bildirgec.org

aşı hakkında tüm yazılar

heyecanlı bir akşam ve tetanoz ihtimali

nazokiraze | 17 March 2009 00:54

Yine fırıldak bir günle felegin çemberinden geçtik bugün, hala geçemedik belki de henüz gün bitmedi. Üç gündür griple boğuşan eşim bugün ögle vakti evin yolunu tuttu, ben hasta olunca asla bana tanınmayan koltuga uzanarak gündüz vakti tv izleme, yedigi önde yemedigi arkada haller ona uygulandı falan. Onu ilaçtı, yemekti,bitki çayıydı eğlerken, akşam saat yedi suları kızı bant almak üzere bakkala yolladık.

Kız geldi gelmesine ama apartman kapısından bir şey batmış, girmiş çıkmış parmağına ve o sivri şey paslıymış. Aldı beni bir panik, hemen gogul emmiye koştum, tetanoz nedir, ne değildir, öldürür mü falan fıstık araştırmaya başladım.Ve aslında tetanozun sadece paslı bir şeyin biryere batmasıyla değil, her türlü kesik.batık gibi ufak zannedilen kazalarda da tehlike oluşturdugunu öğrendim.Hatta topragın en üst tabakasında bol miktarda tetanoz mikrobu bulunurmuş.Göbek kordonu kesilme esnasında da yeni doğmuş bebeklere de çokça musallat olan bu melun hastalık,yakalanınca ölüm ihtimali çok olan ve ölüm şeklinin de çok acı verici olan bir hastalıktır.Yaşlı ve çocuklarda yüzde seksene varan ölüm gerçekleşebiliyor, ancak iyi olan birşey aşıların rutin olarak devlet tarafından yapılması ve bu hastalıgı kesin olarak engellemesi.Aşı genellikle beş -onyıl civarı koruma sağlıyor ve yüzde 95 koruma sağlıyor.

Dövme Tenimin Sıfatı

ceyhunak | 30 January 2009 09:56

Bir makas elimde;
Gençliğimi kesiyorum kendi ellerimle..
Üzüldüğüm ne varsa atıyorum hayatımdan,
Belki seni, belki beni.. Şimdi de bizi..
Dönüp bakmak gelmiyor içimden geriye,
Sana ait duygular artık
Boynuma dolanan kalın bir urgan.

Adını sıfatsızlaştırıyorum bende,
Bir hükmün olmasın yüreğimde.
Siman tanıdık değil artık,
Sorma bana gözündeki feri.
Eriyip gitti nurlarım.

Şimdi ahkam kesiyorum hayata,
Esip gürlüyorum..
Asi lügatim uyanıyor uykusundan.
İsyan ediyorum asiliğime,
Yalnızlığım minik bir dövme tenimde.

artık grip olmayacağız!

ex choice | 09 September 2008 23:33

bu aşıyı bir kez yaptırınca gripten uzak kalıyorsunuz.ingiliz bilim adamları tarafından bulunan aşıyı oxford üniversitesi bilim adamları buldu.kaynak.

