bildirgec.org

ahlak hakkında tüm yazılar

Zen

| 23 December 2006 16:55

ZEN

Zen resmi, Sumiye, resim sanatı sayılmaz, daha çok çiziktirme, karalamadır, uzun uzun düşünmeye, silip yeniden çizmeye yer yoktur. Sanatçı esin anını olanca hızıyla ve sade biçimde yansıtmalıdır, Ya da şöyle diyebiliriz: sanki fırça sanatçıdan habersiz kendiliğinden resmi yapıyor da sanatçı bilinçli bir katkısı olmadan fırçanın hareketlerine uymakla yetiniyor. Fırçayla kâğıt arasına düşünce ya mantık girdi mi resim hemen bütün etkinliğini yitirir. Sumiye resminde öyle ışık gölge oyunları, perspektif falan yoktur, gerçekçi olmak gibi bir görüntü vermeye çalışmaz. Resim sanatının sistemli, iyice tartılmış yapısına karışı Sumiye çiziktirmesi Yoksulluğun ta kendisidir, biçimde yoksul, içerikte yoksul, yapımda yoksul, gerçekte Yoksul. Ne benek atmacanın, ne eğri çizgi Fuji dağının simgesidir. Benek kuşun, eğri çizgide Fuji dağının ta kendisidir. Yapıtın değeri aslının benzerliği ile ölçülmemelidir. Onda şimşek kaçamaksı gibi kaçınılmaz bir şey vardır. Sanatçı kendisi de yaptığından geri dönemez. İşte çizgiler bütün güzelliklerini bu geri dönülemezlikten alırlar. Bir şey kaçınılmaz olduğu zaman güzeldir, çünkü o zaman ruhun özgür bir yansısıdır. Zihnin ya da DÜŞÜNCENİN YOKULUĞU Sumiye sanatçısının ruhsal durumuna tam olarak uyuyor. Her şey devinim içinde yakalamaya çalışır. Sumiye’nin doğadaki nesneleri anımsatabileceği için renklerden kaçınması doğaldır. Tıpkı evrenin yaratılma işleminde olduğu gibi fırçada hızla, yüreklilikle, eksiksiz ve geri dönüşü olmayan bir kesinlikte dolaşması gerekir. Yaratının ağzından söz çıkar çıkmaz anında eyleme dönüşmelidir. Gecikme, değişme demektir; bunun sonucu etkinliğini yitirme demektir; ya da istenç ileri atımında önlenmiş, engellenmiş olur, durur, duraksar, düşünür, yargılara varır, sonunda da yolundan sapar, bu duraksama bir o yana, bir bu yana yalpalama sanatçının zihnin özgürlünü engeller.

tecavüzcüye nacizane bir tavsiye

ozguradam | 15 December 2006 17:39

temel hak ve özgürlükleri bir yana bırakıp kendimizi bir şeylere esirmi etsek acaba .

Şey için diyorum iş yok güç yok bir bööle ne yapsak ne etsekte kurtulsak depresyondan.
Mesela ne biliyim porno sektörüne girip bu sektör üzerinden değerlerimizi yenidenmi yapılandırsak.
Yani porno diye bir kavram varsa eğer bir talep vardır bu yönde yoksa kimse satamıyacağı mazemeyi piyasaya sürmez benim kanım.
Ama gariptirki porno sektöründe çalışanlar pek sevilmez toplumumuzca.Günahkar,ahlaksız ve kötü niyetli insanlar dır onlar.Bu yakıştırmaları hak ediyormu acaba porno sektörü çalışanları.

