bildirgec.org

avrupa hakkında tüm yazılar

Arabayla Avrupa seyahati ??

JaCaN | 01 December 2009 11:42

Merhaba, 3 arkadaş Türkiye’den Polonya’ya arabamızla gitmek istiyoruz..

Daha önce böyle bir deneyim yaşamış / çevresinde yaşayan var mı?

Mesela,

1-Hangi ülkeler üzerinden gitmeliyiz?
2-Bulgarlar ya da Sırplar gerçekten bizlere karşı katı mı?
3-Geçiceğimiz her ülkeden vize almak zorunda mıyız? (Mesela Macaristan ve Sırbistan AB üyesi değil)
4-Bu vize transit vize mi olucak? (Transit vize böyle durumlar için mi alınır sorunsalı)
5-Kaç saat sürma olasılığı var?
6-Şubatta gidicez, yollarda çok sorun olur mu?
7-Yanımızda yol için neler götürsek?

Şimdiden teşekkürler..

Ploteus (Avrupa Portalı)

admin | 23 November 2009 15:24

Ploteus Sitesi avrupa komisyonu tarafından oluşturulmuş ve avrupa’da eğitim görmek isteyen, erasmus gibi programlarda kimler ile bağlantıya geçilmesinden tutun, eğitim sistemleri arasındaki farklara ışık tutan, kalacak yer bulmak için gerekli sitelere yönlendiren genel bir paylaşım platformudur.
çok dilli olan sitenin bir dili de türkçedir.

Bu site aracılığıyla avrupa’da eğitim konusunda en hızlı şekilde istediğiniz kanallara ulaşabilirsiniz.

Ancak şu aşamada bu projeyi önereceğiniz linklerle geliştirmek de elinizde. özellikle türkiye konusunda bilgi edinmek isteyenlere ilgili türkçe sitelerinizi tavsiye edebilir ya da bu eğitim programları aracılığıyla yurtdışında bulunduysanız yararlandığınız siteler henüz orada yer almıyorsa tavsiye edebilirsiniz.

OYSA İNSANIN ÇEKİP GİTME HAKKI OLMALI

il mare | 25 September 2009 15:48

Benim sadık dostum turuncu defterimin içindeki hatıralarımı karıştırırken,sayfaların arasından,üstündeki tarihten, bu yılın 15 Ağustosunda kestiğimi anladığım bir gazete küpürü yere düşüverdi,nedir ne değildir diye içini açıp baktığımda,sırtındaki sırt çantasıyla otostop çeken bir kız fotoğrafının yanındaki kocaman puntolu başlığı gördüm,ilk kez okuyormuş gibi heyecanlandım,özendim,çekip gitmek istedim falan.

“BİZ NEDEN HAYATA BİR YIL MOLA VEREMİYORUZ?”

Habere dair yazılanları tekrar okuduktan sonra içimde acaip bir paylaşma isteği canlandı,oturup neredeyse tek tek her cümlesini yazacaktım,ilk iki kelimeyi tuşlamıştım ki,araç çubuğumdaki internet sayfasıyla göz göze geldik,sen enayi misin der gibi bir bakış fırlattı bana,görmezden gelerek,umursamazca üstüne bastım kendisinin,yazıverdim başlığı ve gene görmezden gelmeye çalıştığım alaycı kahkahasının eşlik ettiği önümdeki gazete küpürünün birebir kopyasını serdi önüme …
Yani diyeceğim şu ki; aşağıda paylaşmak istediğim bir haber yer almakta,çoğu kimsenin zaten haberdar da olduğunu düşündüğüm.Fakat bazen haberdarlıkları vurgulamak gibisi yoktur.

Banu Avar

uuuucar | 11 September 2009 13:32

Banu Avar
Banu Avar

Batıya endeksli ve bize sadece batıdaki hayatı özendirmeye çalışan medyamızın içinde bize kendimizi sevmeyi söyleyen gazeteci,belgeselci,yazar,program yapımcısı ve sunucu;Banu Avar.
18 temmuz 1955 Eskişehir doğumlu olan Banu Avar,gazeteciliğe Süreç dergisinde başladı.Ardından Günaydın,Dünya ve Vatan gazetelerinde gazeteciliğe devam etti.Londra City University televizyon bölümünde üst lisans yapan ve BBC Tv Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalıştı.Ardından Trt ‘nin Londra muhabirliğini yaptı.
Trt 1 ve Trt 2’de yapımcılığını,sunuculuğunu ve yönetmenliğini üstlendiği programları yayınlandı.
“I”, “Ceasar”, “Crimean War”, “The Great Game” ve “Troy” gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yeraldı.
“Denizciler”, “Bir Zamanlar Kıbrıs’da”, “Artık Biz de varız!”, “Devlerin Savaş Alanı Afganistan”, “Türkiye Sevdalıları” gibi belgesellerden “Ohri“, “Güzel Ohri” Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında 13 kez gösterime girmiştir; Haydar Aliyev belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca gösterime girmiştir.
Banu Avar Haziran 2004’de TRT 1’de “Banu Avar bugüne kadar;Sınırlar Arasında, Avrasyalı Olmak,Hangi Avrupa ve Böl ve Yut olmak üzere dört kitap yayınladı.
Şubat 2009’dan bu yana da Avrasya tv de Dünya Düzeni adlı haber programını sunmaktadır.
Dünyaya ve Türkiye’ye bakışıyla birçok insanın takdirini ve beğenisini kazanan Banu Avar her türlü sindirme politikasına rağmen hala yayın hayatına devam etmektedir.

