuz virjin’ i ve Fazıl Say’ ı yazdı

makaleci | 12 January 2008 17:04

İngiliz the economist dergisi, Türkiye’ de sanat ve sanatçıya olan olan hoşgörüde azalma olduğunu belirten bir yazı yayınladı..

Bu tespiti yaparken de, ‘Huysuz Virjin’ tiplemesiyle televizyonda şov yapan Seyfi Dursunoğlu’nu örnek gösterdi. Dergi; virjinin televizyondaki başarısı Türkiye’nin İslam ve laikliğin harmanladığının açık bir kanıtı olarak öne çıkıyordu” diye vurguladı. Bilindiği üzere bir süre önce yeni bir yarışma programına başlayan huysuz virjinin kanal tarafından kadın kılığında program yapmaması istenmişti. Buna mukabil huysuz virjin; yükselen muhafazakarlığın kurbanı olduğu yönünde açıklamada bulunmuştu.