bildirgec.org

arkeoloji hakkında tüm yazılar

Aygaz&Antoninler Çeşmesi

hjulsi | 02 September 2008 10:33

Aygaz’ın kültür-sanat, eğitim, tarih, arkeoloji gibi konulara vermiş olduğu önem herkes tarafından biliniyor. Aygaz, Antalya’nın 110 km uzağındaki Sagalassos Antik Kenti ve Antoninler Çeşmesi Restorasyonu’na verdiği destek ile kültürel ve tarihsel zenginliğimizin tüm dünyaya duyurulmasında önemli bir rol oynamakta. Aygaz’ın sponsorluğunda Sagalassos Antik Kenti’ni görmek, incelemek ve tanıtım videosunu izlemek için tıklayın

DOOM

emsvizyon | 28 May 2008 02:28

aynı adlı ve konulu oyundan beyaz perdeye aktarılmış olan DOOM, mars’da geçen filmler içinde belkide en vahşi olanıdır. ışınlanma,canavarlar,mars,genetik,arkeoloji vurdu kırdı kan revan ne ararsanız bulabileceğiniz filmin yönetmeni Andrzej Bartkowiak. konusu kısaca şöyle; insanlık mars’a yerleşmekle kalmamış orada enteresan araştırmalar da yapmıştır ancak işler ( elbette ) beklenmedik bir şekilde karışır ve bir felaket olur… bu felaketin sonunda mars’daki personelin bir kısmı zombi vari yaratıklara dönüşür… dünya’dan acilen bir ekip yola çıkar ( ışınlanırlar ) vardıklarında üs’de arkeolojik ve genetik çalışmalar yapıldığını ve elde edilen bulgular sayesinde süper asker geliştirmeye çabalandığı ancak bunun bir felaketle sonuçlandığı görülür… konusu kısaca böyle olan film içinde barındırdığı vahşet kan revan ve çeşitli efektlere rağmen iyilik ve kötülük olgularına farklı bir yönden yaklaşarak için de felsefe kırıntıları barındırdığını belli ediyor… şeytan’a ve şeytanlığa daha bilimsel yaklaşan film, içimizdeki kötülüğün kaynağını ve boyutlarını sorguluyor… iyi ile kötünün kıyasıya mücadelesi mars’da da son bulmuyor elbette…

baş rollerini Dwayne Johnson, Karl Urban ve Rosamund Pike‘ın paylaştıkları korku ve bilim-kurgu türünde ki filmi tavsiye ederim, şahsen video/PC oyunları oynamayı pek sevmem ancak meraklıları için ayrı bir önemi olsa gerek bu filmin 😉

Türkler Anadolu’ya 1071’de girmemişler

Gwain | 12 May 2008 18:11

Afyon Kocatepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem memiş, Anadolu’ya Türklerin 1071’de girdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, arkeolojik buluntularda, bundan 8000 yıl önce de Anadolu’da Türklerin olduğuna dair belgeler olduğunu söylemiş.

Bugün gazetesine verdiği demeçte memiş şunları söylemiş : “Eldeki metinler bize M.Ö.2 bin 200’lere ait bir olayı naklediyor. Mezopotamya’dan gelip, Fırat nehri’ni geçen Akat Kralı Anadolu’ya geçmiş. Anadolu’da o zaman bulunan küçük şehir devletlerinin 17 tanesi Hatti Kralı Pampa’nın önderliğinde bir araya gelmişler ve vatanlarını korumak için Akat Kralı’na karşı mücadele etmişler. Bu 17 kraldan birisi de çivi yazılı metnin 15. satırında geçen Türki Kralı İlşu-Nail‘di. Burada geçen Türki kelimesinin Türk olduğuna şüphe yok. Bu hesapla 4 bin 250 yıl önce Anadolu’da Türk kavmi olduğu gerçeği ile karşılaşmaktayız.”

Ölü Deniz Parşömenleri

Krolock | 12 May 2008 08:32

1945-1950 yıllarda Lut Denizi çevresindeki mağaralarda bulunan parşömenler 20 yy.ın en büyük el yazması eserlerindendir. ’’Qumran Kütüphanesi’’ olarak da bilinen bu eserler ikinci tapınak döneminin zengin faaliyetlerini göstermektedir ve kütüphane kavramını karşılamaktadır. Şöyle ki; parça parça parşömenlerden oluşan kütüphane 20.000 kadar parşömeni ve 100’den fazla kutsal kitabı bünyesinde bulundurur. Eserler İbranice, Yunanca ve şimdilerde yok olan aramaic dilinde yazılmıştır.

Bu parşömenler ana başlıklar halinde:
1)Tüm İncillerin ana başlıklar halinde toplanması,
2)İncillin çeşitli ilkelerinde ihmal edilen işlerin olduğu,
3)İncil ile alakalı yorumlar ve kıyametle ilgili görüşler çevresinde toplanmıştır. Bu parşömenlerin Esseniler tarikatına ait olduğu sanılmaktadır.