Avrupa Birliği’ne Üye Ülkeler

24black mamba24 | 17 August 2009 13:42

ESTONYA

Estonya
Estonya

Başkent: Tallinn
Nüfus: 1.423.316
Ortalama ömür: 69.73 yıl
Kişi başına düşen milli gelir: 10 bin dolar
İşsizlik oranı: Yüzde 11.7
Enflasyon oranı: Yüzde 4.1
Okur-yazar oranı: Yüzde 100

ROMANYA

Romanya
Romanya

Başkent: Bükreş
Nüfus: 22,303,552
Ortalama ömür: 71.63 yıl
Kişi başına düşen milli gelir: 8,200 dolar
İşsizlik oranı: Yüzde 5.9
Enflasyon oranı:Yüzde 9
Okur-yazar oranı: Yüzde 98.4

Erasmus Programı – 3 –

juki | 21 July 2009 15:35

Avrupa’ya uçakla gidişlerde bir sorun yaşanmıyor ekseri. Ama dönüşlerde öğrenciler genelde kilolarca eşya getirmek istediği için havalimanlarında sorun yaşayabiliyorlar. Zira 20 kilodan fazla yükler için ekstra para talep ediliyor ve bunu karşılayamayan öğrenciler aldıkları hediyeleri havalimanlarında bırakmak zorunda kalıyor. Geçtiğimiz günlerde Macaristan’dan gelen bir arkadaşım bana Budapeşte Ferihegy Havalimanı’nda yorganını ve aldığı birçok elbiseyi bırakmak zorunda kaldığını anlatmıştı.

Şimdi biraz da Avrupa’da Türk öğrencilerin yaşadığı Brezilya dizileri tarzından şeylere değinmek istiyorum. Geçen gün Portekiz’den gelen bir kız, orada nişanlandığını ve damat adayının kısa zaman sonra Türkiye’ye ailesiyle birlikte kız istemeye geleceğini söylemişti. Yabancı Damat dizisinden etkilenmiş olsa gerek.

