bildirgec.org

ankara hakkında tüm yazılar

Kırık Tulun

Dejavuu88 | 05 August 2008 09:29

rev-cüm
rev-cüm

Güzeldi elbet ıslak saçlarla rüzgarı delmek, ellerim böyle titremeseydi. Karşında hatırlayacağım gençliğim ve ömür denen yolun yarısına gelip gördüğüm düşlerden uyanışımdı beni sana getiren. Her şeyi geride bırakıp, bir eylül kabusundan tek kanadını kurtarabilmiş güvercin oldum. Birbirimize ait topraklarda basılmadık yer bırakmamaktı tüm gerçek, düş sokağına çıkma yasağını delerek.Ölümü gücendiren gaddarlıklarıyla, soluklarımızı sayıyorlardı.
Ayaklarımızın altında yarım asırlık cehennemin kapıları açılmıştı. Bir yol vardı gittiğin ama ucunu göremediğimiz ve firarında kızgın demirlerdi ayaklarımıza yediğimiz. Sana yaklaştıkça kanadı tabanlarım. Sonra yine..ve yine.. Namlunun ucuyla dürtüklüyorlardı irisimize yerleşen öfkeli çocuğu. Oysa bir önceki mevsimlerde, içimizde patlayan baharlar vardı.Dedem pastanesinin üst katında, hep aynı masada beklerdin beni. Beşevler’de ki fen fakültesinden alırdın; Papazın Bağı’na gider, ayran içip gözleme yerdik. Gençlik parkında ilk koluna girişim, 3. caddede ilk koparılışımız..Ki zaten zor bulmuştum seni.. Hak etmediğimiz bir savruluşla sen bıyıkları kesilen kedi, ben bahtsız bedevi..Yıllar sonra İstanbul’da, taşkentin kalbinde birazdan yeniden kesişecek yollarımız. Senelerce kelimelerin altında ezilen biçare hüzünlerimiz ve gizlice gönderilen zarflar, pullardan sonra, kurulu düzenlerimizi az ötemizde bırakıp, gözlerimizde yıllarca öteye gidip dönmeyeceğimiz anı düşleyerek yürüyorum Çengelköy sahilinde. İşte şapkan, palton, kahvenin önündesin, işte karşındayım.Seni sesinden dinlemeyeli, öyle uzun zaman olmuş ki…Adımlarım hızlanıyor ve başımı omzuna dayıyorum. Yaşlanmış ellerinle saçlarımı okşuyor ve sesli düşünüyorsun; “geçti canım kızım, geçti..”

En Pahalı Trafik Sigortası Ne Kadar ve Nerede

Culture Orange | 15 July 2008 13:17

Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde,zorunlu trafik sigortası primleri her il için tek tek belirlendi. Her il için tüzel ve özel olarak 2 farklı fiyat belirlendi. 1 Temmuz itibarı ile yürürlüğe sokulacak fiyatlarda en çok ücreti İstanbul ödüyor.
İşte bir kaç büyük ilin trafik sigortası

Ankara/Otomobil/özel:189 Tüzel:271
Ankara/Minibüs/özel:470 Tüzel:364
Ankara/Kamyonet/özel:304 Tüzel:494

İstanbul/Otomobil/özel:221 Tüzel:300
İstanbul/Minibüs/özel:789 Tüzel:389
İstanbul/Kamyonet/özel:368 Tüzel:575

İzmir/Otomobil/özel:174 Tüzel:270
İzmir/Minibüs/özel:456 Tüzel:364
İzmir/Kamyonet/özel:263 Tüzel:480

film gibi soygun

lee ion | 09 July 2008 14:21

Ankara’da geçtiğimiz günlerde yaşanan soygun “Bank Job” filminde yaşananları hatırlattı.

soyulan banka
soyulan banka

Ankara Balgat’taki Ziraat Bankası şubesini kanalizasyon tünelinde ilerleyip daha sonra bankanın kasa odasına tünel kazarak giren hırsızlar,burada bulunan kişisel kasalardan 13 tanesini açıp 11 tanesinin içini boşalttı.

Başrollerinde Jason Statham ve Saffron Burrows‘un paylaştığı “Bank Job” adlı film ülkemizde 21 Mart’ta gösterime girmişti.

ANKARA’DA YAŞAMAK

fasulyeningunlugu | 27 June 2008 12:59

Ankara’ya yaz gelmedi, ısıtmıyor bu güneş bu sene derken, güneşin tepemize dikilmesi sonucu anladık “hanyayı, konyayı”… Keneydi, arsenikti derken şimdi de cayır cayır yanma riski ile karşı karşıyayız.. Niye çünkü sigara içmek için sokaklarda dolanmaktan kunta kinteye döneceğiz yakında… Bu insanoğlu böyledir işte hiç bir şeyden memnun olmaz.. Ankara’nın yüksek bir bölgesinde görev yapmakta olduğumdam esintinin hiç kesilmemesi nedeniyle geçen haftaya kadar üşürken şimdi yanıyoruz..

Sigara içmek için dışarı çıkmanın bir avantajı oldu aslında bize, hem görüşmüş oluyoruz, hem çok iyi geyikler çıkıyor ortaya…Bu sabah ki geyiğimiz şuydu ; Bir arkadaşım Göksu Parkındaki suyun bunca su sıkıntısı tantanasına rağmen hiç eksilmediğini sürekli aynı seviyede kaldığını söyledi.. Hiç mi buharlaşmıyordu bu su? Gökçek bizim temiz suları bu göle mi veriyor yoksa dedi.. Bir diğeri Gökçek’in “Ankara’nın iklimini ılıman yaptım” diye hava attığından bahsetti derken, konu artık ilimizde tropikal bitkilerin yetiştiğini, hatta bir semtimizde papağanlara rastlandığını söyledi.. Yakında tropikalleşmeyip, temelde çölleştiğimizi anlayacak olan bu tropik iklim canlıları bizi terkettiğinde ise, arabaları bi kenara bırakıp develerle sokaklarda dolaşacağımız kanaatine vardık hep beraber.. Ama tabi deve boku düşürmenin cezası olacağından, develerimizin arkasına koca bir torba asmamız gerekecek ve iniş binişlerde düşmemek için bayaa sıkı tutunmamız.. Zira sigara yasağı ile yere sigara ve sigara paketi atmak yasak iken diğer her türlü çöpü sallamak serbest.. Ama millet develere yönelince de muhtemelen deve boku düşürmek de yasak olacak memlekette.. Arkasından da develere mahsus bir hastalık çıkacak ki, kendimizi asla güvende hissetmeyelim.. Hatta böyle diken üstünde yaşamaktan hepimiz “deve dikeni” olacağız tahminen.. Tamam bir çiçek olduğunu biliyorum ama hastalık adına daha çok benzediğini kabul edin efendim siz de..

Yüzyılın deneyinde Türk bilim adamları

kemal118 | 19 June 2008 12:19

Parçacık hızlandırıcılarıyla atom altı parçacıkları çarpıştırarak maddenin nasıl oluştuğuna dair birçok sırrın ortaya çıkmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilecek olan Yüzyılın Deneyi”nin yapılacağı Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN), 50’den fazlaTürk bilim adamı yer alıyor.

türk bilim adamları ve onların çalışmaları hakkında bilgi veren yıldız teknik üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Subaşı,türkiye’den doğuş,ortadoğu teknik ,çukurova,ankara,boğaziçi ve yıldız teknik üniversitelerinin cern‘de yapılan çalışmalara katıldığını bunlar dışında bu üye üniversiteler aracılığıyla bazı üniversitelerinde deneylere katılacağını bildirdi.
kaynak