İslam,kadın,töre…

koza 68 | 22 November 2006 16:25

Hz.Muhammed, bir hadisinde “ Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi.Kadınlar,güzel koku ve namaz” demiştir ( C.Sena Hz.Muhammed’in felsefesi s.434)
Peygamberin burada kadını da sevgililer arasında sayması önemlidir…
Şu sıralarda İstanbul da “ İslam Konferansı örgütüne üye ülkelerde kadının kalkınmadaki rolü” konusunda bir konferans düzenlenmektedir…Konferansa katılan islam ülkelerinin pek çoğunun “kadına” bakışı hepimizin malumudur.Bu toplantıdan bizlerin kazanımı açısından bir şey çıkacağına inanmıyorum. Biz kendimize bakalım. Başbakan , ”İslamda , kadınların sosyal hayata katılmalarını engelleyen din değil, din zannedilen törelerdir “ demiş. Elbette ki yerinde ve doğru bir tesbit. Şimdi burada , İslamın ve kuran’ın kadına bakışı ile ilgili ayetleri sıralamaya kalktığımızda ortaya çıkan tablo pek iç açıcı olmayacaktır.Belki de karışık olan kafalarımız haddinden fazla karışacaktır…(Nisa, Nur,Azhap ve Furkan surelerinde kadına bakış çok sert ve acımasızcadır.Öyleki kadına vurulacak sopanın inceliği, kalınlığı bile ayrıntılarıyla belirtilmiştir.)
Bu bakış açısı , diğer semavi dinler içinde geçerlidir ve çok şaşırtıcıdır…Tevrat’ta “Kadınlar , üzerlerinde erkek elbisesi taşımasın…Kadının sesi de saçları da çıplaklığa eşdeğerdir.” (Tesniye,xxıı 5)…
İncil de “ Kadının örtüsüz olarak Tanrıya dua etmesi layık mıdır? Kadın erkeğin onur ve şerefidir,erkekse tanrının onurudur” der.( Aziz Paulos’un Korentlilere kitapçığı xı,13;57). Bu iki basit örnekten bile anlaşılıyor ki , Yahudi şeriatı, İsa şeriatı ve islam şeriatı aşağı yukarı aynı mesajı vermektedirler…
O halde , nasıl oluyor da batı toplumları ya da diğer dinlere mensup insanlar toplumsal hayatlarını ve “kadına bakışlarını” geliştirerek , dinlerinin doğmalarından ve paganizmadan kurtulabilmeyi başarabilmişlerdir.?…Bana göre “evrim” geçirerek…Vicdanlarını ve Tanrı hakkındaki inançlarını , bilimin ve felsefenin ışığı altında yeni bir “uygarlık” vicdanına dönüştürerek…
Bugün bizleri derinden yaralayan, her gün medya da yer alan “kadın” konulu haberler , asla ve asla İslam dininin bir getirisi değildir. Aksine bu “yüce” dini akıl süzgecinden geçirmeden adet ve törelerini dinlerinin önüne koyarak “Ahlaksal” doğmalar yaratanlardır.
Kadınlarına hoyratça davranan uluslar belki de bilmeden kendilerini alçaltıyorlar…Acaba “kadınları” zulüm altında inletenler, kendi annelerinin, kızlarının , kız kardeşlerinin iffet ve onurlarından şüphe mi ediyorlar?…Bunlar , dinlerinin erdem olarak telkin ettiği şeyleri yaptıklarını mı sanıyorlar?
Gerçek olan , mistik ahlakların insanları birbirlerine yaklatıracak yerde uzaklaştırmasıdır. Oysa insanların değerleri,dinsel inançlarından değil, bizatihi insan oluşlarından gelmelidir…İnsanlık suçu işleyenlerinde kendilerini ve “ahlaklarını” yeniden sorgulamalarının zamanı gelip geçmektedir…Bu toplum bunu başarmalıdır.Aksi halde din ve töre adına işlenen suçlar giderek artacaktır…Dinin ana ilkesi “ahlak” olmalıdır ancak erdemliliğin kaynağını da “dinsel” işlevler değil, sosyal hayatın yaşanılası koşulları sağlamalıdır..

Erkekler hayvan gibi hareket ediyor

| 04 November 2006 14:11

Cuma günkü radikal gazetesinin iç sayfalarından biri.

Başlıkta ki açıklamayı yapan Kenya’nın dini lideri Muhammed Dori Muhammed. Savundukları şey Avustralyalı din adamı Şeyh Taceddin el Hilali’nin, “Üstü örtülmemiş bir eti sokağa ya da bahçeye koyarsanız, bir süre sonra kediler gelir ve onu yer. Şimdi bu kimin kabahati? Eğer kadın odasında, evinde otursa, başını kapamış olsa o zaman hiçbir sorun çıkmazdı. Sonra karşınıza merhametsiz bir yargıç çıkıp 65 yıl hapis cezası veriyor” lafları.

Evangelist başkan ile gay escort

| 04 November 2006 13:56

30 milyon üyeli Ulusal Evanjelistler Birliği’nin eşcinsel evliliklere düşmanlığıyla bilinen başkanı Ted Haggard, para karşılığı bir erkekle yattığı anlaşılınca istifa etti.

Haberi burada.

7’sinde sansürü yedi

astral | 27 October 2006 13:51

Vakit Gazetesi dünkü sayısında akıllara durgunluk verecek bir habere imza attı. Kuran kursları ile ilgili haberde çocuk masumiyeti hiçe sayılarak, 6 -7 yaşlarındaki balerin kızın etek altı mozaiklendi.ayrıntılar burada

Geçtiğimiz günlerde Jet Ski’li görüntüleriyle medyanın gündemine yerleşen Cüppeli Ahmet Hoca, ‘Biz 7 yaşına geldi mi kızlardan sakınırız. 11 yaşındaki öz kızımı bile öpmüyorum’ diyerek tartışma yaratmıştı.

Erkekleri Eğitelim – 1

linnux | 04 September 2006 16:33

Verdiğimiz bir eleştiri sözünü tutarken, toplumumuzdaki
bazı eğilimleri de eleştiriyoruz bu yazımızda.
Mekanımız asker ocağı, başlayalım!

Acemi birliğinde, akşam yemeğinden sonra bir de akşam dersi yapılıyordu.
Atatürkçülük eğitimi falan…

Aklıma gelmişken, “Atatürk’ün tanımı” diye birşey vardı.
On maddelikti sanırım. Yani tüfeğin silahın tanımı olur da,
“Atatürk’ün tanımı” kavramını hangi akla yakıştırırsınız,
bunu TDK’ya havale ediyorum.
Gerçi bu tanımın, “hangi aklın” eseri olduğuna dair duyumlar almadım değil.
Ama kesinliği olmayan bir konuda polemiğe girmeyelim deyip,
TDK’ya saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz(nedense!).

ahlaki bakışın miyop hali

knemo | 19 July 2006 05:19

AFP haberine göre:

yüzünü unutmamak için: bolton
yüzünü unutmamak için: bolton

ABD’nin Birleşmiş Milletler elçisi John Bolton verdiği demeçte; İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonucu hayatını kaybeden sivillerle, “terorist hareketler” sonucunda İsrail’de öldürülen siviller arasında ahlaki açıdan bir eşitlik bulunmadığınıyumurtlamış.

Yani İsrail’deki sivillerin canı can, Lübnan’dakilerin canı “savaşın trajik yüzü”ne kurban.(!!!)
Malumu ilan eden Bolton, Lübnan’da ölen 8 kanadalı için de “trajedi” yorumunu yapmış.