BOSNA SOYKIRIMI

blackjack38 | 20 July 2009 16:41

Yıl 1992. Avrupa’nın ortasında Sırplar Bosna-Hersek topraklarına giriyor ancak bu giriş savaş veya toprak için değil KAN için. Öncelikle konuya öncelerden başlayalım. Bosna-Hersek Yugoslavya’nın dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden altı cumhuriyetten biridir. 1 Mart 1992 tarihinde halk oylaması ile bağımsızlık kararlaştırılmış ve bağımsızlık adımları atıyordu ancak Sırp Milisler lideri Radovan Karaciç “Bağımsızlığı kabul etmeyeceğiz. Eğer Bosna bağımsız olursa, Müslüman, Sırp ve Hırvatların çatışmasından kaçamayız. Umarım bu bir uyarı olur. Aksi takdirde, Kuzey İrlanda, Bosna-Hersek’in yanında bir tatil merkezi gibi kalır” sözleri ile Sırpların ne planların içinde olduğunu ilk adımlarda göstermiştir. Sırp orduları ve katliamları bu adımdan sonra hızlı bir şekilde Bosna-Hersek’in üzerine yağmur gibi yağmaya başladı. Peki herkesin düşündüğü ve kızdığı Türkiye’nin Bosnalılara yardım konusu nereden geliyor veya biz kendimizi durduk yere mi buna mecbur hissettik. Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzet Begoviç’in görevlendirdiği başbakan yardımcısı Muhammed Cengiç 19 Mart 1992 tarihinde Türkiye’ye yardım istemek için geldi ancak Türkiye bu yardım talebine birkaç ihtiyaç malzemesi dışında yardımda bulunmadı ancak Türkiye’den askeri ve siyasi yardım bekleniyordu. Türkiye’nin yardım etmemesi Sırpları daha da çok cesaretlendirdi çünkü Avrupa’da ve dünyada Sırplar bu operasyon sırasında sadece Türklerin karşı çıkacağını düşünüyorlardı. Bunun üzerine katliamlar arttı ve Bosna Katliamı simgesi olan Srebrenitza Katliamı yani Srebrenitza olayları yaşanmaya başladı. İnsanlar evlerinden alınıp kurşuna dizildiler, genç yaşlardaki kızlar kamplara götürülüp ‘savaştan’ yorulan Sırp askerlerinin tecavüzüne uğradılar. Bu sözlerin gereği kadar beyninizde somut olabilmesi için sayı vermek istiyorum. 312 bin Bosnalı öldürüldü ve 50 bin kadına tecavüz edildi. Bu katliamın dünyanın gözü önünde hatta bazı televizyon kanallarının canlı yayınla verdiği kurşuna dizilme olayları katliamın aslında sadece Sırplar tarafından değil birçok devlet tarafından istenildiğini gösteriyor. Katliamdan sadece bir yıl sonra küçük bir kızın şu sözü bu katliamın çocuklar üzerindeki etkisini en güzel şekilde anlatıyor. Srebrenitza’da annesinin kollarında ve evinin altında saklanan küçük bir kız çocuğu annesine ” Anne çocukları küçük mermilerle öldürüyorlar değil mi?” sorusu bu çocuğun ölümü kabullendiği ancak büyük kurşunların canını acıtacağını düşündüğünü gösteriyor. Bir savaş (tabi öyle diyebilirsek) bu kadar mı acımasız olur?
Bu katliamın sorumlularını okuyan herkesin lanetleyeceğini düşünüdüğüm için veriyorum;
Sırp Partisi Lideri: Radovan Karadzic
Sırp Ordusu Komutanı: Radko Mladiç
Bosnalı Sırp Komutan: Vujadin Popoviç
Genelkurmay Başkanı: Ljubisa Beara
Güvenlik Şefi: Drago Nikoliç
Özel Polis Müdürü: Ljubomir Borovcanin
Genelkurmay Başkan Yardımcısı: Radivoje Miletiç
Tugay Komutanı: Vinko Pandureviç
21 Temmuz 2008 yılında Sırbistan da düzenlenen bir operasyonla Radovan Karadzicyakalanmıştır. Ve Radovan Karadzic ‘in bir resmini ekliyorum ki beynimizdeki ve kalbimizdeki nefret ona ulaşabilsin…

Radovan Karadzic
Radovan Karadzic

Erasmus Programı – 2 –

juki | 20 July 2009 10:56

Tüm prosedürler tamamlandıktan sonra (bu prosedürler okuldan okula değişiyor) gideceğiniz üniversite size kabul mektubu gönderiyor. Bu kabul mektubunu ve ardından kendi üniversitenizden alacağınız yazı ile birlikte gideceğiniz ülkenin konsolosluğuna müracaat ediyorsunuz. Müracaattan önce uçak biletinizi almanız tavsiye ediliyor, zira bu vize almanızı kolaylaştırıyor. Vizenizi, uçak biletinizi aldıktan sonra bir de hibebiz hesabınıza yatmışsa kim tutar sizi… Doğru Avrupa’ya…

Ondan sonra daha önemli günler başlıyor. Siz orada turist değil, öğrencisiniz. O bakımdan öncelikle düzenli olarak derslere girmeniz ve disiplinli bir şekilde öğrenciliğinizi yerine getirmeniz şart. Aksi taktirde gittiğiniz okul size katılım onay belgesi (comfimation letter) vermez, ve eğer bu belgeyi almadan Türkiye’ye dönerseniz size verilen hibeyi geri ödemek zorunda kalırsınız. Oradaki tüm derslerinizden geçmeye bakın, aksi takdirde yaz okuluna kalır hatta sene uzatabilirsiniz.

Erasmus Programı – 1 –

juki | 18 July 2009 11:41

Merhaba, ben adını vermeyeceğim özel bir üniversitenin 2009-2010 akademik yılında Erasmus programı için Avrupa’ya göderilecek öğrencilerinden birisiyim. Aynı zamanda geçtiğimiz 1 ay boyunca okulumuzun Erasmus ofisinde staj yaptım, dolayısıyla Erasmus öğrenci değişim programı hakkında epey bilgi sahibi oldum. Bu bilgilerimi siz değerli hafif.org okurlarıyla paylaşmayı kendime bir borç biliyorum. Bu bilgiler size kah yararlı kah beyhude gelebilir. Bazıları çok ilginç de gelebilir.

İlk önce bu programa katılmak için üniversitenizde okuduğunuz bölümde en azından 1. sınıfı bitirmiş olmanız ve yüksek bir not ortalamasına sahip olmanız gerekli. Bu not ortalaması 4 üzerinden 2.5 oluyor genelde alt sınır olarak. Daha sonra ise bir yabancı dil sınavına ve İngilizce mülakata dahil oluyorsunuz. Bu sürecin ardından başvuranların arasından bütçeye göre kaç öğrenci gönderileceğine karar veriliyor.