Alzheimera karşı domates aşısı

karakalpak | 11 July 2008 23:21

Bilim adamları, domatesi Alzheimer hastalığına karşı aşı olarak kullanmayı planlıyor. İngiliz Daily Mail gazetesinin internet sitesindeki habere göre, hastalığı önlemek için bağışıklık sistemini güçlendirecek “yenebilen” bir aşı üretilmek üzere domates genetik değişikliğe uğratıldı.
Aşı, beyin hücreleri arasındaki hayati bağlantıları tahrip eden zehirli “beta amiloid” proteininin hedef alınmasını sağlıyor. Bu proteinin güçlenmesini engellemenin, hastalığı önleyebileceği veya geciktirebileceği belirtiliyor.
Bilim adamları, aşıyı geliştirmek için “beta amiloid” proteinin ardındaki geni domatesin genetik koduyla birleştirdi. Böylece ortaya çıkan domates üç hafta boyunca haftada bir kez olmak üzere farelere yedirildi. Farelerden alınan kan örneklerine bakıldığında, domatesin bağışıklık sistemini, hastalıkla savaşacak antikorları açığa çıkaracak şekilde harekete geçirdiği görüldü.
Kore Biyobilim ve Biyolteknoloji Araştırma Enstitüsünden bilim adamları, bu çalışmanın ardından, bağışıklık sisteminin verdiği cevabı daha fazla güçlendirmek için aşının etkisini artırmaya çalışacak. Domatesin bir aşı olarak hayli kullanışlı olduğunu, çünkü sevilen bir sebze olduğunu belirten bilim adamları, bununla birlikte domates pişirilirse aşı etkisinin ortadan kalkacağını belirtti.
Alzheimer Derneğinden Prof. Clive Ballard, bu araştırmanın bitkilerden aşı elde etmenin mümkün olduğunu gösterdiğini söyledi.
Mevcut ilaçlar hastalığı tamamıyla iyileştiremiyor, sadece ilerlemesini yavaşlatıyo

Çakırcalı Mehmet Efe

Siradanbiri | 29 May 2008 12:57

Zenginden alip, yoksula veren ağalarin korkulu rüyası, devletin vergi memurlarını öldüren ama devletin malına dokunmayan İzmir Ödemiş 1856 doğumlu, varlıklı bir yörük ailesinin çocuğu Egenin Robin Hood’u dur.

Osmanlı ile girdiği amansız mücadele sonucu yakalandığı zaman derisi yüzülmüş ve kellesi uçurulmuştur. Buna rağmen eşi ayaklarındaki bir lekeden dolayı cesedi teşhis etmiştir.
En meşhur sözü;
’Cesareti korkunun koynunda görmüş,toprağa baş,yıldızlara düş sermişlerdenim.Ateşler yakarım,ateş böcekleriyle.’’
Ardından günümüze bir türkü, bir film ve destansı yiğitliği kalmıştır.

uzlaşma

kopanisti | 05 March 2008 16:10

Uzlaşma nedir, ne değildir, kimler neden uzlaşır, kimler neden uzlaşmaz, kişi asi mi olmalıdır, uzlaşmacı mı, her şeye evet demek mi gerekir yoksa akıl zekâ ve sezgi kullanarak sorgulamak mı, nasıl bi yolun üzerindeyiz, neye göre yaşıyoruz, bizi kimler nasıl ne ne hale getirmek istiyor, ne tür bi filmin figüranlarıyız, neden yaparlar bunu, neden buna karşı koyamaz insanlar, neden asi olamazlar.

Naasrettin Hoca’yı sevmeyenimiz var mı, e severiz de neden onun gibi uzlaşmacı olmayan asi biri olmayız, kimden neden korkarız. Neden tepki göstermeyiz, neden negatif olmayız,
bana bakmayın kendi kendime bunları düşünür dururum,
Nasrettin Hoca ya babası ne zaman sağa doğru git dese o sola giderdi, kısa süre sonra babası bunun farkına vardı ve bi yöntem buldu. Onun sağa gitmesini istediği zaman sola git derdi ve Hoca sağa giderdi.
Al sana yöntem hem babası istediğini yaptırır hem de O itaat etmemiş olur, uzlaşmacı olmaz fakat o, tamamıyla emir verildiğinin, kontrol edildiğinin, hükmedildiğinin, aslında babasının ondan yapmasını istediği şeyi yaptığının da farkına varamaz
bu ilk denemelerde, babası ondan daha akıllı olduğunu zanneder.
ancak kısa sürede olayı farketmeye başlar, durup düşünür, sorun nedir diye önceden babam bana sağa gitmemi isteyip de sola gittiğimde çok kızardı. ben her zamanki kadar itaat etmemeye devam ediyorum ama o artık hiç şikâyet etmiyor neden acaba diye kafa yorar ve babasının uyguladığı stratejiyi fark eder.
günlerden birgün yaşlı babası ve Nasreddin eşekleriyle nehri geçmek durumunda kalırlar ve eşeğin üzerinde büyük bir çuval şeker vardır, çuval sağ tarafa doğru kaymak üzeredir ve kayıp nehrin içine düşme tehlikesi oluşacaktır. babası arkadasındadır ve bilir ki eğer çuvalı sola doğru ittir derse, öyle acayip bir oğlum var ki onu hemen sağa doğru ittirecektir ve çuval nehre düşecektir yine ve tüm şeker yok olacaktır diye düşünür. Bu yüzden de, Nasreddin evlâdım çuvalı sağa doğru ittir diye bağırır, eski deneyimlerine dayanarak onun çuvalı sola ittireceğini ve şekeri kurtaracağını umut eder. halbuki çok yanılır bu sefer Nasreddin de durumu anlamıştır artık tamam baba der ve çuvalı sağa ittirir ve çuval aynen nehre düşer. babası, noldu artık itaatsizlik yapmıyor musun evlât lâfımı dinliyorsun artık bakıyorum der. Nasrettin de artık her seferinde itaatkâr olup olmayacağıma ben karar vereceğim baba sabit bir felsefem yoktur bundan böyle, duruma göre hareket edeceğim çünkü sen beni kandırıyordun sen beni kullanıyordun. Ben senin oğlunum ve buna rağmen sen beni kandırıyordun. Benim itaat etmemem gereken şekilde bana emir veriyordun. Bugünden itibaren dikkatli ol, itaat edebilirim yada itaat etmeyebilirim. Bugünden itibaren artık senin ellerinde tahmin edilebilir, kontrol edilebilir olmayacağım ona göre babaysan babalığını bil benimle oynama der…

ASİ KARADENİZ

tarik09 | 20 January 2008 04:23

Bir yerde su sesi korkutucu olur sadece. Sanki büyük bir kavga varmış gibi gelir insana. İcin titrer hava soğuktur. Rüzgar denize gaz verir o da Allah ne verdiyse… Kayalar isyan etmiştir artık yeter dercesine yalvardığını zannedersin. Kumların başı dönmüş bu çılgınlıkta onlarda heyecanlı, canlı ve aynı zmanda asi olmuşlar. Tıpkı insanları gibi kumlarda asi hırçın… Niye biliyor musunuz? Karadeniz öyle hızlı çarparki kıyıya damlacıklarıyla yıkar seni maşaallah. Karadeniz ismi gibi dibi kara deniz, sonu kara deniz… İklim şartarı yaşam kosullarını belirler, yaşam koşullarıda insanların karakter ve özelliklerini. Herkes bilir farklı coğrafyalarda farklı insanlar yetişir. Ahhh Karadeniz! İnsanını bu kadar mı benzetirsin kendine… Herkes derya karadeniz erkeğinden uzak duracasun… Asi olurlar ve hırçın… Üzerine fazla gidilmez tıpkı karadeniz gibi yani hafif costuysa hafiften dövüyorsa kıyıları varmayın üzerine. Kendini yerken sizide yer bitirir. Karadenizliler hırçın olur demiştim ya bu özelliklerini denizin rüzgarın yanında dağlarından tepelerinden de almışlardır. Yemyeşildir dağları sanki diğer renklere küfreder gibi yok sayar gibi alabildiğine yeşil insnanın midesi bulanır oksijenden… Bu dağlarda yaşamak için yüksekliğe karşı çıkmak lazım bu yerde nefes almak için gerçekten hayatta olmak lazım ve isyan etmek lazım seni rahatsız eden herşeye isyan… Kim kurtulabilir bu dalgaların isyanından ve yüce dağların dumanından ikiside alır içine hapseder seni tıpkı kendi insanı gibi ve kurtul ordan kurtula bilirsen…

ASİ KARADENİZ
ASİ KARADENİZ